Oturup, ayakta durup, yürüyüp hiçbir şey üzerine konuşuyorlar. Hiçbir şeyin üzerine bir çay söylüyorlar otururken. Diğer hiçbir şeylere bakıyorlar. Ara ara kalkıp ayakta duran hiçbir şeylere bakıp sonra yürüyorlar yarınki hiçbir şeyler üzerine yenilerini eklemek için. Hiç, üzerine eklenince çoğalan bir şey sanılarınca. Ben çok bakınca bu hiçbir şeyler beni de dolduruyor. Anlıyorum ki oturdukça, ayakta durdukça, yürüdükçe bana bakıyorlar konuştukları yaptıkları düşündükleri hiçbir konu üzerine beni de katıp. Bugünki hiçimizi edip kalkıp gidiyoruz. GEce oluyor. Kediler dolaşıyor masalar arasında. Sandalyeler arasında. Ağaçlar arasında.
_._
Hiçbir şey için hiçbir sebeple istemeyeceğim bir şeyi; Tokat‘a gitmeyi sırf kavak ağaçlarını bir daha görmek için isterdim. Belki giderim. Bir akşam üstü olur. Herhangi birinin altında gölgesinde şöyle bir saat kadar oturmayı isterdim.
_._
Vizontele Tuuba filmine denk geldim TivibuTurk‘deki. Tokat merkezde çalışırken bir de 600 Evler ilköğretim okulunda görev verdilerdi. Tepelik bir yerdeydi. Oraya doğru götüm çıka çıka taban vururken bir sokakta görürdüm TOPÇAM firmasının o eski otobüsünü. O eski otobüsün yanından geçmek 15-20 saniyemi alıyordu. O 15-20 saniyede yeniden izlerdim filmi sanki.
__________________________
Kişisel Web Sitem: umitsonmez.com.tr




















