Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de hayat durdu!
Kriz çok fena… Ekonomi diplerde… Gündelik çalışma hayatı felç.
İş yok, işçi çıkarılıyor… Ücretler askıda.
İşveren, ödemelerini yapamıyor… Dolayısıyla hammadde alamıyor!
İhracat yok, ithalat yok. Tüketim çok çok.
Borçlu, borcunu ödeyemiyor, alacaklı alcağını alamıyor!
Kime dokunsan yanıp, yakınıyor.
Allah gerçekten halkımıza ve de tüm Dünya halkına yardım etsin.
“Zor” kelimesi az kalıyor!
Dönüp çevrenize bakarsanız, ne kadar “çok çok zor” olduğunu anlamamak saflık olur!
Her ülke kendi şartlarına, kendi üretim ve tüketimine, kendi ekonomik gücüne, kendi inancına, kendi gücü, varlığı, hazırlığı, hatta gelenek ve görenekleri, kendi sağlık anlayışı (zira herhangi bir aşısı yok), kendi halkına, göre önlem almakta, çareler üretmekte…
Kimisi bağışıklık kazandırma yöntemiyle atlatmaya çalışıyor!
Kimisi sağlığa yaptığı büyük yatırımlara güveniyor.
Kimisi zenginliğine, varlığına, dolayısıyla aciliyeti öteleyerek yoluna devam edebileceğine inanıyor.
Kimisi sıkı önlemler alarak, geçiştirmenin yollarını zorluyor.
Çok çok zor bir dönemden geçiyoruz.
Bir zamanların vebası gibi kronik ve ölümcül.
Sıtması gibi, çaresiz kalınan ve ya öldüren, ya da onulmaz arazlar bırakan maddi manevi hasarlar.
Çoğumuz; tarifi mümkün olmayan, bugüne kadar yaşanmayan, görülmeyen, duyulmayan, vahim olaylarla karşılaşacak. Maddi manevi çöküşlerle, beklenmedik hayat hikayelerimiz olacak.
Takdir edersiniz ki insanoğlu yaşamak ve yaşatmak üzerine, acılara dayanmak, hastalıkları iyileştirmek, hayatı sürdürebilir kılmak üzere yaratılmıştır.
Allah’ın takdir ve inayeti ile, sabır ve inançla, bilgi, birikim ve yetenekle ve de bir sınav inancıyla bu günleri de atlatacak ve hayata, kaldığı yerden devam edecektir.
Türk insanın da bu vasıflar fazlasıyla var.
Yeter ki yönetime talip olanlar, bu krizde ön ayak olmayı bilsin, mücadele edildiğine vatandaşı inandırsın, kendilerinin de içinde oldukları bir SEFERBERLİK başlattıklarının güvenini versinler, verebilsinler.
Birileri zevk-i sefa sürüyor iken, tasarruftan, önlemlerden, kemer sıkmaktan, virüsü yeneceklerinden dem vurmaları hiç inandırıcı da olmaz, önlem de sayılmaz.
Sözün Özü!
Evet tüm Dünya seferber oldu. En az zayiatla geçiştirmenin hesapları yapılıyor!
Biz de de aynen öyle. Ne var ki bizim bugünlere hazır olmadığımız, diğer ülkelere nazaran çok daha fazla gibi. Örneğin devlet alacaklarını erteleyebilecek mi? İşverenler işçi çıkarmaya bilecek mi? Devletin lüks sayılacak giderleri kısılabilecek mi? Kredi borçları ertelenebilecek mi? Gerek memur, gerekse işçiler maaşlarını aksatmadan alabilecek mi? Zira ödenmemesi halinde depresyona dönüşürse, Allah korusun işte o zaman korkunç şeylere tanık olabiliriz! Belediyeler temizlik başta olmak üzere hizmetlerini aksatmadan sürdürebilecek mi?
Zor be zor. Çok çok zor bir dönem bizi bekliyor.
Allah yardımcımız olsun. Halkımızı depresyondan korusun. Asıl önemli olan da bu sanırım!
gazete2000@hotmail.com