Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Hilafet, Ümmet Olma Güç ve Bilincimizi Yok Etmek İçin Kaldırıldı!

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
07 Ekim 2013
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ümmet genellikle bir dine veya bir peygambere bağlı olanların tümüne verilen ad ise de, bizde kast edilen ‘İslam Ümmeti’dir. İslam, daha Hulefa-i Raşidin döneminde iki kıtaya ulaşmış büyük kitlelerin iman etmeye başladığı bir din haline dönüşmüştü. Veda Haccı’na yüz binden fazla Müslüman’ın katıldığını düşünürsek, daha o günlerde Müslümanların sayısının milyona yaklaştığı söylenebilir.

İslam, Arap toplumlarından sonra başka kavim ve devletlerin de dini olmaya başlayınca, yepyeni sorunlar ve birliktelikler meydana geldi. Ta ki, 1924’e kadar bu birlikteliği sağlayan ‘hilafet’ makamı vardı ve başka bir çözüme 373ihtiyaç yoktu. O yıllarda ‘halife’ olmayı düşleyip, Bursa’da bu yönde nutuklar atan Mustafa Kemal, Lozan’dan gelen heyetin tehdit dolu bilgilerinden sonra, İzmir’de tam tersi şeyler söyledi. Çok geçmeden de ‘hilafet makamı’ TBMM’nin ‘manevi şahsına’ yüklendi güya. Oysa herkes bilir ki, ‘manevi şahsiyet’ kurumlara değil, sadece insana özgü bir haldir.

İslam ümmetinin, meşhur tabirle ipliği koparılmış bir tespih gibi dağıtılabilmesi hilafete bağlıydı. 3 Mart 1924’de ilga edilen hilafetle birlikte, ümmetin siyasal yapısına son darbede vurulmuş oldu. Osmanlı topraklarında kurulan sun’i devletlerin başlarına, şirket müdürü tayin eder gibi tayin edilen despot hanedanların dinle ve ümmetle alakalarının olmaması, yeni birlikteliklerin kurulmasının önündeki en büyük engeldi ve ne yazık ki hâlâ da devam ediyor.

Mısır’da yapılan darbeye körfez krallarının servet yağdırmasının ana nedeni de, ‘ümmet’ olma yolunda atılacak adımlara daha baştan müdahale etmek ve engel olmak içindi. Suud kralları arasında bu bilince belki de yakın olabilecek tek kişi Faysal idi. Varlık nedenlerini aşıp, batıya petrol ambargosu uygulayan, Kudüs’le ilgilenen, dolara karşı altına endeksli para birimi kurmak için Fransa, İtalya gibi ülkelerle işbirliğine giden, hatta İslam Konferansı Teşkilatı’nın kurulmasını sağlayan Kral Faysal, küresel egemen güçlerin tetikçisi Henry Kissinger tarafından aileden birine öldürdüttürülmüştü.

Bu cinayet, çizgiden çıkmasından korktukları Suud hanedanı ve diğerlerine verilen bir dersti. Aynı ders, sadece Müslümanlara yönelik kalmadı. Hem İtalya başbakanı öldürüldü, hem de Fransa liderleri infazlardan zor kurtuldu. Ziya’ül Hak’ın ölümünü de bu açıdan ele almakta yarar var. Hintli Müslümanları galeyana getirip, Pakistan ve sonra Bangladeş şeklinde iki ülke çıkarmakta, İslam birliğinin oluşmasını engellemeye yönelik çok başarılı bir oyundu. Hakeza Sudan’ın da, Mısır’dan koparılması aynı sebeple yapıldı.

Son yıllardaki mezhepçilik propagandasının ve bir takım Şii yayın organları olmak üzere, modern dönem selefiliği gibi akımların, yangına odun taşıması da bu birlikteliği engellemeye yönelik bir çabanın başka bir sonucu. Suriye iç savaşının da bu meyanda bir sorunmuş gibi gösterilmesi, ya da bir mezhep savaşına bürünmesinin sağlanması da bu planın bir parçası.

Dünyanın hemen her ülkesinde var olan Müslümanlar, 60’dan fazla ülkede halkın çoğunluğunu oluşturmaktalar. Hindistan, Çin gibi ülkelerde yaşayan Müslüman sayısı, neredeyse toplam Müslüman sayısının üçte birine eşit. Farklı kaynaklar dünyada yaşayan Müslümanların sayısını 1,5 ila 2,5 milyar arasında gösteriyor. Buna göre her 3 kişiden veya 4 kişiden biri Müslüman. İslam, çocukların tümünü Müslüman saydığına göre, gerçek rakamlar 5 kişiden üçüne kadar yükselir.

Bir başka açıdan baktığımızda bu rakamların hiçbirinin önemi kalmaz. Çünkü bir topluluğun kemiyetinden yani sayısından ziyade, keyfiyeti yani kalitesi önemlidir. Mekke ve Medine’yi düşününüz. Bir kişi ile başlayan İslam, 20 yıl içinde, Mekke’yi teslim almıştı. Hz Peygamber (s.a.v.) Medine’ye gittiğinde yaptırdığı nüfus sayımına göre, Müslümanların diğerlerine oranı, sadece yüzde 10’du. Buna mukabil birkaç yıl sonra Medine, İslam devletinin başkenti oldu. Asıl olan ümmetin sayısından ziyade, kalitesi ve liderlik edenlerin vasıfları.

Bugün en kötümser rakamlarla üç kişiden biri olacaksınız ve BM Güvenlik konseyi başta olmak üzere hiçbir kurumda temsil edilmeyecek ve söz sahibi olmayacaksınız. Bunca ekonomik ve nüfus gücüne rağmen, dünyada kimse sizi tabiri caizse iplemeyecek. Bunda bir gariplik yok mu? Devlet oluşunuzdan sonraki ilk 20 yılda, dünyanın en büyük iki gücünden biri olan Pers İmparatorluğu’nu yok edecek, diğer büyük güç Roma’yı ise dize getireceksiniz. Bunu yapanlar ne sayısal, ne de silah gücüyle başardılar. Bilakis her ikisi açısından da daha küçük ve zayıftılar. Dönüp baktığımızda bunları başaran şeyin samimi ve sarsılmaz iman, güçlü ve adaletli liderlik ve her makama sadece ehil olanların getirilmesi olduğunu görüyoruz.

Bugün “İslam ümmeti”nin (ben böyle bir ümmetin varlığını hep tırnak içine almak taraftarıyım, üstelik çift tırnak) varlığı kimse için etkileyici gelmiyor. Dahası, midesine kadar girmiş olana kadar nesi varsa elinden alabileceğiniz bir ‘korku toplumu’na dönüştürülmüş gibiler. İçlerinden çıkan önderlerini bile, cemaat veya mezhep taassuplarıyla kendileri yer durumdalar. Başkalarının ve özellikle şer güç odaklarının oyuna gelmeye pek meyyaller. Cennet mekân Sultan 2. Abdülhamid Han’ın hazretlerinin yeniden oluşturmaya çalıştığı ümmet bilinci, ne yazık ki sürdürülememiş, hilafetin ilgasıyla da onarımı ‘zor’ bir yara almış oldu.

Aslında ümitsiz olmaya gerek yok. Her ne kadar “devrim” adı verilen dayatmalarla, İslam toplumunun küllerine kadar her şeyi yok edilmek istense de, Allah c.c. buna izin vermemiş, hiçbir zaman izin vermeyecekte. Bu geçici bir haldi ve şükürler olsun ki toparlanmaya başladık. Nasıl ki, Hz Musa’nın tebliğinin yeşermesi için bir neslin yok olması beklenmiş ve 40 yıllık bir sabır gerekmiş ise, biz Müslümanlar da bu sürecin sonuna doğru ilerliyoruz. Elbet önümüzde kat edilecek çok yol var.

Kan, gözyaşı ve zulmün sona ermesi ve adaletin yeniden tesisine bütün insanlığın ihtiyacı var. Elbette Müslümanların hâkimiyetinin tüm sorunları çözeceğini iddia etmiyoruz. Ayrıca Müslümanların bir yerele hâkim olmasından değil, sadece izzetli hale gelip, eşit ve adil muamele görmelerinden söz ediyoruz. Hilafetin ilgasının 100’üncü yılından sonra, hilafet anlamına gelecek yeni bir yapının tesisi mümkün olabilir.

Aslında biz, Kudüs emanetini kaybettikten sonra ‘izzet’imizi de kaybettik. Kudüs’te akan kan durmadıkça, dünyanın hiçbir yerindeki kanı durdurmanın imkânı yok. Bunu sağlamanın tek yolu, Müslümanların (en azından büyük bir bölümünün) tek çatı altında birleşmesinde! Müslümanların dünya’da söz sahibi olabilmesi, İslam’ın Mekke, Medine, Kudüs, İstanbul, Şam ve Kahire’de hâkim olmasına bağlı.

Hep birden iki şeye odaklanmamız gerekiyor: İlki, Kur’an ve sünnet ile küresel şeytanî yapıların açık ve gizli emellerini bilen birikimli Mü’minler yetiştirmek, diğeri ise basiretli bir siyasi mücadele… Bunları yaparken de, ilim, ahlak, adalet, tevekkül ve tayyib olandan ayrılmamak gerekiyor. Başka çıkar yok!

Paylaş
Etiketler: Arap toplumlarındanİslamkörfez krallarınınMısır’da yapılan darbe
Önceki Yazı

Zalimi Anlamak (mı)

Sonraki Yazı

Sevgi Odaklı Biz!

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Sevgi Odaklı Biz!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap