Sözümüzü baştan söyleyelim. Taksim Gezi Parkı eylemi haklıdır ve bu süreci okuyamayanlar ise haksızdır.
Bir ağaç için bile eylem yapılıyorsa, yapanların samimiyetine inanmak gerekir.
Ki, o insanlar önceden yeşil için bir eylem yapmamış olmamaları, yaptıkları eylemi haksız yapmaz.
İktidarlar sadece kendisine verilen oyların temsilcisi değildir, iktidarlar tüm milletin iktidarı olmak zorundadır.
Demokrasi ve demokratik iktidarlar bunun için vardır.
Ayrımsız herkesin iktidarı olmak.
Ayrımsız yurttaşları arasından ayrım yapmadan hizmet yapmak.
Ayrımsız kendisine oy vermemiş bile olsalar, talepleri dinlemek haklı ise gereğini yapmaktır.
Yok değilse de “Ben iktidarım istediğimi yaparım” diyemezsiniz. Diyemeyeceğinizde Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın önceki yaptığı açıklamalarda tüm çıplaklığı ile yatıyor.
Ne diyor Dr. Topbaş “Halka rağmen bir şey yapamazsınız”
****
Ve AK Parti’nin yaptığı olumlu icraatları destekleyen bir gazeteci ve bir yurttaş olarak, eylemin ilk başlangıcından itibaren AK Parti iktidarının (merkezi ve büyükşehir) tavrı zihniyeti, kibiri desteklenemez, savunulamaz.
****
Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in açıklamaları geç kalınmış, ilk zaman yapılacak açıklamalardı. “Taksim’de AVM yapılırsa ilk ben yatarım” diyen Çelik, keşke bu açıklamayı ilk gün yapsaydı.
****
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hala eylemi yapanları bir avuç çapulcu olarak suçlaması ise, anlamsızdır ve doğru değildir. Ki, Başbakan Erdoğan aynı zamanda o çapulcularında(!) başbakanıdır. Taksim Gezi Parkı eylemi içersinde kimi çapulcuların olması eylemin bütününü ve katılanları çapulcu yapmayacağını en çok Başbakan Erdoğan’ın bilmese gerekir. Çünkü o milletin tamamının başbakanıdır.
****
Taksim Gezi Parkı eylemi bir devrim filan değildir. Kendi yaşam biçimlerine müdahale edildiği düşünenlerin ayağa kalkmasıdır ki, (ne olursa olsun demokratik olan her türlü eylem herkesin hakkıdır) bu aynı zamanda AK Parti iktidarının o burnundan kıl aldırmaz tavrına bir isyandır.
****
Eylemin içersinde; darbeci zihniyetin destekleyicilerinin, ulusalcıların olması eylemi küçültmez. Taksim Gezi Parkı eylemini yanlış yapmaz.
Eylemin ilk gününde orada olanlar daha sonra, eylemi desteklememeleri (özellikle Kürtlerin ve BDP’lilerin) oldukça anlamlıdır. BDP’nin ulusalcı cenahtan net olarak bir kopuşunun ifadesidir.
Taksim’e onbinlerin çıkması,
bir yalanı ortaya çıkarmıştır
Taksim’de 1 Mayıs kutlamasına izin vermeyenlerin tüm argümanlarının yalan olduğu ortaya çıkmıştır. Düşünün onbinler hiçbir hazırlık yapılmadan, önlem alınmadan Taksim Meydanı’na çıkmışlardır. Hani o meydanda fiziki şartlardan dolayı gösteri yapılamazdı, can güvenliği sağlanamazdı.
Onbinler Taksim’e çıktılar ve fiziki şartlar uygun değil gerekçesinin yalan olduğu ortaya tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı.
****
Bir gerçeği daha görmek gerekiyor.
CHP Kadıköy Mitingini iptal etmese, Beşiktaş’dan onbinlerle yürüyüşe geçmeseydi Taksim’e çıkılamazdı
Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın “CHP yüzbin kişiyi alana çıkarırsa ben 1 milyon insanı meydana çıkarırım” demesi ise başka bir kibirin yansımasıdır.
Kendi tabanına mesaj vereceğim
diyerek, demokratik bir eylemi yapanların karşısına ‘milyonları yığarım’ demek, anlamsızdır.
****
Sonuç olarak Taksim Gezi Parkı projesine karşı çıkış ne bir ‘Türk Baharıdır ne de Devrim Kalkışması’dır. Yüzbinlerin kendi özgürlük alanına müdahale edildiğini düşünenlerin haklı bir başkaldırısıdır. İçlerinde darbecilerin, ulusalcıların olması ortaya çıkan toplumsal başkaldırıyı anlamsız yapmaz. Aksine iktidarın yapacağı olumlu açıklamalarla, süreci doğru okuması gerekirdi. İlk günden itibaren eyleme orantısız güç kullanımı yapılmasa, bugün yapılan açıklamalar o gün yapılsa süreç bu noktaya gelmezdi.
****
İktidar başka olaylarda olduğu gibi, yine bu süreci okuyamamıştır. Merkez medya da bir kez daha sınıfta kalmıştır. İlk gün eylemi görmemezlikten gelmiş, sonrasında ise devrim olmuş gibi yansıtması ise utanmazlıktır.
Düşünün aynı merkez medya Kadıköy’de ki 1 Mayıs kutlamasında göstericeler tarafından çiçeklerin koparılmasını nasıl sunmuşlardı.
Aynı medya Taksim’de kimi radikal sol örgütlerin yaptıklarını nasılda görmemezlikten geldiler ve alkışladılar.
Son söz: Taksim Gezi Parkı için çevreci yurttaşların yaptıkları doğrudur. Türkiye’nin devasa sorunlarını çözen ve ülkeyi demokratikleştiren AK Parti iktadarının Taksim Gezi Parkı olayını okuyamaması ise Başbakan Erdoğan’ın dünkü açıklamalarına bakınca devam ettiği görülüyor. Hele birde twiteri bela olarak nitelemedi mi Başbakan Erdoğan… Hadi hayırlısı…
