Facebook’da kimi yazılanları okuyanca umutlanıyorum. Kimi yazılanları okuyanca da umudum köreliyor.
Adam, Kürtlere gösterilen toleranstan söz ediyor.. Sanki Kürtlerin efendisi… Sanki Kürtler, Türklerin çiftliğinde çalışan marabalar, çiftlik sahibi de tolerans gösteriyor.Farkında değiller halen, Türkler bu ülkenin efendileri değiller… Kürtler de marabaları değil. Bu ülkenin olması gereken eşit yurttaşları…
Cumhuriyeti savunuyorlar ama eşit yurttaşlık kavramını unutuyorlar.
Cumhuriyeti savunuyorlar ama bu ülkenin topraklarında yaşayan farklı bir kimliğe gösterilen toleranstan söz ediyorlar. Aşağıda okuyacaksınız o tolerans gösterilen kimliğin nasıl acılar çektiğini ve halen de çekmeye devam ettiğini…
Zayıf olunca demokrasi iste,
güçlü olunca tolerans göster!
Televizyonda tartışmaları izliyorum, ‘allah kahretsin’ diyorum ‘bu zihniyetlerle nasıl demokratik ve daha çok özgür bir ülke olabiliriz?’ diye kahrediyorum.
Ve sonuçta bu ülkenin topraklarında yaşayan herkesin ayrımsız otoriter ve şiddeti taptığını düşünüyorum.
Zayıf olunduğunda ‘nerede demokrasi, nerede insan hakları, nerede özgürlük?’ diye arandığını, güçlü olunduğunda aranan tüm değerlerin, ötekiler için sanki birer lütuf gibi gören zihniyetlerden geçilmediğini görüyorum.
Demokrasi herkes için eşit hukuk uygulamasıdır. Güçlü olanların zayıflara gösterdiği hoşgörünün ve toleransın adı değildir.
Tolerans ve hoşgörünün sınırları olduğunu bilirim. Ve otoriter bir zihniyetin göstergesidir.
Başbakan aleyhine
gösteri yapmak suç mu?
Başbakan üniversitede konuşma yapacak, kendilerini muhalif gören öğrenciler protesto yapacaklar, tekme tokat gözaltına alınıyorlar.
Başbakanı protesto etmek, yasalara göre suç mu? Benim bildiğim hayır.
Şiddet kullanılmayan her gösteri yapılabilir olmalı.
Suç olmamalı, gözaltılar yaşanmamalı…
Beğenelim ya da beğenmeyelim, birine karşı olduğumuzu, politikalarını, uygulamalarını beğenmediğimizi söylemeyecek miyiz? Konuşmayacak mıyız? Yazmayacak mıyız?
Vicdanlarımızı şeytana mı satacağız?
Şimdi bu yaşanılanı görmeyecek miyiz?
Başbakan aleyhine gösteri yaparsın ha diyerek, yapılan yanlış uygulamaya sesimizi çıkarmayacak mıyız?
Şiddetin çocuklarıyız,
şiddet yaşam biçimimiz
Bu toprakların çocukları ayrımsız otoriter…
İnanın eline güç geçen herkes, birbirini kesmeye, yok etmeye hazır.
İnternetteki tartışmalara, yorumlara baktığımda için köreliyor.
İyi ki onlar yönetmiyor bu ülkeyi diyorum.
Yoksa kan gövdeyi götürürdü.
Cumhuriyetin kurulduğu yıllardan beri de götürüyor ya zaten… Neyse…
“Ağrı dağı daimi olarak infilak
ve ateş içinde inlemekte”
Dün internette gezinirken bi habere rast geldim.
İçim karardı, ne değişti son 80 yılda diye merak ettim?
29. Kürt isyanı diye geçen “Ağrı İsyanı” ile ilgili 16 Temmuz 1930 yılının Cumhuriyet Gazetesi’nin haberi aynen şöyle.
“Bunlarin alelade hayvanlar gibi basit sevk-i tabiilerle isleyen his ve dimaglarinin tezahürleri, ne kadar kaba hatta apdalca düsündüklerini gösteriyor. Çig eti biraz bulgurla karistirip öylece yiyen bu adamlarin Afrika vahsilerinden ve Yamyamlardan hiç farki yoktur.”
“Agri Dagi tepelerinde kovuklara iltica eden 1500 kadar saki kalmistir. Tayyarelerimiz sakiler üzerine çok siddetli bombardiman ediyorlar. Agri dagi daimi olarak infilak ve ates içinde inlemektedir. Türkün demir kartallari asilerin hesabini temizlemektedir. Eskiyaya iltica eden köyler tamamen yakilmaktadir. Zilan harekatinda imha edilenlerin sayisi 15.000 kadardir. Zilan Deresi agzina kadar ceset dolmustur. Bu hafta içinde Agri Dagi tenkil harekatina baslanacaktir. Kumandan Salih Pasa bizzat Agri’da tarama harekatina baslayacaktir. Bundan kurtulma imkani tasavvur edilemez.”
Ağrı’da 1926’da, 1927’de ve son olarak 1930’da ayaklanır halk. Ayaklanmanın ilk döneminde katledilen Kürt sayısı resmi raporlara göre 15 bin’dir. Zilan deresi cesetlerle dolar. Ağrı ayaklanmalarında katledilenlerin toplam sayısı 47 bin olarak açıklanır.
80 yıl sonra bugünün
ilericileri nasıl görünür?
Bugünün ilerici, 30’lu yılların Hitler hayranı gazetesi Cumhuriyet Gazetesi’nde Çiğ Köfte üzerinde nasıl bir ırkçılık yapıyor? “Çig eti biraz bulgurla karistirip öylece yiyen bu adamlarin Afrika vahsilerinden ve Yamyamlardan hiç farki yoktur.” Kürtler kime benziyorlar mış, Afrika vahşilerine ve yaymalarına. Neden? Çünkü çiğ eti bulgurla karıştırıp öylece yiyorlar mış!
Sizce bir 80 yıl sonra bugün nasıl okunur? Bugün ilerci zannedilenler o günlerden nasıl görülürler?
Aynen bugünden 80 yıl öncesi nasıl görünüyorsa, inanın öyle görünürler…
