Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Turan YOLDAŞ

Hayatı Okumanın Dayanılmaz Pratiği

Turan YOLDAŞ Yazar Turan YOLDAŞ
20 Kasım 2010
Turan YOLDAŞ
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bu  kurban bayramında şöyle bir kutlama mesajı aldım: Canlının canlıya kurban edilmediği  bir bayram kutlaması  dileğimle, diye başlıyordu.

Kurban kesimine itirazların genellikle bilimsellikten uzak, soyut, düşünsel ve ideolojilerin  kup kuru bakış açısından kaynaklı olduğu görülmektedir.

İtiraz noktaları  çok  kısıtlı şu  maddelerde toplanmaktadır:

  • Canlının canlıya kurban edilmesi,
  • Hayvan katliamı yapılması,
  • İnsan denen  varlık  et yememeli (Existansiyalist bakış açısı)

Bu şekilde itiraz edenler  hayatı bir bütün olarak ele almadan, psikolojik, sosyolojik, ekonomik, tıbbi, fiziksel, insani, evrensel ve tarihsel  arka planını düşünmeden sadece duygusal olarak yaklaşmaktan kaynaklı, aceleyle  verilmiş evreni “oku(ma)ya” yönelik bir çaba  ve karar değil midir?

Bayram sona yaklaştığına göre, şimdi bu ibadetin ne gibi sonuçları olmuştur, biz insanoğluna ne kazandırmıştır inceleyelim?

İnsan “kan dökücü” (Bakara-30) bir tabiata doğuştan sahip olduğu kadar, başkalarıyla barış ve karşılıklı yardımlaşma ile birlikte  yaşamaya yatkın bir tabiata da sahiptir.

Dinlerin amacı genelde varlığı, evreni, dünyayı  özelde insanın barışçı yanını takviye etmeyi amaçlar. Önce şu tespiti yapmamız kaçınılmaz: Kurbanın ne etleri, ne kanları Allah’a ulaşır. O’nun bunlara ihtiyacı yoktur.

Aslında insanın  Allah ile yakınlaşması, arasını düzeltmesi  için hediyeler  sunma  seremonisini, insana yönlendirmiş ve Allah’a  sadece samimiyet ve sevgilerini  bırakmıştır.

İlahi emirler, insanı hayatı boyunca en güzel yaşatmak, dünyalarını  cennete çevirmek, bin yıl olan ömürlerini  kendi  kendine yapıp ettiklerinden dolayı  kısaltan insanı  “ecel-i müsemma’ya  ulaştırmak” için onu eğitmektedir.

Bilindiği üzere insan unutkan bir varlıktır. Sürekli ona hatırlatılmadığı zaman şaşırır, unutur ve hayatını zindana çevirir; zira  onun ruhu bu dünyaya ait olmayan ve dolayısıyla buraya sığmayan bir  ilahi cevherdir. Yabancısı  olduğu  bu ülkede  kaybolur.

Eşyayı  yerli yerine yerleştirmek, insan ruhunun  anlamlı  kapasitesine yükseltmek ve adapte etmek, varlığı yanlış okumaları  bertaraf etmek, varlığa yeni ve  orijinal anlamlar vermek  için oruç, hac, zekât, namaz, kurban gibi pratikler emretmektedir.

Öte yandan cimrilik, müsriflik, içki, kumar gibi negatif yüklemeleri yasaklayarak işleyen dev mekanizmasının sekteye uğramasına müsaade etmemektedir.

Canlının canlıya kurban edilmesi  yönündeki  itiraz, aslında  yaratılışın ilk günlerinden  günümüze kadar  insanların kurban edilmesine olmalıydı. Yâda ineğe tapınan insana yönlendirilseydi  daha isabetli olurdu.

Oysa varlığın yaratılışı gereği, fıtrata uygun olan insanın et yiyen bir varlık olmasına itirazın olmaması gerekirdi.

Kurban ritüelinin ilk mesajı zaten, insanın Tanrıya kurban edilmesi yönündeki yanlışa dur demek ve bunun  hayvanlara yönlendirilmesiydi. Bütün ibadetlerin asli veçhesi evreni anlamaya yönelik olmasıdır.

Böylece, Kuran insanı emir ve komutasına verilen varlıkların esiri durumuna gelmekten kurtarıp, varlık ve oluş üzerinde hâkimiyetin yolunu göstermektedir.

En basit gibi görülen konuları  milyonlarca sebebe  bağlayarak kavramlara yeni boyutlar getirmektedir İslam. İnsanların, kurban etmek adına duydukları kan dökme arzu  ve ihtiyacı  şuuraltının derinliklerinde alabildiğine köklüdür.

Kanın hayat vericiliğine inanan, ilkel bir toplumun dinsel ayin vecdi içinde, mesela 1789 Fransız İhtilalı’nın veya modern dünyadaki şu veya bu hareketin insanları boğazlaması  arasında andığımız şuuraltı bakımından bir fark yoktur.

İlk kan dökmenin Âdem’in çocukları arasında, kardeşkanı olduğunu da bilmekteyiz.  Şimdi, kurban kesen toplumların bu ibadetle aldıkları neticeleri sıralayalım, hayatları boyunca  yapacakları bu davranış ve pratikte nasıl bir eğitimden  geçeceklerini görelim:

1-İnsanın  şuuraltında  kan dökme gibi  doğuştan var olan bu psikolojik tatmin şeklindeki duygunun, bastırılmasıyla   rehabilite oldular. (Buna inanmayanlar öfkelendikleri  bir  anda, ilk akıllarına karşıdakini  öldürmek geldiğini bir düşünsünler )

2-Kurban kesen toplumlar  insan öldüremezler. Şu halde, genelde öldürmenin; özelde insan öldürmenin ne kadar  kötü bir davranış olduğunu  test ederek öğrendiler ve hatırladılar.

3-Putlara, hayvanlara  tapmaya meyilli insanlara, Allah’ın insanın hizmetine amade  kıldığı bir varlığı tapınma aracı olmaktan çıkartıp varlık hiyerarşisine riayeti ve her şeyi Allah’ın koyduğu  yere  koymayı ve  Allah  merkezli  bir evreni  okumayı, tasavvur  etmeyi  öğrendiler.

Puzzlenin dağılan parçaları gibi eşyayı  yerlerine  yerleştirmeyi öğrendiler. (Dünyada  500 milyon insan hâlihazırda ineğe tapınmaktadır)

4-Yeryüzünde bir buçuk milyar insan, bu bayram vesilesiyle  kardeşliğini, büyük bir aile olduklarını anladı. İnsanları barışmaya çağırdı. Yeryüzünde büyük bir şölen kurdu. Aile olmanın, akraba  ziyaretinin, sıla- rahim yapmanın neticelerini  tattırdı.

Sadece Türkiye’de 10 milyon kişi yer değiştirdi.

5-Karşılıksız paylaşımının, ötekini düşünmenin, bir arada yaşamanın, sosyal barışın yolunun nasıl olması gerektiğinin talimini, terbiyesini verdi.

6-Ekonomik olarak büyük bir hareketlilik, paranın başka ellere akışını sağladı. Bizim yüzümüzden ne kadar aç açık varsa onların bulunduğu evlerin adreslerini  öğretti. Dağılımın dengesizliğini  ortaya çıkaran Kapitalizmin tersine, ihtiyaçların sınırlı, nimetlerin sınırsız olduğunu ispatladı.

Dinden başka her  sistemin  yeryüzüne düzen değil; düzensizlik getirdiğini  ispatladı.

7-Hicret etmeyi, yer değiştirmeyi  öğreterek başka hayatları örnek gösterdi.

8-Kurban kesenler  Varoluşçu düşünürlerin ve sapık felsefi  grupların aksine, fıtri olarak insanın  et yiyen bir varlık olduğunu ispatladılar. İnsan vücuduna  gerekli  en önemli proteinleri almanın bir zaruret olduğunu   hatırladılar.

9-Herkesin, ancak kendisi için ölebileceğinin bilincine ulaştılar.

10-Dünyadaki her şeyin insana hizmet için olduğunu  bildiler.

11-Varlık hiyerarşisi içinde her şeyin birbirine muhtaç ve bağlı yaratıldığını çözdüler. Bu vahşi gibi  görünen davranışın  bir kaos yaratmadığını aksine  bir  aşkın bilgiyle yürütüldüğünü  fark ettiler.

Bütün bunları  yaptılar ki, insanın ulaşması murat edilen bin yıllık ömre, ecel-i müsemmaya ulaşması sağlanabilsin. Kurban emrine muhatap insan sıkı bir eğitimden geçti ve neticeleri  binlerle ölçülebilecek bir semere elde etti. Hatta kurban kesmeyenler de bu  süreçten nasiplerini aldı.

Barışa ve kardeşliğe şahit oldu. Netice itibariyle itirazların  anlamsızlığı sadece bir tercih ve irade düzeyinde kaldı.

Bu eğitim sürecine dâhil olmayanlardan beklenen, şuurlu  varlık olmalarından dolayı iradelerini kullanmaları beklenebilirdi; ancak tercihlerine saygı gereği yapılmaması da  söz konusu  eğitimin bir parçasıydı.

Paylaş
Etiketler: Allahbarışinekkankardeşlikkurbanokumatapma
Önceki Yazı

İtiraf Ediyorum; İmrendik

Sonraki Yazı

Kime Göre Hangi Demokrasi? (II)

Turan YOLDAŞ

Turan YOLDAŞ

Kendisi için şu cümleleri kullanmış: 01,01,1965 Yozgat ili Akdağmadeni ilçesinde doğdum. 1987 yılında ,A.Ü ,D.T.C.F Fransız Dili ve Edebiyatı'nı bitirdim.Şu anda ticaretle uğraşıyorum. Kitap okumayı severim. Başta edebiyat olmak üzere ,bilimsel yazıları okumaktan büyük haz alırım. Bütün güzel sanat dallarını sever ayırt etmem;zira kendimi Yaratıcının evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynayan bir çocuk gibi hissediyorum.Özellikle şiir dilinin çocukça olduğunu düşünüyorum."Yaratıcı evreni yedi yaşındaki bir çocuğun gözüyle yaratmış" der bir yazar.Evrenin büyüsü beni çekip götürüyor iç alemine.Bunun için yaratılışın sırrına yaklaşmayı istiyorum.Hem hayata güzel bi "katma değer" katmak amacım... Şiir için şöyle demiş: "Şiir Çocuğun dilidir"diyorum... "Suyla topraktan mana zuhur etsin diye cana ait adlar, harf ve nefes peçesiyle yüzlerini örttüler. Söz, gerçi bir bakımdan manayı açar ama on bakımdan da örtüp gizler." diyor Mevlana... Şiir manayı açmak için yazılır;şiir ortaya çıkınca bir de görürüsünüz ki,manayı gizlemiş. Çacuk konuşmaz ancak dilini anlarsınız.

İlişkili Yazılar

Turan YOLDAŞ

Türk Ordusu “Milli Yemin”e Hazır mı?

30 Ocak 2011
5k
Turan YOLDAŞ

Ben Çirkin Değilim!

12 Ocak 2011
5k
Turan YOLDAŞ

Hangi Kürtler?

30 Aralık 2010
5k
Turan YOLDAŞ

Son Karakol

16 Aralık 2010
5k
Sonraki Yazı

Kime Göre Hangi Demokrasi? (II)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap