AKP iktidar oldukça, politikası değişti.
İktidar oldukça, “mış” gibi yapmaya başladı.
İktidar oldukça, daha önce muhalefet ettiği hükümetlere benzedi.
Daha önemlisi, iktidar oldukça gerilettiği vesayet rejiminin yerine benzerini kurmaya başladı.
Tamam, bu bir sivil faşizm vs. değil ama ortada demokrasiyle bağdaşmayan ve hatta gittikçe demokrasi karşıtlığına dönen bir iktidar olgusu da var!
AKP iktidarı, ister önceki vesayet rejimine benzesin, ister eski rejimle uzlaşsın; gittikçe otoriter ve hatta totaliter bir yapıya büründü.
9 yıldır hükümet etmek az bir zaman değil.
Bu kadar uzun bir sürede ülkenin hangi teme sorunları çözümlendi?
Diyeceksiniz ki, vesayet rejimi geriletildi, oligarşinin ümüğü sıkıldı.
Doğru.
Ancak bu adımların arkası getirilmedi, yola devam edilmedi ve çark edilerek başka bir yola dönüldü.
Dolayısıyla ben bu vesayet rejimi geriletilmesi meselesini bir demokrasi meselesi değil, bir iktidar olma meselesi olarak görüyorum.
Yani AKP’nin bu alanda yaptıkları bir demokratikleşme bilinciyle, amacıyla değil; tersine kendine iktidar alanı açmak amacıyla yapıldığı gerçeği, son 3 yıldır kendini iyicene gösterdi.
Bazen amacınıza ulaşmak için yaptıklarınız, amaçlamadığınız durumlara da yol açabilir.
Öznelin amacı doğrultusunda attığı adımların, o öznelden bağımsız olarak nesnelde farklı tezahürleri olabilir.
Tıpkı AKP’nin iktidar olma amacıyla yaptıklarının demokratikleşemeye hizmet etmesi gibi.
.
Eski rejimin geriletilmesi, hangi amaçla yapılmış olursa olsun, demokratik adımlar içerdiği sürece onu desteklerim. Ancak bu durum benim kurulan yeni yapıyı körü körüne savunmam anlamına gelmez! Tersine, her zaman böylesi iktidarların karşısında oldum, olacağım!
AKP, çoktan beri “mış” gibi yapıyor.
Değme faşist yasalarla boy ölçüşebilecek olan TMK Yasası olduğu gibi duruyor.
Ne utanç vericidir ki, şiddet kullanmamış protestocular tutuklanarak, gizli örgütten yargılanıyor ve iddianameler 12 Eylül faşizminin iddianamelerin aratmıyor!
DGM’lerin yerine kurulan Özel Yetkili Mahkemeler devam ediyor.
Ceza yasalarındaki bir yığın olumsuz maddeler duruyor.
İnsan hakları ihlallerinde hala ön sıralarda yer alıyoruz.
Seçim barajı, hiç değilse %5’e indirilmiyor.
Uzun uzadıya daha birçok sorun sayılabilir.
Bunların değişmesinin anayasa ile ilgisi yok.
Gerekçe üretmek, ipe un sermektir!
Verirsin kanun teklifini, oylarsın!
Nasıl “Şike Yasası”nı oyladıysanız, bunları da oylarsınız!
AKP niye yapmıyor bunları?
Bunun tek bir cevabı var: İşine gelmiyor!
Çünkü AKP, iktidar oldu.
Demokrasi, AKP’nin yedeğe attığı ajandasıdır artık!
Çok sıkıştığında açar ondan bir sayfa, biraz okur, biraz uygular vs.
Hani seçimler sonrasının ana konusu yeni bir anayasaydı!
İktidarı da muhalefeti de öyle güzel anlaşmışlar ki, kurdukları Anayasa Komisyonunda mutabakat şartı koymuşlar!
Bir anayasa nasıl yapılmaz denilse, bundan daha iyi bir cevap yoktur!
Çünkü mutabakatın olması mümkün değil!
Öyle olunca da yeni anayasa yapmazsınız, olur biter.
AKP 3 dönemdir hükümet olmasının nedenlerinden biri de, muhalefetin muhalefetsizliğidir ki, bu ayrı bir yazı konusudur.
