Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Şükran GÜNAY

Hikmetlere Tutundum Güvercinleri Yuvadan Uçurdum (V)

Şükran GÜNAY Yazar Şükran GÜNAY
28 Temmuz 2020
Şükran GÜNAY
1
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Taşınmıştım. Onları yalnız bırakmamak için ama, ikili koltukta yatıyordum. Yeni evime sabahları sadece giyinmek için uğruyordum. Hem fotoğraflarını çekiyor hem ihtiyaçlarını zamanında karşılıyordum. İki ev arasında mekik dokurcasına gelmeler gitmeler beni yormuyordu. Severek, aşkla yapıyordum görevimi. Yalnız bir sorun vardı. Balkonu daha çok temizlemem şarttı. Küçük meleklerim çişlerini saksının içine yapıyor, dışkılarını ise saksının kenarından balkona yapıyorlardı. Yattıkları yer temiz kalıyordu onlara göre. Yuvaları iyice yeşermiş, çimlenen tohumlarla cennetten bir köşeye benziyordu. Adile, Vefa da gelip gitmelerinde boş durmuyorlar, balkonun her noktasını keyiflerince dışkılarıyla dolduruyorlardı. Of of! Bir görmeliydin arkadaş! Temizlemesem balkon neye dönerdi? Yeni ev sahibi okuldan arkadaşım, meslektaşımdı. Durumu biliyordu bilmesine de pislik içinde bırakamazdım. Bir an önce uçmayı öğrenmelerini bekliyordum. Evi tertemiz teslim etmeliydim.

 

Artık büyüdüler! Adile, önce balkondan çatıya uçabilecekleri köşeyi gösterdi. Sonra yavruların; saksıdan balkona, balkondan saksıya kısa kısa uçmalar yapmalarını sağladı. Bir görseydin, ne hoştular! Adile örnek uçmalar yapıyor, sonra da onları bekliyordu. Durmadan resimlerini çekiyordum. Kelimelerle resim çizmek, o uçmaları sana canlı canlı hissettirmek isterdim. Hemşerim Hilmiye gelmişti. Şaşkınlıkla izledi küçük meleklerimi. Balkonu yıkarken bana yer açışlarını gördü. Sevmelerimi duydu. Git dediğimde gittiklerini, gel dediğimde geldiklerini gördü. Başlangıçta arkadaşlarımdan çekiniyorlar, alışınca ise hiç aldırmıyorlardı. Yavrularımız büyürken de öyle değil miydi? Yanlarında biz olduğumuz zamanlar korkusuz olurlar, gerektiğinde bize sığınırlardı.

 

Daha önce demiştim. Balkonu temizlerken hangi taraf boş ise o tarafa gidiyorlardı. Resimlerini çekerken ise âdeta poz veriyorlardı. Bir an önce uçmayı öğrenmek istedikleri, karşı çatılara kanat çırpmak arzuları belli oluyordu. Bunu ben daha çok istiyordum. Anahtarı teslim edecektim. Onlara bunu anlatıyordum. Beni anlıyorlar mıydı bilmiyordum. Anladıklarını ama, sonradan görecektim.

 

Derslerim bitince önce yeni evime gidiyordum. Üstümü değiştirip geliyordum. A! Büyük yavru balkonun demirine konmuş! “Bak! Ben uçuyorum!” dercesine müjde veriyordu. Sevindim. Sevdim karşıdan karşıya. Karşı çatıya uçtu. Sonra Adile gibi balkon demirlerinin altından süzülerek kardeşinin yanına geldi. Benim işim vardı. Balkonu yıkamalıydım. Çok pisti. Meleklerim her tarafı doldurmuşlardı dışkılarıyla. Balkonu temizledim. Yıkadım. Kapı çaldı. Açtım; İtalyan komşum. İçeri aldım. Gururla meleklerimi gösterdim. Sohbete daldık. Tam o sırada aşağıda alt komşum belirdi. Ne yaptığımızı sordu. Garip garip bakıyordu. “Eyvah! Ya şikâyet ederse!” dedim. “Korkma! Yok bir şey de!” dedi Donata. Dediğini yaptım. Yaptım da bana sor! Beyaz yalan da olsa kolay değil. Korka korka aşağı kata indim, kapıyı çaldım. Ne kadar iyi bir insan! Beni içeri aldı, balkonunu gösterdi. Rezil olmuştu balkonu yukarıdan akan sularla, pisliklerle. Defalarca özür diledim. “Balkon önemli değil, kapı açık olduğu için mutfağım da berbat oldu.” dedi. Gerçekten öyleydi. Nasıl ve kaç kere özür dilediğimi bilmiyorum. Bitmiştim. Ne yapmalıydım? Küçük meleklerimi atamazdım. Artık yıkamam silerim balkonu dedim. İnsan gibi insanlar da var… Düşüne düşüne eve çıktım. Donata korkularımı görünce; “Üzülme ve korkma. Bu hanım çevre sorunlarıyla ilgili çalışmalar yapıyor. Hayvan dostu.” Bu haberle sevinçten uçacak gibi olsam da döşümdeki korkuyu atamıyordum.

 

Küçük meleklerimin birbirlerine olan bağlarına, destek verişlerine hayran hayran bakıp kaldığımı anlatmalıyım sana: Adile ve büyük kardeş, küçüğü yalnız bırakmıyorlardı. Görünüşe göre ona nasıl uçacağını, zamanın az kaldığını anlatıyor gibi gelip gidiyorlardı. “Biz insanların hayvanlardan öğrenecekleri sonsuz. Yüce Yaradan, büyük Allah’ım; doğa ile bir bütün olarak yaşamayı nasip et. Hikmetlerini algılamamızda yollarımızı aydınlat.” diyor, hıçkırıklara boğuluyordum. Diğer taraftan ayrılık günü kapıyı çalmıştı. İçimde buruk bir acı vardı. Onlara veda edecektim. Bir yandan üzülüyor, bir yandan da, “Ey benim canlarım! Bir an önce uçun, gözüm arkada kalmasın.” demekten geri kalmıyordum.

 

Bakışlarında bilgelik vardı. Öğretmen arkadaşımdan duymuştum. Güvercinlerin cennetten geldiği söylenir diye. Nasıl da uygundular bu söze! Cennetten gelmeseler bile cennete gidecekleri kesin görünüyordu. Her Allah’ın günü sokakları temizliyorlar, yere dökülmüş ekmek kırıntılarını, taneleri topluyorlar. Onlar gitmeyecek de ben mi cennete gideceğim? Gözlerimizi açmaya, hikmetleri anlamaya, çeşitli görünüş ve yaratılışlarda melekler gönderen yüce Allah’a sonsuz şükürler ediyordum.

 

Ertesi gün balkonu az suyla yıkadım. Suların alttaki balkona akmaması şarttı. Küçük meleklerim bana yardımcı oluyorlardı. Nereye gidersem orayı boş bırakıyorlardı. Bir ara büyüğü uçtu, karşı çatıya kondu. İçimde huzursuzluk vardı. Aceleciydim. Alttaki hanım şikâyet edecek korkusu yaşıyordum. Küçük meleğime birazcık çıkıştım: “Artık sen de uç! Bak! ben zor durumdayım. Sen de uç ki, yuvayı atayım, burayı temizleyip evi yeni sahibine teslim edeyim.” Küçük meleğimin duruşunu görmeliydin. Yan yan bakıyordu üzüm karası gözleriyle. Ağzı var, dili yok cinsinden. İçimi parçaladı bakışları. “Her şeyi anlıyorum, ama elimden ne gelir?” dercesine dertliydi. Bana kırıldığını ertesi günü anlayacaktım. Bunu anladığımda yüreğimin içinden göğsümü kaplayan acıyla kavruldum… Biraz sert mi davranmıştım ne? O anı unutamıyorum. Hatırlar hatırlamaz cız! göğsümün ortası yanıyor. Anlatamadığım bir pişmanlık yaşıyorum. Yavrularımızla olan ilişkilerimize benziyor. Onlar için en doğrusunu yapalım derken, en kötü durumlara sokuluveriyor, haksız yere sorgulanıyoruz. Dönüşü olmayan pişmanlıkları yaşıyor, yaşatılıyoruz. Ne dersin?

 

Son gün olacağını nereden bilirdim? Eve geldim, balkon kapısını açmadan, camdan baktım. Küçük meleklerim balkonun köşesinde, uçabilecekleri boşlukta duruyorlar. Kafa kafaya vermiş konuşuyorlardı. Ceketimi çıkardım, resim çekmeye geldim. Yoklar! Uçup gitmişler. İşte o dakikaları anlatamam. Benden kaçmışlardı. Karşı çatıya baktım. Üç güvercin. Biri Adile. Sesledim. Çağırdım. Gelen yok. Anladım küsmüşlerdi. Bunu son nefesime kadar unutamam. Yalvardım, yakardım. Beni yanlış anladıklarını saydım döktüm. Yine gelen yok. Uzun süre ağladım. Bir Almanca bir Türkçe aklıma ne gelirse saydım döktüm. Çok bitkindim. Gelmelerini istiyordum. Onlardan böyle ayrılamazdım. Beni anlamalarını istiyordum. Nice diller döktüm, sayısız özürler diledim. Konu komşu nasıl değerlendirdiler bilmiyorum. Umurumda değildi. Küs ayrılamazdım. Deli tavuğa dönmüştüm.

 

Buna inanmakta zorlanacaksın biliyorum. Bu hikâyeyi okuyan güzel arkadaşım, okudukların ne rüya ne masal. Sadece yaşadığım gerçek yaşamın kesitlerinden biri. Ne oldu biliyor musun? Geldiler! “Allah’ım sen ne büyüksün! Meleklerimi bana geri getirdin.” diyerek şükrettim. Önce yakın çatıya geldiler. Bana bakıyorlardı. Sesimi, yalvarmalarımı dinliyorlardı. Şu satırları yazarken bile hıçkırıklara boğuluyorum can. Sonunda anladılar; önce Adile, arkadan iki meleğim balkon demirlerinin altından süzülerek çıkıverdiler karşıma. Nasıl sevindim, nasıl coşkuyla ağladım hayal bile edemezsin sanırım. Resimlerini çektim. Sevdim üçünü sevda şarkıları söylercesine. Adile’ye teşekkür ettim bana bu güzelliği yaşattığı için. Onlar mutluydu. Aralarında konuşuyor, bana kuş üzümü benzeri gözleriyle bakıyorlardı. Gelmişlerdi ve beni bağışlamışlardı. Küslük bitmişti.

 

Yemlerini yedikten sonra karşı çatıya uçtular. Hemen saksıyı aşağıya çöp bidonuna attım, geri geldim. Balkonu son kez temizledim. Bütün yemleri balkona döktüm. Sonra meleklerime seslendim. “Gelin! Haydi küçük meleklerim! Adile! Bebeklerim! Vefa! Haydi!” Gelin gibi süzülüp geldiler. Tık! Tık! yemlerini yediler. Oraya buraya koşuştular balkonun içinde. Sevinçliydiler. Ben ise hâlâ buruktum. Onları bırakıp gidecektim. Yavrularımdan ayrılırcasına acı çekiyordum. Ama mecburdum.

 

Yavru güvercinlerim, küçük meleklerim, yuvadan uçtular. Onların yokluğuna nasıl alışacaktım bilmiyordum. Zamanla unuturum diyordum. Hiç de öyle değilmiş. O yüce Yaradan’ın hediyelerini unutmak mümkün değilmiş meğer. Gözümden gönlümden çıkaramadım. Şu an neredeler? Yaşam böyle ama. Her can bu âlemde üzerine düşen görevini yerine getirmekle sorumlu. Aradan aylar geçmesine rağmen bugün gibi hatırlıyorum. Onlardan çok şey öğrendim. Sinyaller aldım mutlu olmak, hikmetleri anlamak adına. Önemli olan, “Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmek” değil mi? Başını yastığa koyduğunda; uyumak kuşlar kadar hafif, uyanmak şükrederek aydınlık sabahlara…

 

Tuhaf bir duygu! İzahı güç… Bu küçük meleklerim var ya bana çocuklarımın kokusunu getirdiler. Onlardan ayrı yaşama gücünü verdiler. Yaşama tutunmamda hikmetlerin kapılarını açtılar.

 

Şu an içim titriyor! Küçük meleklerime olan özlemimi iliklerimde hissediyorum. Kim bilir hangi çatıda, hangi balkonun köşesindeler? İnşallah sığınacak köşe, yuva kuracak eş bulmuşlardır.

 

Paylaş
Etiketler: Almancaçimlenen tohumlareşkanat çırpmakKarşı çatıkısa uçmalaryuva
Önceki Yazı

Bir Onlardan Bir Bizden

Sonraki Yazı

“Basın Hürdür Sansür Edilemez”

Şükran GÜNAY

Şükran GÜNAY

İlişkili Yazılar

Sonbaharda Aşk
Doğa-Çevre

Sonbaharda Aşk

12 Kasım 2025
5k
Her Kasımda Hallerim
Anma

Her Kasımda Hallerim

10 Kasım 2025
5k
Dün-Şimdi-Yarın
Edebiyat

Dün-Şimdi-Yarın

07 Kasım 2025
5k
Sonbaharda Hallerim
Doğa-Çevre

Sonbaharda Hallerim

20 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Din Görevlisine Yakışmayan Haraketler

Yorumlar 1

  1. Mehmet Sönmez says:
    5 yıl önce

    Ne yaparsak yapalım onlar tabiata ait ve ömürleri bizden az. Yaptığımız güzel işler ile avunacağız unutmadan da.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap