Esenyurt'ta neler oluyor? 30’a yakın büyük inşaata Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni düzenleme yapılarak ruhsat verilebilecek düzenlemeler yapıldığı ve ruhsat verildiği iddia ediliyor.
Düşünün ilçe genelinde 20-30 katlı yüksek katlı 28 projenin yeni ruhsat aldığı iddia ediliyor.
Bu iddia yenilir yutulur değil.
O zaman sormak gerekiyor.
Bugüne kadar bu inşaatlar nasıl yapıldı?
Bu inşaatlarla ilgili herhangi bir zabıt tutuldu mu?
Yıkım kararı alındı mı?
Savcılığa suç duyurusunda bulunuldu mu?
Başbakan kimleri nasıl uyardı?
Söylenen iddialar yenilir yutulur değil.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a çok yakın olan bir inşaat firması, başbakana ulaşır.
Kentin her yerinde çok katlı yüksek binalar yapıldığını, 4-5-6 emsal inşaat izinleri verildiğini, ancak kendilerine zorluk çıkarıldığını anlatırlar. Başbakan bölgede yüksek katlı binalara izin verilmediğini, 2.5 emsalden fazla inşaatlara izin verilmemesi gerektiğine yönelik ortak bir görüş olduğunu anlatır.
Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nu;
Ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ı;
Ardından AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’yu arar.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri’nden konuyu takip etmesini ister.
Gerekli uyarılarını yaptıktan sonra, Büyükşehir Belediyesi harekete geçer ve Esenyurt’ta bulanan büyük büyük projeleri tek tek mühürler.
Büyükşehir Belediyesi tarafından mühürlenen, televizyonlarda, büyük büyük gazetelerde ilanlarını ve reklamlarını izlediğimiz inşaat firmaları faaliyetlerini durdururlar(!)
Babuşçu’yu ziyaret ettiler mi?
Geçtiğimiz günlerde büyük büyük inşaat projelerinin sahipleri bir araya gelir ve soluğu AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun makamında soluğu alırlar.
Gerekli görüşmeler yapılır. Ve ortak bir yol bulunur.
Ve bu hafta Büyükşehir Belediyesi’nin mühürleri kaldırdığı, ruhsatla ilgili yasal sorunların çözüldüğü, zaten devam eden inşaatların yeniden yasal olarak devam edeceği iddia ediliyor.
Görmemezlikten mi geldiler?
Şimdi söylenecek şu.
Adalet herkes için eşit işleyecek.
Sıradan bir yurttaş tek katlı, iki katlı bir bina yapmaya karar verse, ruhsatsız yapabilir mi?
Ruhsatı olmadığı için hafriyatı alınabilir mi?
Bırakın bunları taş üstüne taş koyabilir mi?
Bırakın bunları çatı katı piyesi yapsa, başına yıkılacak olan Esenyurt’ta, gerçekten iddia edildiği gibi kocaman kocaman anlı şanlı büyük projeler ruhsatsız mı inşaatlara başladılar?
Kimse bunu görmedi mi?
Bir gecekondu yapılsa bunu gören Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un her tarafından görülebilen 30 katlı binaları göremedi mi?
Bırakın Büyükşehir Belediyesi’ni, Esenyurt Belediyesi’nin ekipleri de mi görmedi?
Başka bir soru ise şu:
Sahi bu kocaman projelerin onbinlerce m3 hafriyat toprağı nereye döküldü?
Ruhsatı olmadığı iddia edilen projelerin hafriyat toprakları nasıl taşındı?
Sıradan bir vatandaş, bu işi yapsaydı başına neler gelirdi?
Sorduğum soruların
yanıtları olmayacak
Biliyorum, soracağım ve sorularıma yanıt bulamayacağım.
Biliyorum, ben sorduğum sorularla kalacağım.
Başkaları da yaptıklarıyla kalacaklar.
Ben herkes için ‘eşit adalet, eşit uygulama’ diye bağıracağım ve bağırdığımla kalacağım.
Ben ne söylesem, ne desem iktidar sahipleri, kocaman kocaman adamlar yine bildiklerini yapacaklar. Bildiklerini okuyacaklar.
*****
Ben ne söylersem söyleyeyim, hayat akması gereken yere doğru akmaya devam edecek.
Ben vicdan diyeceğim, kocaman kocaman iktidar sahipleri ‘ne vicdanı, kenti büyütüyoruz, ekonomiye katkı yapıyoruz, istihdam yaratıyoruz, ihtiyaç sahipleri için konut üretiyoruz’ diyerek vicdanı rafa kaldıracaklar.
*****
Ben yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim.
Güç elinize geçinceye kadar olacak adalet arayışınız.
Güç elinize geçinceye kadar olacak devlete kafa tutuşunuz.
Güç elinize geçinceye kadar olacak demokrasi ve hukuk arayışınız.
Ve ben gücü elinde bulunduranların, devlete karşı değil söz verdikleri, oy aldıkları seçmene, vatandaşa, millete karşı sorumlulukları olduğunu hatırlatmaya devam edeceğim.
Ve ben gücü elinde bulunduran kim olursa olsun, ‘ben devletim istediğimi yaparım’ zihniyetinin gereğini yapmaya başladıklarında ‘hayır yapamazsınız’ demeye devam edeceğim.
