ÜLKE genelinde referandum heyecanı bitti ama Ege’nin Genç İşadamları’nda heyecan bitmiyor.
Ege Genç İşadamları Derneği’nin (EGİAD) yaklaşık 500 üyesini seçim heyecanı sardı.
Bugünün genç, yakın gelecekte kentin sanayisinde, siyasetinde doğrudan rol oynayabilecek üyelere sahip EGİAD, bir kanaat mercii olmayı başardı.
Şimdi genç işadamları harıl harıl 6 Kasım’daki seçime hazırlanıyor. İki aday ve yoğun bir rekabet var. Başkanvekili Temel Şen ile İzmirli işkadını Ayşe Akın, yedeklerle birlikte 30 kişilik yönetim listesini neredeyse oluşturdu.
Her iki aday da iddialı, hırslı.
* * *
Şimdilik rekabet ise projelerden daha çok “yaş” da yaşanıyor.
Ayşe Akın’ın 45 yaşında olduğu, iki yıl sonra daha görev süresi dolmadan 47 yaşında olacağı ve fahri üye statüsüne geçeceği öne sürülüyor.
Öncelikle söyleyelim. Akın, nüfus kağıdının gösterdiğinden 7-8 yaş daha küçük gösteriyor.
Akın, ise “Oy kullanma hakkım varsa, başkan olma hakkım da vardır, önemli olan kuruma kazandıracaklarım. EGİAD’ın ilk kadın başkanı olacağım” diyor.
Diğer aday Temel Şen, 1970 doğumlu. Halen yönetimde başkanvekili ve örgüt tarafından seviliyor.
Yaşta tutturan Şen şimdi projelerini hazırlıyor, “Yönetimde büyük tecrübem var, bunu aktarabilecek birikimdeyim” diye konuşuyor.
Son iki dönemde EGİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Cemal Elmasoğlu tarafsız kalacağını belirtmekle birlikte “yaş” mevzuuna dokunmadan edemiyor. “Derneğin adında ‘genç’ sözcüğü var. Genç yaştakilerin aday olmasında yarar görüyorum. Yanılmıyorsam Ayşe Hanım benimle aynı yaşta” diye ince bir çizgi çekiyor.
* * *
Elmasoğlu EGİAD’a maddi, manevi katkı sağladı. Büyük borç yüküyle başkanlığa gelen, zaman zaman da yalnız bırakılan Elmasoğlu, şimdi orta ve üst yaş grubunun oluşturduğu Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) yolcusu.
Orada da ancak başkanlık sözkonusu olursa yönetimde görev alacağını vurguluyor.
Referandum bitti, kentte heyecan kalmadı diyenlere şimdilik “EGİAD seçimleri” duyurulur….
Nerede kaldık…
REFERANDUM, bayram derken İzmir’de, Ege’de bir sessizlik, kaldık başbaşa…
Tempo başdöndürücüydü ama güzeldi. Gelmek için kuyruğa giren bakanlar, İzmir’i yere göğe sığdıramayan genel başkanlarla pek kıymetlendik.
Referandum, hayırlısıyla değil, “evetlisi” yle geldi ve yeni başlangıçların kapısını araladı.
Bana göre, ülke genelinde iki öncelikli sonuç yarattı.
Bir; CHP bu referandumda oylarını yüzde 30’un üzerine yükseltti ancak Kılıçdaroğlu’nu örgüt yapısıyla bir hesaplaşma içinde bıraktı. İkisinden biri yılıp diğerine teslim olacak.
İki; Türkiye bu referandum süreciyle kutuplaşmayı, “Başkanlık sistemi” içerisinde eritebileceğinin sinyallerini aldı. Belki de kangrenleşmiş sorunlar bu tablo içinde eriyebilecek.
Madem fütürist bir günümüzdeyiz referandumun ardından ilk günlerde “EGE VE İZMİR NELER BEKLİYOR” onu da söyleyelim.
– CHP PM üyesi Alaattin Yüksel’in, “İzmir İl örgütü beni dinlemedi, iyi çalışmadılar” suçlamasıyla birlikte, örgütle arasındaki çatlağın derinleşmesini,
– “Evet oyları yüksek çıkmazsa istifa ederim” diyen AKP İzmir İl Başkanı, istifa dilekçesinin Ankara’dan “Siz başarılıydınız denilerek” geri dönmesini,
– “Başbakanlık Yatırım Promasyon Ajansı İzmir’de kurulmalı” çıkışıyla, bu çalışmayı yapmakla yükümlü İzmir Kalkınma Ajansı ile arasının pek hoş olmadığı imajını veren İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın bir sonraki salvosunu,
– Yıllardır Demokrat Parti’nin zembereğiyken CHP’den kadın belediye başkanı çıkaran Aydınlılar, sol kesimin yeni bir kale inşaa etmesini,
– Denizli’nin ilçeleri, bir süre AKP’li belediye başkanı Nihat Zeybekçi’ye görünmeden sorunları çözebilmeyi,
– Yüzde 50,2 hayır oyu çıkaran Manisa’lılar Tanrının kendilerini bir süreliğine Arınç’ın zulmünden korumasını,
– Ve şahsen bu satırların yazarı ‘İzmir’in yüzde 70 hayır diyeceğine’ dair sağında solunda kim varsa gömleğine iddiaya giren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan gömleğini bekliyor….
İlk görünenler bunlar. En azından artık gönül rahatlığıyla “hayırlısı olsun” diyebiliriz..
