Hayallerine inanan insanlar için hiçbir şey imkânsız değildir. Başarıya giden yol, çoğu zaman cesaretle atılan ilk adımla başlar. Türkiye’den ve dünyadan örneklerle bu gerçeği bir kez daha görüyoruz.
Türkiye’nin en büyük moda e-ticaret platformunun kurucusu ve CEO’su olan Demet Mutlu, ülkemizin ilk unicorn girişimcisidir. (Unicorn girişim, bir milyar dolar değerlemeye ulaşan teknoloji girişimlerini ifade eder.) 2009 yılında Harvard Business School’daki MBA programını yarıda bırakıp hayalini gerçekleştirmek için yola çıkan Demet Mutlu, bugün cesaretin ve kararlılığın başarıya dönüşmesinin en güzel örneklerinden biridir.
Amancio Ortega, bir terzinin yanında çırak olarak başladığı kariyerini “Zara” markasıyla moda devine dönüştürmüştür. Bugün 68 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanları arasında yer alan Ortega, bize büyük başarıların küçük atölyelerde doğabileceğini hatırlatıyor.
Bill Gates ise hepimizin tanıdığı bir başka örnek. Üniversite sınavında 1600 üzerinden 1590 puan alarak girdiği Harvard’dan, geleceğin teknolojisini yaratmak için ayrıldı. Microsoft’u kurdu, Windows’u duyurduğunda henüz bir satır bile kod yazmamıştı. 31 yaşında dünyanın en genç milyarderi, 39 yaşında ise en zengin insanı oldu.
Ve 70 yaşında KFC’yi kuran Colonel Harland Sanders… Onlarca reddedilişe rağmen pes etmedi. Başarıya giden yolun yaşla değil, inançla ilgisi olduğunu gösterdi.
Bir Kadın Girişimcinin Lezzetli Hayali: Kısır Dürüm
Geçenlerde bir kimya mühendisi kadın arkadaşım “Sana bir şey tattırmak istiyorum” dedi. Merakla kabul ettim. İsmini duyduğumda şaşırdım: Kısır Dürüm!
Olur mu acaba, diye düşündüm. Ama tadına baktığımda şaşkınlığım yerini hayranlığa bıraktı.
Bulgurla harmanlanmış mor lahana, marul, maydanoz, salatalık ve has zeytinyağı… Özel lavaşı sayesinde tazeliğini uzun süre koruyan bu dürüm, “Anadolu Dürümü” ve “Genç Dürüm” olarak iki farklı çeşitte sunuluyordu.
Arkadaşımın kimya mühendisliği bilgisini mutfağa taşıyarak yarattığı bu organik formül, tam anlamıyla yenilikçi bir fikir! Sağlıklı, pratik ve uygun fiyatlı bir lezzet.
Denediğimizde herkesin farklı bir favorisi oldu. “Acılısı da olsa iyi olur” diyenler bile çıktı. Şimdi yeni çeşitler üzerinde çalışıyoruz: acılı, turşulu, ekşili, yanında ayranlı…
Kısacası yeni ve sağlıklı bir lezzet doğuyor.
Bu girişim bana bir kez daha gösterdi ki, tüm başarı hikâyelerinin ortak noktası inanmak ve asla vazgeçmemektir.
Ben de arkadaşıma inandım. “Neden olmasın?” dedik ve adım attık.
Çünkü hayaller gerçekleştikçe şekil alır.
Unutmayın:
Hayal ettiğiniz her şey, bir gün gerçektir.






















