Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim

Hocama Mektup

Dr. Osman SİRKECİ Yazar Dr. Osman SİRKECİ
12 Aralık 2024
Eğitim, Eğitim & Kültür, Osman SİRKECİ (Dr.)
0
Hocama Mektup
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Hocama Mektup

Yaşamak İçin Eğitim

Sevgili hocam seninle uzun zamandır nice sohbetler yapıyoruz, yaptığımız her sohbet içinde kısacık dedikodu içerse de özünde yeni vizyonların ufuklarında veya maviliklerinde engin denizlere yelken açmayı içeriyor.

 

Tabuları Aşıyoruz

Nazım Hikmet’in en önemli şiirlerinden biri olarak hafızamda yer eden şiirin sadece başlığını alacağım. Büyük usta putları yıkıyoruz diye bir şiir yazmıştı Nazım Hikmet ve biz de putları yıkıyoruz, yıkmalıyız. Sen de hatırlarsın ki toplumsal gelişim evrelerinden biri olarak feodalizmden kapitalizme geçiş sürecinde dünyanın farklı farklı yerlerinde ama bilhassa ada Avrupası ve kıta Avrupası başta olmak üzere ticaretle ve küçük teknolojik gelişmelerle buharın bulunması, yeni güç kaynaklarının insan ihtiyaçlarının karşılanması süreçlerinde üretime sokulması ile birlikte zenginliğin feodal toprak sahipliği biçimi yerini üretim araçlarının ve üretim süreçlerinin sahibi ve yönetenleri ile değiştirmeye başladı.

 

Skolastik Eğitimden Üretim için Eğitime

Burjuvazi veya devrimci burjuvazi kendisinden önceki bilgi birikimini insanlığın tüm tarihsel birikimini temel sermaye olarak aldı ama onu kendi vizyonunda, hedeflerinde ve süreçlerinde yeniden şekillendirdi, yeniden harmanladı ve önce ticaret kapitalizmi (ticari kapitalizm) olarak gelişen süreç sonra üretim kapitalizmine (meta üretimi) dönüştü. Bu süreçte de burjuvazi kendinden önceki süreçleri köklü eleştirilere tabi tuttu; sloganları, söylemleri ince elekten geçirdi. Burdan eğitim de payına düşen eleştiriyi aldı ve bugün sıkça söylediğimiz gibi Protestan ahlakı biçiminde küresel kapitalizmin hem inanç temelini oluşturdu hem de eğitim süreçlerinin felsefi ve siyasi altyapısını oluşturdu. Feodal dönemde de eğitim vardı, mülk sahiplerinin, devletin ihtiyaçlarını giderecek kalifiye eleman tedarik edecek Enderun gibi okullar, mektepler feodal dönemde de vardı ve feodal zenginliğin gelir kaynağını teşkil eden tarımsal üretim kendi içinde bir eğitime ihtiyaç gerektiriyordu. Ancak bu eğitim pulluğu kullanmak, hayvanları beslemek, meyveleri derlemek, hasat toplamak ve bunun içinden de aslan payını saraylara nakletmek sürecinin ihtiyacı olan eğitimdi; bu da küçük, toprağa bağlı üretim birimlerinde ve onun yanındaki zanaatkarlık kuruluşlarında sürdürülmekteydi.

 

Toprağa bağlı emek – Sermayeye kiralık emek

İşte devrimci burjuvazi, toprağa bağlı emek yerine kiralanabilen emek ilişkilerini geliştirerek hem topraktan kopuk hem de kendi emeğinden kopuk yeni üretim ilişkilerini hazırladı. Bu üretim ilişkilerine yabancı olan skolastik, o günün deyimiyle üretim hayatından kopuk eğitime köklü eleştiriler yaptı ve teknik eğitimi, yani üretim için eğitimi baz alarak eğitimi kiliselerin dini kurumların hegemonyasından çıkararak kendi alanında geliştirmeye başladı Günümüzde de hala devam etmekte olan bu süreç dijital dünyanın tekelleri için sanal üretim süreçlerinde yüksek kaliteli zihinsel emek, inşaat sektöründen tarım sektörüne kadar nispeten eğitilmiş emek, küçük el sanatlarında küçük sanayide de mesleki teknik eğitimden geçmiş nispeten kalifiye emek gücüyle yönetilmeye başlandı.

 

Dijital Emek-Süper Üretken Emek

Bu süreçlerde eleştiri vizyonunu doğru yakalayamayanlar kapitalizmin bağrında gelişen “her şey üretim için her şey insanın tüketimi için” sloganlarıyla bağını koparamadı. Bir çok noktada devrimci burjuvaziden sonra sosyalize olan devrimci gençler de çoğu zaman burjuvazinin devrimci tutumu kadar devrimci olamadı; kimisi feodal burjuvazinin emrinde bulunan orduyla iktidarın ilişkisini kuramadı, ordu gözbebeğimizdir biçiminde sloganlara sarıldı, kimisi Harun Karadeniz gibi eğitim üretim içindir sloganına sarıldı. Devrimci burjuvazinin üretim için eğitim vizyonunda eğitilmiş insanların sadece kapitalizmin çarklarının birer canlı parçası olduğu, kalifiye bant işçisi, sosyal ilişkilerden, siyasetten, toplumu yönetme kaygılarından uzak, mükemmel emek gücü yetiştirildiği ölçüde eğitimin mükemmelleştiği eğitim anlayışını köklü eleştirilere tabi tutamadı.

 

Yaşamak İçin İş-Yaşam için Öğrenim

Hatta 1920’lerde 30’larda ağır çalışma koşullarından şikayetçi olan küresel emek ordusunun, gün doğumundan gün batımına kadar çalışmak yerine 16 saatlik veya 12 saatlik iş günü, sekiz saatlik iş gününü ve önceleri 48 saatlik, sonraları 40 saatlik, daha sonraları 35 saatlik çalışma haftası ve günlerini talep eden emek dünyasının bu talebi de doğru ve çok yönlü olarak anlaşılamadı.

 

Sermaye Kısa çalışmaya hazır Değil

Emek dünyasının bu talebi sermaye dünyası tarafından reddedildi. Taraflardan biri (sermayeci) 35 saatlik iş günü yerine 48 saatlik iş gününde diretmekteydi çünkü o daha fazla üretimi istiyordu işte üretim için eğitilmiş bu emek gücünü kendisi üretim süreçlerinde kusursuz aralıksız kullanmak istiyordu. Henüz sınıf bilincine ulaşmayan emek dünyası neden 12 saat çalışmayıp 8 saat, 7 saat veya 5 saat çalışmak istediğinin isteğinin altını tam olarak dolduramadı.

 

Üretken Emek Kendine Yabancı

Günümüzde insan emeği üretim teknolojilerinin süper gelişme kaydetmesi aracılığıyla belki de bugüne kadar insanlık tarihinin kaydettiği en üretken emek seviyesine gelmiştir. Ancak emek bir bütün olarak bu kadar verimli ve üretken olurken, küresel olarak yaratılan katma değerden—üretilen küresel milli hasıladan—verimliliği her geçen gün artan emeğin payına düşen gelirin aynı oranda artmadığını görüyoruz.

 

Emek ürettiği Refah Payına yabancı

Eğitimi salt üretim için isteyen taraf, yani üretim süreçlerinin yöneticisi veya sahibi olan kesim zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor ama giderek daha çok okuyan daha çok zihinsel emek harcayan kendi zihinsel yeteneklerine becerilerine daha fazla yatırım yapan emek dünyası yaratılan aynı katma değerden her geçen gün daha adaletsiz pay alarak yaşamaya devam ediyor.

 

Demokratik Ekonomi Yaşam İçin Eğitim

İşte bugün yeni eğitim vizyonu yani aynen burjuvazininki gibi devrimci eğitim vizyonu bu gelişen teknoloji ile verimliliği, üretkenliği –sayın hocam sizin söylediğiniz gibi iki kat değil 220 kat artmış olan—emek gücünün kendisine ayıracağı zamanı üretim için değil, yaşamak için, resim yapmak, keman çalmak, müzik dinlemek, dağlarda dolaşmak, çocukları sevmek, daha güzel şeyler öğrenmek, daha iyi şeyleri keşfedebilmek için daha çok zaman ayırmasıyla ancak mümkündür. Dolayısıyla yeni burjuva devrimci eğitim vizyonu iki katı üretim yapacak değil iki katı daha mutlu yaşayabilecek insanı eğitmek için, huzurlu yaşayabilecek, ürettiği katma değerin hakkı olan kesimini alma bilincine sahip olan insanı eğitmeyi hedeflemelidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin henüz sanayileşme evresinin başlarında o günkü küresel sosyalleşme rüzgârının da etkisiyle tasarlanmış ve hayata geçirilmiş köy enstitülerinde okullara gelen yoksul köylü çocukları hem teknik olarak üretim yapmayı, tarımı daha iyi yapmayı öğreniyorlardı ama aynı zamanda evrensel insanlık birikimi olan Balzac’ı, Shakespeare’i okumayı da öğreniyorlardı, Fakir Baykurt’un köylülerden de yazar olur dediği gibi şiir, roman yazmayı, keman, gitar, bağlama, piyano çalmayı öğreniyorlardı. Bu gidişat genel olarak söylendiği gibi sadece feodal zihniyete karşı değil kapitalizmin arzuladığı üretim çarklarında bir dişli gibi çalışacak insan vizyonuna da karşıydı. Kapitalist sistem fabrikalarda mandolin çalan, Balzac okuyan, Shakespeare’in romanlarını yorumlayan işçi, mühendis istemiyordu. Dolayısıyla Köy Enstitüleri’ni de iyi irdelemek ve doğru dersler çıkarmak gerekir.

Hasılı sevgili hocam içinde bulunduğumuz bizim savunabileceğimiz uygulanması için emek harcayacağımız eğitim vizyonu daha çok üretim, iki katı üretim sloganıyla temellendirilemez. Bizim sunacağımız eğitim reformu doğayla barışık, onun güzelliklerinin farkında olan, ağacın yaprağının yeşiline de sokaktaki kediye de dağdaki yabani hayvana da bir şiir tadında, bir keman tınısında bakabilecek insan vizyonuna dayanmalıdır. Biz, bugünkü eğitim sisteminde olduğu gibi, kapitalist üretim süreçlerine uygun olarak zengin olmak, arkadaşlarının, rakiplerinin sırtına basarak ipi göğüslemek üzere yarış atları gibi yetiştirilen öğrencileri hedefleyen bir eğitim modeli tasarlayamayız sevgili hocam.

Bu kadar sert eleştiriye rağmen, bizim kuracağımız okul için ana okulundan ilk eğitime orta ve lise öğrenimine ve devamında üniversite ve yüksek lisans eğitimine kadar olmak üzere Yüksek Öğretim Kuruluyla (YÖK)‘le ve Milli Eğitim Bakanlığıyla (MEB) uyum sağlamak üzere kanallar ve yollar yaratmalıyız. Vizyonumuzu aynen devrimci burjuvazinin koyduğu gibi en yukarıya ama yapılabilecekleri yine aynı devrimci burjuvazinin mantığıyla mükemmel pragmatistler olarak nerede bir boşluk, nerede bir kanal, nerede bir patika açabiliyorsak engin denizlere dökülmek üzere, otobanlara, siber teknik kanallara ulaşmak üzere yola çıkmalıyız sevgili hocam. Bu çerçevede üretim için eğitim, ama yaşamak için eğitim almak üzere yolculuğumuzu taçlandırmalıyız diyorum.

Paylaş
Etiketler: feodolizmHocamKapitalizmskolastik eğitimsohbet
Önceki Yazı

Bahçedeki Büyük Kaya

Sonraki Yazı

Oku ve Yüksel

Dr. Osman SİRKECİ

Dr. Osman SİRKECİ

Dr. Osman Sirkeci 1959 yılında İzmir’de dünyaya geldi. İlkokulu Köyünde, Ortaokulu Cumaovası’nda, Lise ve Üniversiteyi İzmir’de bitirdi. 20 yıl aradan sonra 2005 yılında Yüksek Lisansını Almanya’da tamamladı. 2011 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Maliye Doktora derecesini aldı. Çocukluğundaki çiftçilik yaşamından sonra gençlik yıllarında kısa bir süre küçük esnaflık yaptı. Cumaovası Esnaf Odası, İzmir Ziraat odası İstanbul Havayolları gibi kuruluşlarda muhasebeci ve müdür olarak çalıştı. Textil Bank Almanya Temsilciliği, CB-Bank Köln ve Düisburg Şube yöneticiliklerinde bulundu. Türk İşadamları Avrupa Federasyonu (TİDAF) Başkan Vekilliği yaptı. 2011 yılında Hakkâri Üniversitesi’nde başladığı Üniversal Ekol, yenilikçi, yaratıcı, girişimci akademisyenlik yaşamını Avrasya Üniversitesindeki İİBF Dekan Yardımcılığından sonra, 2015 yılından beri Giresun Üniversitesi İİBF Maliye Bölümü öğretim üyesi ve Fakülte İdari Koordinatörü olarak sürdürmektedir. 2013 yılından itibaren iktisat biliminde “Global Sokak Ekonomisi – Mikro İşletmeler ve Sokak Girişimciliği” konulu yeni yaklaşımını ulusal, küresel konferanslar ve projeler ile geliştirmektedir. Osman Sirkeci was born on 21 January 1959 in Bulgurca, İzmir, Turkey. He finished high school in İzmir and graduated from Dokuz Eylul University in 1984 . After 20 years, he completed his master's degree in Germany in 2005. In 2011, he received his Ph.D. in Finance from Dokuz Eylül University. He worked as an accountant and manager in company such as Cumaovası Chamber of Craftsmen, Izmir Chamber of Agriculture and Istanbul Airlines. He was the Head of Textilbank Germany, CB-Bank Cologne and Düisburg Branch. He served as vice president of the European Federation of Turkish Businessmen (TIDAF). He has been sharing his 40 years of experience through various educational activities with a vision and mission of being the source of motivation and guidance for young entrepreneurs as creating awareness both in Turkey and in Germany in the occupation of Financial Consulting and Enterprise Consulting. He started his academic career at Hakkari University in 2011 and continued his academic career as an Associate Dean at Faculty of Economics and Administrative Sciences in Eurasian University. Since 2015, he has been working as a Faculty Administrative Coordinator at Giresun University. He conducts his scientific and academic projects with an innovative entrepreneur life and thought style and in accordance with this approach, he has been given conferences and trainings in different settings. Since 2013, he has been developing and spreading his new approach of Global Street Economy - Micro Enterprises and Street Entrepreneurship with national and international conferences and projects. He is the founder and the Honorary President of the Global Street Economics Platform (GLOSEP), which is an example of an academic and social entrepreneurship. He has been developing his trainings and conferences in 5.0 vision with a team of both national and international researchers, administrators, activists and workers in the field and academicians.

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 
Ahmet SARGIN

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 

02 Aralık 2025
5k
Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Oku ve Yüksel

Oku ve Yüksel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap