Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar İdil TULUNOĞLU

Hibrit Dil

Maide ÖREN Yazar Maide ÖREN
27 Haziran 2009
İdil TULUNOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçen sabah, saat dokuza gelmek üzereydi. Editörümün telefondaki sesi daha “Günaydın” demeden söylenmeye başladı.

—İdil Hanım, önceki gün Türk Dili konusundaki yazınızı yayına verelim demiştim. Siz de beklemesini istemiştiniz. Dün gece, o yazınızla nerdeyse yüzde yüz örtüşen bir program vardı. TRT 1’deki Tayfun Talipoğlu’nun programı…

—Eğer izlediyseniz? Diye devam etti.

İzleyememiştim. Bunu söylediğimde:

—Yazı hakkındaki fikrimi, değiştirip değiştirmeyeceği mi sordu.

-“Hadi” dedim. Madem güne böyle başladık, şu yazıya da yeniden bir el atayım; olsun, bitsin.

İşte aşağıda okuyacağınız; eskisinin tedavülden kalkması sonucu devreye giren aynı başlıklı, aynı konulu ama içeriği tamamen değiştirilmiş yepyeni bir yazıdır.

Yazana kimse dilemedi ama okuyan herkese kolaylıklar dileyerek başlıyorum.

 

Birkaç hafta önce Kadıköy’de vapurdan inmiş, kalabalık içinde hızlı hızlı yürürken bir dükkân adı ilişti gözüme: “Derwish”!

Lokanta veya şarküteri gibi bir yerdi. Şu an net hatırlamıyorum. Adını Derviş koymak istemişler herhâlde… Sahiplerine güzel Türkçemizin harfleri yetersiz gelmiş olacak ki ekleme yapmışlar sözcüğe…

Şaşırıp kalmamak mümkün mü?

O günden sonra aklıma geldikçe hemen her yerde, örneğin; otururken, yürürken, dolmuşta giderken dükkânların tabelalarına bakmaya başladım. “Dönerchi”, “Kebapchi, ”Shekercy”…

İngilizce gibi görünen o kadar çok isim var ki inanamadım.

Daha da ilginci on iki, on sekiz yaş grubunun kullandığı dil…

Kelimeleri ve harfleri öyle değiştiriyorlar ki anlamak mümkün değil. Hatta bu değiştirmelere bir de kısaltmalar katılınca duyduğunuz seslerin, Türkçe mi yoksa başka bir dilde mi söylendiğini anlamakta zorlanıyorsunuz, ilk anda…

Örnek mi?

Tanık olup kayda aldığım bir dolu yazışma arasından birine bakalım.

Soru: “bgn snawdan snra ishin yksa grşelimmi”.

Yanıt: “ok snw çıqışı hbr wercm. by”

Türkçelerine gelirsek:

“Bugün sınavdan sonra işin yoksa görüşelim mi? “

“Tamam, sınav çıkışı haber vereceğim. Allahaısmarladık.”

 Yirmi dokuz harfle yetinmeyip yabancı alfabelerden harf tırtıklamak…

Yetmedi, üstüne birde komik ve gereksiz kısaltmalar yapmak!

Çılgınca bir hızla yayılan bu rezillik kimlerin eseri acaba?

Uygulanış ve yayılış hızına bakarsanız varacağınız kanı şu:

Ya bu iş için yeni okul açıldı ya da mevcut okullarımızın eseri bu!

 Artık ciddi yazışmalarda bile terk edilen “r” harfini de selamlamadan geçmeyelim.

 “…geliyo, …beyenio, …bi bakar mısın?” gibi… Bu arada “beyenio”nun “beğeniyor” olduğunu çözdüğünüzü umarım. “Y” ile “ğ”ye takas yaptırmak kimin aklına geldiyse…

 İki kelime arasına yabancı dilden bir şeyler sokuşturanlara ne demeli? 

“Prezentasyonumu print out yaptıktan sonra direktörüm okeylerse yarın sabah start alırız. O yüzden bütün hafta full-time çalışacağız.”

Tercümesi:

“Yapacağım sunumu yazdıktan sonra eğer müdürüm de onaylarsa işe yarın sabah başlarız. Hafta boyunca yoğun çalışacağız.”

Türk Dili; anlatılmak isteneni ifade etmekte çok zengin imkânlara sahipken, konuşmaların orasına burasına yabancı kelimeler doldurup saçmalayanları anlamıyorum. Bu meraklarının nedeni de belirsiz.

Yapılanlar bende, Osmanlılardaki yabancı hayranlığının tekrar hortladığı hatta hortlatıldığı izlenimini veriyor.

 Bir dil bir başka dilden tabiî ki etkilenebilir. Kültürlerin etkilendiği gibi dillerde de bir takım etkileşimler olması doğaldır. Ancak bu suni yollarla, aynen yabancı kelime alınıp cümle içine katılarak, özenti biçiminde değil zamanla olabilen bir şeydir.

 Küçükken babamdan hep şu sözü duyardım da ne anlama geldiğini tam olarak çıkaramazdım. Dil konusu açıldığında her zaman şunu derdi: “Türkçe dünyanın en güzel dilidir. Yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi de yazılan tek dil Türkçedir. Başka dil bilmiyorum. Bunu anlayabilmek için İngilizce, Fransızca gibi dillere bir göz atmak yeter. Bu konuda İtalyanca’yı öve öve bitiremeyenler ya yabancı hayranlığından ya da bilgisizliklerinden o sözleri söylüyorlar. İtalyanca bu konuda Türkçe’den sonra gelir. Çünkü İtalyanca’da yazıldığından farklı okunan birçok sözcüğe sahip…”

Baban da nereden bilirmiş diyenler çıkarsa “ Ah! O Eski Günler* ”, “ Af* ” ve “ 1914 Kışında Sarıkamış Karları* ” gibi şiirleri okumadınız mı? diye soru yöneltirim ben de…

 İzlediğim yabancı filmlerde birçok kez tanık olduğum bir sahne vardır. Adam gazetecidir ve yazısını yayına yetiştirmektedir. Yanındaki meslektaşına dönerek yazmakta olduğu kelimenin nasıl hecelendiğini sorar. Sıkça karşılaştığımız bir başka örnekte de karşısındakinin ismini yazmak isteyen biri ona “Nasıl heceleniyor?” der. Klişe sahnelerdendir. Filmlerde görürüz hepimiz.

Eskiden nasıl olur da bilemezler diye sorardım kendime. Dilimizde böyle gariplik olmadığından daha önce yaşamadığım bir durumdu bu…

 

En üzücüsü de yeni nesil tarafından neredeyse hiç kullanılmayan, belki de yeni nesile öğretilmeyen inceltme işaretleri…  Öğrenmediklerinden, yazarken kullanmadıkları gibi konuşurken de yanlış kullanıp bilenlerin kulağını rahatsız ediyorlar. Hala ve hâlâ kelimeleri arasındaki farkı düşünün. Cümlenin gidişinden hangi anlamın yükletildiği anlaşılabilir belki. Anlaşılabilir ama doğrusu kullanılmaya kullanılmaya; kişiden kişiye, nesilden nesile geçer söylenişindeki bozukluk…

Noktalama işaretlerindeki hatalara değinmek bile istemiyorum.

 Acil olarak, Ata’mızın bize bıraktığı bu güzel dile gereken gözle bakmalı gereken önemi vermeliyiz.

Dilimize saygı duymayan, daha da acısı bunun farkına bile varmayan bireyler olmaktan kurtulmalıyız.

Uydurma, ucube, yaban budalası kelimelerse tek tek ayıklanmalı.

Eğer bunları yapmazsak gelecek nesillere bırakacağımız Türkçe; özünden uzaklaşmış kaba, garip bir dil olacak.

Tabii ki bizler de o dili konuşan kaba ve garip insanlar…

 

 

 Not: İngilizce kökenli hibrit kelimesi melez anlamına gelmektedir. Son günlerde çok moda olması ve yazımın içeriğine ters düşmesi açısından özellikle yazı başlığı yerinde kullanılmıştır.

Paylaş
Etiketler: dilinsan
Önceki Yazı

“Ertuğrul” Bey

Sonraki Yazı

Sap Yiyip, Saman Üretiyorlar

Maide ÖREN

Maide ÖREN

maide_yogi@hotmail.com

İlişkili Yazılar

İdil TULUNOĞLU

Kriz İçinde Geçici Bir Mucize

14 Temmuz 2009
5k
İdil TULUNOĞLU

Çileye Devam

13 Temmuz 2009
5k
İdil TULUNOĞLU

Gerçek Kriz Hangisi

04 Temmuz 2009
5k
İdil TULUNOĞLU

Süreyya

19 Haziran 2009
5k
Sonraki Yazı

Sap Yiyip, Saman Üretiyorlar

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap