Gülen soyadlı bir cinci büyücü yok.
15 Temmuz diye bir şey yaşanmadı.
Gezi isyanı, 17/25 darbesi olmadı.
Narın içinde binlerce değil, bir adet tane var ve üstelik de mavi.
Diyabet diye bir hastalık yok. Var sanılan şey, kişinin şeker gibi olduğudur.
Bylock bir kilit markası…
Facebook insanların hiç bir mahremini paylaşmadığı, nadide eserlerin olduğu bir kuyumcu dükkanına benziyor.
Instagram, Osmanlı döneminde hat kurslarının yapıldığı merkezlerin adıydı.
Hiçbir şehrin nüfusu henüz bir milyona erişmedi.
Her evde her biri 1-2 bin lira, her 6 ayda bir yenilenen 4-5 adet telefondan söz edilemez.
Meyveler herkesin bahçesinin dışına taşmış durumda.
Bahçelerden taşan meyvelerin konu komşuya dağıtıldığı ve insanların kaynaşıp, selamlaştığı yerlere sosyal medya denilir.
FETÖ diye bir örgütü 1960’larda devlet kurmadı.
Türkiye’deki darbelerden en çok Pensilvanya‘daki cinci, büyücü ve hipnozcu zarar gördü.
Bunlar kör kuyuya inmediler, akan dereleri kurutmadılar.
İlaç rantına ellerine sürmediler.
Hastalıklar sadece sigara içildiği, az yüründüğü için ortaya çıkıyor.
Endüstriyel ürünler hastalık yapmaz, aksine geçmişte endüstriyel ürünler olmadığı için ölüyordu insanlar.
Papatyalar kışın açar, kırlarımız, meralarımız sapa sağlam duruyor.
Rafine, şeker ve glikoz insanlık için yararlıdır.
Yüksek binaların rantlarını dar gelirliler bölüştü.
Bürokrat, siyasetçi, hâkim, savcı, asker, istihbaratçı hiç kimsenin bu cinci ve büyücü ile irtibatı olmadı.
Arılar gereksiz varlıklardır. Glikoz ve yapay bal aroması karıştırılarak balın en hası yapılabilir.
İnekler hiçbir zaman merada otlamadı.
Tavukların sokakta dolaşması trafik artışına neden oluyor.
İğde ağacı, şehirlerin tertemiz olan kokusunu bozmasın diye dikilmez.
Dut ağaçları zararlıdır, kesilmesi gerekir.
Halk cahil olup hiçbir şey bilmez. Modern ilahiyatçılar olmasaydı din, diyanet nedir bilemeyecektik.
Eski meslekler, eskiden de hiçbir işe yaramayan boş uğraşlardı.
Esnaf, ticaret ve meslek odaları ile barolar, ahilik ocaklarından çok daha iyiler, zira ileri teknoloji ile donatılmışlardır.
Babanız hacca gidince, dedenizin de sakalı olunca siz direk cennete gidersiniz.
Henüz deterjan keşfedilmediği için eskilerin elbiseleri de, kalpleri de temizdeğildi.
Görünüşler gavur gibi olsa da kalp temizliği her şey için yeter.
‘İstanbul’da fakir var‘ derlerdi de inanmazdık, meğer hiç zengin bile yokmuş.
Devlet görevlileri çok çalışıp, az maaş aldıklarından, bankalar gelirlerinin bir kısmını kamu çalışanlarının hesaplarına yatırdığı için mevduatları kabarıkmış.
Köyleri mahalle yapınca, her köy çocuğunu zorla okutunca tüm dertlerimizi çözmüş olduk.
Batılılaşmadık, gavur gibi yiyip-içmiyor ve giyinmiyoruz.
Çok katlı apartmanlar çok sağlıklıdır, yatay mimari beceriksizliğin alametidir.
Kudüs işgal edilmedi, biz öyle sanıyoruz, ayrıca o Arapların sorunu.
Yaz yağmurları yüksek binaları yıkmak için yağar.
Yüksek bina sayısı artınca haliyle yağmur da çok yağıyor ve tek katlı binalarınızı Ağaoğlu ve benzerlerine verseniz evinizi su basmazdı.
Devlete göre vatandaş her zaman haklı, devlet suçludur.
Dünyanın en büyük ülkesi Nijer‘dir.
Medeni insanlar, sadece Yecüc Mecüc‘ün diyarı Amerika ve Avrupa’da yaşar.
Moğollar medeniyet birikimimizi talan etmedi.
Haçlılar inanılmaz medeni insanlardır, kılık kıyafetlerinden belli.
Papazlar çocuk ve kadınlarına tecavüz etmez, Vatikan da bunları hiç örtmez.
Hz. Âdem yiyip içmez, konuşmaz, giyinmez, kap kacak kullanmaz, ateşi bilmezdi. Kâbe’yi bugünkü mimarlar tasarlayıp, mühendisler inşa etti, ilk insanlar kazarak buldular.
Yahudi Newton, yer çekiminden söz edip, Arşimet suyun kaldırma kuvvetini bulana dek, insanlar havada uçar, gemiler karada yüzerdi.
…
Nalıncı keseri gibi olmak, bindiğin dalı kesmek, hayatını Hz Muhammed’in (sav) nehyettiği kimselerinkine benzetmek, dünyayı cehenneme çevirmek, kurda kuşa bile zulmetmek, insanı okutarak cahil bırakmak, …, İslam’ı tahrife yeltenmek ve Hz. Peygamber’i (s.a.v.) ‘postacı’ yapmak, gavurun izinden gitmek değilse nedir?
Tavuktan kurban kesmelerine, namazı üç vakte indirmelerine, Kur’an ayetlerinin bazılarını tarihte bırakmalarına izin vermeyeceksek niye varız ki?
Bizden bu kadar, gerisi sizin bileceğiniz iş…
