Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet SARGIN

Hicret ve Hicretin Verdiği Mesaj

Ahmet SARGIN Yazar Ahmet SARGIN
15 Ekim 2015
Ahmet SARGIN
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsanlık karanlıklar içerisinde kıvranırken, insanlık cehalet içerisinde bir yaşam sürdürürken, insanlık kız çocuklarını diri diri toprağa gömerken, insanlık içinde bulunduğu sıkıntılardan kendisini kurtaracak ilahi bir emri hasretle beklerken Cenabı Allah, yeryüzünü Peygamber (sav) efendimizin mübarek şahsında İslam Güneşi ile aydınlattı Peygamber (sav) insanları bir olan   Allaha inanmaya davet etmeye başladı. İnsanların eşit olduğunu, renk, ırk ve dil ayırımını asla üstünlük özelliği olamayacağını, hakkı, hukuku anlatmaya başladı.

Ancak hakkı, hukuku, eşitliği hazmedemeyen Allah ve Resulullah düşmanları, müşrikler başta peygamber (sav) olmak üzere Ashabı Kirama inanan müminlere akla hayale gelebilecek her türlü eziyet ve işkenceyi yapmaktan geri kalmadılar. Kimi ashabı kiramı kızgın kum çölüne yatırarak göğsüne büyük taşlar koymak, kimi ashabı kiramı yakılan kor ateşin üzerine yatırarak, kimi ashabı kiramı hapsederek, kimi ashabı kiramı aç ve susuz bırakarak, kimi ashabı kiramı yaktıkları ateşin dumanını ağza ve burna vermek suretiyle eziyet ve işkence yaptılar. Bu işkenceler dayanılmaz hal alınca başta Peygamber Efendimiz olmak üzere Müslümanların Mekke den Medine’ye hicret etmelerine izin verildi.

Yüce Allahın izin vermesi üzerine Hazreti Peygamber, en çok sevdiği Hazreti Ebu Bekir’e haber vererek hicrete hazır olmasını ve gereken hazırlığı yapmasını bildirdi. Hazreti Ebu Bekir de iki deve hazırlattı ve gereken tedbirleri alarak Peygamberimize hazır olduğunu haber verdi. Peygamber (sav) de yanında bulunan müşriklerin kıymetli emanetlerini hazreti Ali ye teslim eder, sahiplerine vermesini tembihledi. Çünkü o Yüce Peygamberi öldürmek isteyenler. Ona eziyet edenler, inananlara işkence yapanlar kıymetli eşyalarını altınlarını peygamberimize emanet olarak veriyorlar ve Ona Mumammedül Emin- (Güvenilir Muhammed) diye hitap ediyorlardı. Ali’ye gece yatağında yatmasını söyledi . Hazreti Ali de tereddütsüz bunu kabul etti ve Peygamberimize olan sevgisini,  İslam için canını feda etmeye hazır olduğunu gösterdi.  Peygamberimizin yatağına yatmakla ölüme hazır olduğunu ve canını feda etme anlamı taşıdığını çok iyi biliyordu.

VE ALLAHIM EMRİYLE HİCRET BAŞLIYOR

Gece olunca Peygamber (sav) evden çıktı. Çıkarken elinde ki bir avuç toprağı müşriklerin üzerine serpti ve Yasin süresinin ilk ayetlerini okuyarak evden ayrıldı. Bunu Yüce Allah Kuranı Kerimde bize şöyle haber vermektedir. “Biz onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık onlar göremezler.” (Yasin:9) Yüce Allahın izni ve yardımı ile müşrikler uykuya daldı. Hazreti peygamber evden ayrıldı.

Hava biraz aydınlık olunca kendilerine geldiler ve onları gören biri neden beklediklerini sordu ve Hazreti Muhammed i dediklerinde adam kendilerine Onun evden ayrıldığını ve çıkarken üzerlerine toprak serptiğini söylediler. Kendilerini kontrol ettiklerinde gerçekten üzerlerinde toprak görünce hemen içeriye saldırılar. Ancak Hazreti Peygamberin yatağında Hazreti Ali yi görünce çok şaşırdılar. Bunu üzerine Peygamberimizi aramaya başladılar. Her kim ki Muhammedi sağ ya da ölü yakalarsa ona yüz (100)deve vereceklerini ilan ettiler.

Hazreti Peygamber ve Hazreti Ebu Bekir Mekke yakınlarında bulunan Sevr Mağrasında saklandılar. Hazreti Ebu Bekir’in oğlu Abdullah gündüz Mekke sokaklarında çarşısında geziyor ve gece olup bitenleri babasına haber ediyordu. Mağarada tam 3 üç gün saklandılar. Mağaraya geldiklerinde Hazreti Ebu Bekir önce girdi, Peygamberimize zarar verebilecek hayvan, haşarat var mı diye baktı ve mağarayı temizledi.

MÜŞRİKLER PEYGAMBERİMİZİN PEŞİNDEYDİ

Müşrikler Peygamber (sav) i aramaya başladılar ve o zamanın en iyi iz takipçisini tutarak aramaya koyuldular. Sevr mağarasının ağzına kadar geldiler. Ancak Cenabı Allahın izni ve yardımıyla mağaranın ağzında Mugaylan Ağacı dikiliverdi. Mağaranın ağzına örümcek ağ ördü. Mağaranın ağzını kapattı ve ağ tozlandı yıllar önce meydana gelmiş gibi bir hal aldı. Bir çift güvercin mağaranın eşiğinde girişinde yuva yaptı. Yumurtladı ve üzerlerine oturdu. İz takip edicilerden meşhur olan Ebu Gurz  lakabı ile bilinen Kaif  adındaki izci müşriklere ancak buraya kadar gelmişler ve daha ileride gitmiş olamazlar dedi.

Ancak müşrikler ona sen ihtiyarladın yaşlandın bunadın. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki: Muhammed (sav) dünyaya gelmeden evvel örümcek ağını buraya örmüştür dediler ve geri döndüler. Ancak o esnada müşrikler mağaranın ağzında iken olup bitenlerle ilgili durumu hazreti Ebu Bekir de şöyle anlatır. Biz mağarada iken müşriklerin ayaklarını görüyordum. Onlar bu sırada başlarımızın üzerinde idiler. Ey Allahın Resulü dedim. Onlar ayaklarının aşağısına bir bakacak olsalar bizi mutlaka görürler dedim. Bunun üzerine Ey Ebu Bekir buyurdular. Üçüncüleri Allah olan bu iki kişi hakkında sen ne zannediyorsun.Hüzünlenme Allah bizimle beraberdir.(Kutubi Sitte:16/5776)

MEDİNE YOLUNDA MUCİZELER  YAŞANDI

Mağarada üç gün saklandıktan sonra yola koyuldular. Yolda onlara Süraka Bin Malik yetişdi ve Hz. Peygambere saldırmak için yaklaştığında Allahın izniyle atının ayakları kuma gömüldü. Peygamberimizden el-aman istedi ve kurtulunca da tekrar saldırdı, bu üç defa tekrarlandı ve her seferinde de atının ayakları kuma gömüldü. Üçüncüde verdiği sözü tutarak oradan ayrıldı ve ondan sonra gelenlere de yolda kimseyi görmedim geri dönün dedi ve geri çevirirdi.

Peygamber (sav) Medine ye doğru yol alırken Kadid Mevkiinde bulunan ve Ümmü Mabed e ait bir çadıra denk geldi. Ondan ücret karşılığında yemek ve süt istediler. Kendilerine bu senenin kurak geçmesi nedeniyle kıtlık yaşadıklarını çadırda kendilerine verecek yiyecekleri olmadığını olsaydı ücretsiz vereceğini söylediler. Bu sırada Hazreti Peygamber çadırın kenarında zayıf bir koyunu görüp ve bunun sağılması için izin istedi. Ancak çok zayıf olduğunu süt vermesinin mümkün olmadığı kendilerine söylenince, Buna rağmen izin istenildiğinden dolayı Hazreti Peygambere izin verildi. O yüce peygamber besmele getirerek mübarek elleriyle koyundan süt sağmaya başlayınca memeler süt doldu  ve kendilerinin ihtiyacı yanında çadırdaki tüm kaplar süt dolduruldu ve bir rivayete göre de tam 28 yıl bu koyun gece ve gündüz süt verdi.

 Peygamber (sav) in hicret yolculuğu tam 10 on gün sürdü. Yolda Ranuna Vadisi’ ne gelince İslam tarihinde ilk Cuma Namazını kıldı. Kuba Köyüne geldiğinde de İslam tarihindeki ilk mescidi Kuba Mescidi ‘ni inşa etti.  Kuba Mescidinin inşaatında bizzat kendileri çalışdı. Kuba,  Kuranda takva üzere bina edilen mescid olarak zikredilir. Medine halkı Peygamberimizi sevinçle ve coşkuyla karşıladı. Hazreti peygamber vefat edinceye kadar da Medine de kaldı.

HİCRET  YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLDU

İslami manada Hicret; Allah ve Resulü yolunda, nefsin bütün arzularından feragatin ifadesi olmaktadır. Bir müminin fitne ve küfür beldesinden, dini akide ve amellerine izin verilmemesi sebebiyle, dini yönden emin olabileceği bir yere göçmesidir. Nefsin tamah ettiği, bağlandığı, vatan, yurt, aile, mal, dünya nimetleri ve hatıralarından vazgeçerek, Allah’ın rızasını kazanmak için Allah’ın emirlerini tercih etmek demektir.

Hicret; terim olarak genelde gayri müslim ülkeden (darul-harp), İslam ülkesine göç etmeyi, özelde ise, Hz. Peygamber (SAV)’in ve Mekkeli Müslümanların Mekke’den Medine’ye göç etmesini ifade eder. Medine’ye göç eden Müslümanlara “Muhacir”, Hz. Peygamber ve muhacirlere yardım eden Medineli Müslümanlara da “Ensar” denilir.

Hicret; Allaha ortak koşanlara karşı müminlerin açtığı çetin mücadelenin bir çıkış hareketi ve zaferidir. Hicret insanlık tarihinin en büyük hadisesidir. Hicret; İslam kardeşliğinin temelinin atıldığı en mükemmel olayıdır. Hicret Müslümanların bir araya gelerek teşkilatlanıp devletleştiği en önemli olayıdır. Hicret bir kaçış değil bir teslimiyettir. Şimdiki hicret ise Allahın emir ve yasaklarına teslim olmaktır.Hayatımızda tatbik etmektir.Allah ve Resulullah düşmanlarına karşı daima uyanık olmaktır.Hazreti Peygamberin ve Ashabı Kiramın çektikleri sıkıntıları hatırlayıp ders almaktır.

Hicret, İslam tarihinde önemli bir olaydır. Müslümanlar Medine’ye hicret ederek müşriklerin baskı ve zulümlerinden kurtuldular. İnançlarını özgür şekilde ifade etme imkânına kavuştular. İbadetlerini huzurlu bir şekilde yerine getirmeye başladılar. İslam dini hicretten sonra Medine ve çevresinde hızla yayılmaya başladı.

MEDİNE DÖNEMİ ZULÜMDEN KURTULUŞUN  BAŞLANGICI OLDU

Hicret, Müslümanları, müşriklerin zulmünden kurtarmış, İslâm’a yayılma imkânı sağlamış, böylece İslâm inkılâbının başlangıcı olmuştur. Bu itibârla olaydan 17 yıl sonra, Hz. Ömer’in halifeliği esnâsında, Hz. Peygamber’in hicret ettiği yılın 1 Muharrem’i olan 16 Temmuz 622 tarihi “Hicri-Kamerî Takvim” için “takvim başı” olarak kabul edilmiştir. Hicretle, 23 yıl süren peygamberlik devrinin 13 yıllık “Mekke Devri” sona ermiş, 10 yıllık “Medine Devri” başlamıştır.

“Kim Allah yolunda hicret ederse yeryüzünde gidecek, barınacak birçok yer bulur, genişlik de bulur. Kim evinden, Allah’a ve Onun Peygamberine muhacir olarak çıkıp da sonra kendisine ölüm yetişirse muhakkak ki onun mükâfatı Allah’a düşmüştür…”.(Nisa 4/100)

“Ey inanan kullarım, benim arzım geniştir, bana kulluk edin. (Eğer bir şehirde bana kulluk etmeniz mümkün değilse, bana rahatça kulluk edeceğiniz başka bir şehre göçün)” (Ankebut Suresi 29/56)

Hicretten hemen sonra Peygamber (sav) Efendimiz Ensar ile Muhacirleri bir araya getirerek her Muhacir için Ensardan bir kardeş tayin etmişti. Tam 186 ailenin kardeş ilan edildi bu uygulama sadece şekilde kalmamış, Muhacirlerle Ensar kan bağından öte bir bağlılıkla birbirlerine bağlanmışlardı. Hatta mirasla ilgili ayetler gelinceye kadar bu kardeşler birbirlerine varis dahi oluyorlardı.

 Sonuç olarak hicret bir değişimin başlangıcı, mübeşşiri ve müjdecisidir. Hicret çöllerde kendi içlerine kapanık parça parça yaşayan  bir milletin ayağa kalkışı, tek parça olması ve çölleri aşarak dünyayı içine almasının habercisidir. Hicret yeni medeniyetin inşası için uygun mekân aramadır. Her yeni fikir akımının veya dini hareketin temelinde hicretler önemli yer tutar. Çünkü bu göçlerin amacı hem daha rahat yaşamak için yer değiştirme hem de kendi tebliği için yeni alanlar açma olarak görebiliriz. Peygamber’in hicreti de bu sebeplerden olmuştur. Hicret, İslam tarihinde dinin tekamül safhasının başlangıcıdır.

 İslâmiyet Medine’de daha hızlı yayılma göstermiş, kısa zamanda Müslümanlar büyük bir güç haline gelmişlerdi. İslâm Medine’de dirildi, güçlendi, genişledi ve zaman içerisinde bütün dünyaya ulaşma fırsatı buldu. Bu bakımdan hicret sadece baskıdan kurtulmak değil, var olma mücadelesi ve yolculuğudur.

Paylaş
Etiketler: HİCRETİslamMüslümanlarımüşriklerinzulmü
Önceki Yazı

Müjdeler Olsun…

Sonraki Yazı

CHP Yüzde 30’u Aşacak

Ahmet SARGIN

Ahmet SARGIN

İlişkili Yazılar

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 
Ahmet SARGIN

Yozgat Sevdalısı Bir Hemşehrimiz Mustafa Erkılıç 

02 Aralık 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Okul Yolunda Bir Canavar Gördüm?

12 Kasım 2025
5k
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi
Ahmet SARGIN

Devletin Sağlam Kaleleri Yıkılıyor?

10 Kasım 2025
5k
Güler Yüz Gülleri Açmış Bahçe Gibidir
Ahmet SARGIN

Güler Yüz Gülleri Açmış Bahçe Gibidir

04 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

CHP Yüzde 30'u Aşacak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap