Yunan adalarını dolaşan çoğu Türk hemen kabarır, ‘şu adaları da Yunanlılar’a vermeyecektik. Ben olsam o Lozan Masası’nın üstüne oturur yine vermezdim’ geyiğine bayılırız.
Ardı gelir bu geyik muhabbetin; ‘vermeseydik hepsi birer Kuşadası’ydı şimdi, beton bloklarla örmüş içine de TOKİ kondurmuştuk.’
Sonra mutlaka şöyle noktalanır sohbet; ‘ülkenin dört yanı dünyanın en büyük işgal güçleriyle çevrilmiş, millet olağanüstü bir mücadeleden çıkmışken adaları kim düşünür. Bir ulus var olma derdindeydi o zamanlar.’
Bizlerin tatil dumanlı kafamızla, bu geyik muhabbetinden sonuç çıkmayacağını bilerek kestiğimiz konuyu sağolsun Cumhurbaşkanımız ülke gündemine taşıdı.
ŞAŞIRTMA YÖNTEMİ
‘Target Decoy Search Strategy’. Yani dünya politikacılarının uyguladığı hedef şaşırtma yöntemi. Kimi gündemlerin tartışılmasını, konuşulmasını istemiyorsanız, ortaya tartışma yaratacak gündemi siz atarsınız. İçinde mutlaka soru işaretleri olmalıdır, uzmanlar dahi görüş ayrılıkları yaşamalı ve mühimi bu konudan hiçbir sonuç çıkmayacağı baştan bilinmelidir.
Lozan bu açıdan süper bir konu. Üstelik bazı tarihi karakterleri yıpratma bonusu da içinde saklı.
Baskın görüş; Lozan’da büyük zaferin heba edilmediği yönünde. Düyun-u Umumiye ve kapitülasyonlar kaldırılarak bağımsız Türkiye’nin kurulması Lozan’ın asıl başarısı olarak görülüyor. İki tarihi savaşı sona erdiren anlaşma ile Türkler’in istediklerinin çoğunu aldıkları vurgulanıyor.
Öte yanda bazı tarihçiler de Lozan’ın kurtuluş zaferinin karşılığı olmadığında ısrarlı:
“…Misak-ı Milli hedeflerine bile ulaşamamış, Batum’u, Antakya’yı, Adaları, Batı Trakya’yı alamamış; Kıbrıs’ı, Mısır’ı Sudan’ı İngilizlere bırakmış bir anlaşmadır.”
EŞİT HAKLARLA
Her zaman araştırmalarına güvendiğim İzmirli tarih araştırmacısı Ahmet Gürel’e soruyorum, şöyle özetliyor:
İsmet Paşa, Lozan’da 1. gün, kimseden izin almadan açılış konuşması yapmış ve Paşa bu çıkışıyla, Konferansa eşit haklarla katıldığımızı göstermek istemiştir.
Amerikalı Müşahit John Grew’ “İsmet Paşa Lozan’da büyük bir diplomatik zafer kazanmıştır. Tüm müttefik diplomatların sırtını yere getirmiştir” sözleri tarihe geçer. Gazi Mustafa Kemal Paşa da Lozan’dan memnuniyetini “Osmanlı tarihinde benzeri bulunmayan bir utkunun ürünüdür” sözleriyle ortaya koyar.
Emperyalist ülkeler karşısında eşit koşullar sağlayarak “kayıtsız koşulsuz egemenlik” ilkesiyle kazanmak büyük bir tarihsel başarıdır. Küllerinden doğan bir ülkenin tapusu Lozan Barış Antlaşması’yla alınmıştır. Geçmişini saptıran milletlerin geleceklerinin olmadığını yine tarih yazar.”
92 yıl sonra bu konuları tartışmak da muhteşem.
Belki ‘o günlerde yeterince bastırmadınız’ diyerek İngiltere Kıbrıs’ı, Yunanistan adaları geri verir!!! Liderlerimiz, siyasetçilerimiz üzülmesin, adalar konusunda geyik muhabbetini bizler zaten adalara her gittiğimizde yapıyoruz.
Mümkünse ülkenin PKK, IŞID, FETÖ başta artan ekonomik ve sosyal sorunlarıyla uğraşılsa.
Yoksa hedef şaşırtalım derken, Türkiye şirazesinden iyice şaşacak diye ürküyor insan.
