Hangi dünya cife…
“Dünya cife mi” dünyada miraç var… İlim ve hikmete hadimlik var…hangi dünya cife…dünya var dünya var müşrikin dünyası cife…
Ne Kur’an ne hadis anlaşılmaz olacak hak aşıkları toplumda azaldıkça… Karga bülbülceyi bilmediği için gül dalında şarkı söylemeye kalkışmamalı… Kur’anı hadisi ve Aşk ehlinin sözleri yorumlanırken tahrif ediyor… evet… Kur’an elimizden alınırsa bir gün tefsir ve meallerle alınacaktır… Euzu yok tefsirlerin bir çoğunda… Efendimizin “ümmetim 73 fırka olacak” sözü bir gün gerçek olacak…evet.73 fırka tefsir ve mealler arttıkça ortaya çıkacak…
Esmanın ve aklın nurunu taşımalı damgalarımız… Akılla alay ediliyor…esmanın nuruyla da… Her şeye şirk damgası vuruluyor…
Aracılık şirkmiş…şirk olanı var, her aracı farklı. Allah katında değeri olmayanı aracı etme. Yeni ilahiyatçılar akılla alay ediyor
Her şeye şirk damgası vuruluyor…bu yanlış…suya ateş damgası vurmak gibi bir şey bu…
Dualarımızda Yunus Emrenin yüzü suyu hurmetine demeyelim mi…sofra gelmiş…şeytan ehlini vesile yanlış… Tedbir gereğidir sadece ameli vesile seçmek.
Esmanın ışığından mahrum yorumlar gırla gidiyor her konuda. Adl sıfatı derki…her konuda farkları gör…mesela… Hangi rüya…şeytani olanı var Rahmani olanı var…der. Yani kandıran rüya var kandırmayan var. “Rüyayla amel edilmez mi…” Kim gördü kim yorumladı… Önemli, hz Yusuf yorumladı ve amel edildi…
İstişare Kur’anda emirdir. Ama iştişare edilecek kişiler farklı olunca istişarenin sonucu da farklı olur…der adl sıfatı. Bu gerçeklerden uzak bir iştişare uygulaması yanlış… Evet…esmanın nurunu taşımalı izahlarımız…yorumlarımız algılarımız…tavırlarımız…
Esmanın nurunu taşımalı öğütlerimiz… Çünkü Adl sıfatının nurunu taşımayan her öğüt eksiktir, mesela tevekkül et deniliyor. Tevekkül et ama Muvahhid ol tevhide hadim ol…ne denmiş. “Felek kimine kavun yedirir kimine kelek.” Tarihde çokmütevekkil şalgam yedi. Tevhide hadim olanla olmayan Allahtan aynı yardımı görmez çünkü…