ABD geldi. Artık her şey bitti. Batı, bölgedeki devletlerin sınırlarını ve rejimlerini belirler, diye düşünenler gene yanılıyorlar.
Aslında Amerika bölgemizden hiç çıkmadı ki…
1090’lı yıllardan beri bu bölgeye Haçlı saldırıları oldu. Bölge o günden beri direniyor. Direnecekte…
Amerika var diye, tarihi yok sayamayız.
İran da, Suriye de, Türkiye de, Irak ta direnecek. İktidarlarda kim olursa olsun.
Amerikan başkanı saldırının süresini 3 yıl olarak belirlemiş.
Afganistan’da, 14 yıldır istediğini alamayan Amerika, şimdi bölgemizde istediğini alacağım sanıyor.
Gene geldikleri gibi gideceklerdir.
Daha İsrail/İran makası kapanmadı. Bölgede sömürüyü garantiye alacak kurumlar kurulmadı.
Aşiretlerle işbirliği devletlerle işbirliğine benzemez. Körfez ülkeleri aşiretlerdir. Amerika’nın aşiretlerle gidebileceği uzun bir yol yoktur.
Ne oldu?
İran ve Şii tehdidine karşı, Haçlılar IŞİD’ı kurmuşlardı. Şimdi ters döndü.
Amerika bölgeden askerini çekince, aşiretler ile yapılmış olan anlaşmalar bir işe yaramaz.
Orta doğu, öyle üç yılda beş yılda bitecek bir yer değil.
Evet, NATO Amerikalı ve Avrupalı zenginlerin güvenlik örgütüdür. Sömürünün güvenliğini ve sürekliğini sağlar.
İngiltere, Amerika hala Suriyeli muhaliflere silah yardımı yapacaklarını söylüyorlar.
Davutoğlu hala, Esad gitmeden kan durmaz diyor.
Bu Haçlı ile birleşen anlayışın, bölgeyi kana döndürdüğünü göremiyorlar.
Türkiye’nin durumu çok nazik ve tehlikede…
Ne iktidar, ne de muhalefet belayı savuşturacak bir çözüm öne süremiyor.
İktidar, Esad gitsin diyor. Muhalefet ise, NATO ne yaparsa iyi yapar diyor.
İşimiz, PKK ve Peşmerge’nin Türkiye’yi korumasına kalmış.
Bağımsızlığımızı önceleyen kendi irademizi ortaya koyamıyoruz.
İradesi olmayan veya iradesini Amerika’ya teslim etmiş bir iradenin komutasındayız.
Çözüm bölge ülkeleri ile işbirliğinden geçer. Amerika 12 bin mil uzaktan gelip, Suriye, Irak ve Türkiye’nin sorunlarını çözecek. Hem de terör gibi bir sorununu çözecek!?
Zaten Amerika’yı her işe maydanoz yaptığımız için işler karmaşıklaşmış gibi anlaşılıyor.
Siyasi iktidarın, Suriye olaylarından gereken dersi çıkarmadığı görünüyor. Sorunu, hala Suriye’deki Esad olarak gören bu anlayış, yani mezhepçi anlayış, işi dünya savaşına bile dönüştürebilir.
Amerika’nın Suriye’ye saldırması; İran ve Rusya’ya saldırması anlamındadır. İş daha büyük bir çerçeveye dönüşür.
Suriye ile işbirliği yapmadan, bölgede ki kan gölünü durdurmak imkânsızdır. Suriye devletini ortadan kaldırmakla, bölge sükûneti mi kavuşacak?
Milleti ümmet yaparak, bölge ümmetçileri ile birleşerek, mezhepçi bir anlayışla sorunlar çözülemez.
Çözülseydi, İslamiyet parçalanarak bu günlere gelmezdi.
Eğer Amerika AKP’yi zorlamaya devam ederse, mezhepçilerin Esad düşmanlığında da yararlanarak, Türkiye’yi kara savaşına sokabilirler.
Korkumuz budur.
Amerika’daki IŞİD tartışmaları şunu gösteriyor.
IŞİD’a karşı kara savaşı olmadan IŞİD temizlenemez. Amerikan halkı savaşmak istemiyor. Türkiye bu işi yapsın istiyorlar.
Hatta eski CIA Başkanı Hayden” hava saldırılarını küçümseyerek, ”havadan IŞİD’ı vurmak, arızi sekse benziyor” dedi.
14.9.2014, bulentesinoglu@gmail.com
