Vatan, bir Müslüman’ın her şeyidir. Çünkü din, namus, şeref ve bağımsızlık gibi kutsal değerler ancak vatan sayesinde korunabilir. Bunun için atalarımız vatanımız için her fedakârlıkta bulunmuşlardır; kanlarını akıtarak onu düşmana teslim etmemişlerdir. Allah’a ve O’nun Peygamberi (SAV)’e imandan sonra, insanı en çok Allah’a yaklaştıran amel, hiç şüphe yok ki Allah yolunda savaşmaktır.
Şehadet olmadan vatan olmaz!.. Evet, vatan bir toprak parçasıdır, ama her toprak parçası vatan değildir. Vatan, uğruna şehitlerin kanını akıttıkları toprak parçasıdır. “Toprak, eğer uğruna ölen varsa vatandır.” sözü, ne güzel bir sözdür. Bugün sahip olduğumuz bu cennet vatan kahraman atalarımızın her karışını kanları ile sulayarak bize emanet bıraktıkları topraklardır.
Şehitlik, en güzel makamlardan biri, şahadet şerbetini içip de mahzun olmak mümkün mü ? Onlar Allah (c.c.) yolunda, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in yolunda ve İslam uğruna ölenlerdir. Yüce Mevla’nın adını yüceltmek ve O’nun bize lütfettiği İslamı korumak maksadıyla ölüme seve seve yürürler. Ne mutlu bir son, ne muazzam bir makamdır Şehadetlik!
Şehit olan insanların kul hakkı dışındaki bütün günahları affedilir. Şehit olmak, herkese nasip olmayan büyük bir şereftir ve mü’minler için mükemmel bir nimettir. Güzel bir şekilde yaşamak, ondan sonra Allah yolunda O’nun rızası için şehit olmak, her mü’minin hayal ettiği en güzel mutluluktur.
“Allah, Allah yolunda çarpışıp öldüren ve öldürülen mü’minlerden, karşılığı cennet olmak üzere, mallarını ve canlarını satın almıştır. Bu O’nun üzerine, Tevrat, İncil ve Kur’an’da vadedilmiş olan bir haktır. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterebilen kim vardır? Şu halde yapmış olduğunuz bu alışverişinizden dolayı sevinin. İşte büyük kurtuluş budur.” (Tevbe, 9/111)
Zulüm, baskı ve dayatmalara boyun eğilmeden ilahi kelimetullah için verilen hizmet ve mücadele sonucunda gelen ölüme şehitlik denir. Ancak ilahi kelimetullah için Islam düşmanlarıyla yapılan savaş sırasında savaş meydanlarında kahramanca öldürülen şehitler Allah yolunda öldürülmüş ve şehadet makamına ulaşmışlardır. Yine İslam düşmanlarına karşi verilen mücadele nedeniyle kafirlerin ve zalimlerin zindanlarında işkence görerek ölen kimseler de şehittir. Bu kimseler için ölüm en şerefli ölümdür.
Kur’an da Yüce Mevla buyuruyor: “Allah yolunda öldürülenleri ölüler sanmayın. Aksine onlar diri olup Rableri katında rızıklandırılmaktadırlar. Allah’ın lütfundan kendilerine vermiş olduklarıyla sevinç içindedirler ve arkalarından henüz onlara kavuşmamış olanları, kendilerine bir korku olmayacağı ve üzülmeyecekleri üzere müjdelerler.” (Ali İmran, 3/169-170)
Bir adam Peygamberimiz (SAV)’e:“Ey Allah’ın Resulü, Allah yolunda öldürülürsem yerim neresidir?” diye sordu. Peygamberimiz (SAV): “Cennettedir.” buyurdu. Adam, yemekte olduğu elindeki halde hurmaları bırakıp savaşa girdi ve sonunda şehit oldu.”
Sevgili Peygamberimiz (SAV),şehitliğin derecesiyle ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Hiç kimse cennete girdikten sonra – bütün dünyaya sahip olsa bile tekrar dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehitler, keramet (ve erdikleri nimetler) sebebiyle dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler.” Allah şehitlerimize rahmet eylesin, cennetinde cemaliyle onları şereflendirsin. Şehit ve gazilerimizi saygıyla minnetle ve rahmetle yâd ediyoruz. Mekânları Cennet olsun! Şu günlerde ordumuz Suriye sınırında özel bir harekâta hazırlanıyor. Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Vatan Sağ olsun ve Allah Ordumuzu bu mücadelede mansur ve muzaffer eylesin!..