Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ŞENGÜL

Halil Berktay’ın Mayıs Sıkıntısı

Hüseyin ŞENGÜL Yazar Hüseyin ŞENGÜL
10 Mayıs 2012
Hüseyin ŞENGÜL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Halil Berktay Hoca epeyi bir süredir Taraf gazetesindeki köşe yazılarında ve kimi söyleşilerinde sosyalizm, sol, Türkiye solu, Marksizm üzerine bir hayli sert eleştiriler yapmakta. Hatta bu külliyatın dün de hayatta bir karşılığının olmadığını vb. söylemekte.
Olabilir.
Bu nedenle Berktay’a “dönek”, “inkârcı” gibi klişeleşmiş eleştirileri (ki, bu tür söylemler eleştiri bile değildir) yöneltmek, militer bir anlayışa ve ilkel bir mantığın kurguladığı statükonun hegemonik diline saplanıp kalmak demektir.
Ayrıca Hoca’nın neler dediği üzerine düşünmenin gerekli olduğu kanısındayım.
Berktay Hoca’ya buradan kapsamlı bir eleştiri yapma yetisine sahip değilim. Kaldı ki yazımın konusu da bu değil.
Elbette bu durum, Hoca’nın söylediklerine dair hiçbir görüşümün veya sorularımın olmadığı anlamın da gelmez.

İlkin dikkatimi çeken bir hususu belirtmeliyim.
Halil Berktay, dünün (dolayısıyla bugünün de) Türkiye solunu eleştirirken, kendisinin içinde bulunduğu dönemin 1990 öncesi için açık ve tam karşıdan bir özeleştirisini yapmadığını sanıyorum. Yapmışsa, yanılgım için özür dilerim.

Ancak 5 Mayıs 2012 tarihli Taraf’taki yazısı, tespitimi destekler nitelikte.
Bilindiği üzere Halil Berktay, 1980’lerin ortalarına kadar Aydınlık hareketinin önde gelen 5-6 kişisinden biri ve hareketin teorisyenlerindendir. Hareketin lideri Doğu Perinçek’le uzun yıllar birlikteliği vardır. Gün Zileli’nin 3 ciltlik anıları, bu hareketin bir dönemine epeyi ışık tutmakta.

Berktay Hoca, kendisinin de içinde olduğu 1974 TİİKP (Aydınlık hareketinin partisinin adı) Davasının Savunması’nda İttihatçıların halkın mücadelesini bastıran diktatörler olduğunu, Ermenileri katlettiklerini, Arap ve Kürt milliyetlerine çeşitli baskı uyguladıklarını söylemişken; “Ama sonra ((90’lı yıllardan), artık derin devlete hizmet arzetmek isteyen birileri bu ‘ideolojik kambur’dan kurtulmak gerektiğine karar vermiş.” diyor.
Aydınlık hareketinin savrulmasından söz eden Hoca, birileri derken de, Doğu Perinçek’i kastediyor.

Berktay Hoca bir hareketin uzun yıllar doğru şeyler söylerken; o hareketin önderinin (veya önderin yakın çevresiyle birlikte) bir dönem geliyor, kafası bozuluyor ve derin devlete hizmet sunmaya karar verdiğini, devletin bir ‘aygıtı’ haline gelince de, doğal olarak dün söylediği doğruların kambur haline geldiği için de inkâr ettiğini söylüyor. Berktay’ın bu subjektif ve hatta keyfi tahlilini, yine Berktay’ın sosyalizm, sol, Marksizm üzerine yüzlerce sayfaya ulaşmış ciddi, ufuk açıcı teorik tahlillerinin neresine koyacağız?

Berktay, kendi sol geçmişinin tümüyle hesaplaşmaktan kaçınıyor gibi geliyor bana. Doğu Perinçek’in, Türkiye solunun en ilginç, bağlantıları hususunda hep şüphe duyulmuş ve sorunlu bir figürü olduğunu 40 yıldır hemen herkes biliyor! Hele 1970’lerin ikinci yarısındaki Aydınlık hareketinin devlet kaynaklı haber ve provakatif eylemlerinin alabildiğine yoğunlaşması üzerine, bu hareket neredeyse kendi dışındaki Maocular da dahil, Türkiye solunun diğer gurupları tarafından sol yelpazede bile görülmüyordu. Ve bugün geldiği nokta bir tesadüf değil! Berktay bunun farkına 80’lerin sonunda vardıysa, onun sorunu. Ancak buradaki ilginçliği tekrar etmek istiyorum: Uzun yıllar ‘doğru’ yolda olan hareketin önderi, birden bire derin devlete hizmet etmek istemiş! Böyle bir siyasi tahlil olabilir mi? Hâlbuki Doğu Perinçek hareketinin ideolojisi, siyaseti ve mücadele anlayışı buna teşne zaten!

Ben asıl 1 Mayıs 77 üzerine söylediklerini yazacaktım.
Halil Berktay, Türkiye’deki sol grupların aralarında müthiş gerilimlerin olduğunu, bunun silahlı şiddet boyutuna ulaştığını ve bu durumun sonucunda da, 1 Mayıs 77’de Taksim Meydanı’nın kana bulandığını söylüyor. Meydana hâkim olan DİSK (dolayısıyla TKP-İGD çevresi) ile meydana girmek isteyen Maocu grup arasındaki itişme sırasında Maocu gruptan birinin iki el silah sıkmasıyla, meydanda zaten silahlı halde bulunan binlerce kişinin silahlarını ateşlediğini, kalabalığı dağıtmak isteyen panzerin de paniği artırarak ölümlerin meydana geldiğini belirten Berktay, solcuların sorumluluktan kaçmak için 1 Mayıs 77 katliamını derin devlete mal etmeye çalıştıklarını belirtiyor. Sular İdaresi üzerinden, otelden ateş edilmedi diyor.

Türkiye’deki sol gurupların ilişkilerinin niteliği üzerine Berktay’ın söyledikleri doğru.
Ancak bu gerçeklik, derin devleti Taksim 1 Mayıs katliamından azade tutmaya yeter mi?
Ya da şöyle sorayım: Berktay, derin devletin parmağının olmadığına dair hangi emarelere sahip ki, böylesine kesin konuşuyor?

Sol gurupların kendi aralarında şiddete varan ilişkilerinin, 1 Mayıs 77’de derin devlet için bulunmaz bir fırsat sunduğu gün gibi aşikâr. Tamam, ama o dönemin Türkiye sathında olanlar, 1 Mayıs 77’de Taksim’de derin devletin bu hazır durumu bir katliama dönüştürme girişiminde bulunduğunun kanıtını da bolca sunmaktadır. Öyle ki, o dönemde olan büyük katliamların gerisinde olan devlet, 1 Mayıs 77 katliamının gerisinde neden olmasın ki? 1 Mayıs katliamını failler açısından diğerlerinden ayıran nedir ki?.

Velev ki, denilen o bölgelerden ateş edilmedi. Kaldı ki, binlerce insan da bu yönde görüş belirtiyor. Peki, kitlenin içinde tam hızla dönüp duran panzer neyin nesiydi? Daha vahimini söyleyeyim: Maocu guruptan (eğer öyleyse) ilk ateş eden kişi kimdi? Bir ajan olamaz mı?

Halil Berktay’ın yazdıkları, endazesi kaçan özeleştirisinin bir kendini hiçleştirmeye/yok saymaya kadar yuvarlanması ve vicdan duygusunun selinde akıl ve gerçeklik olgusunun yitirilişi gibi geliyor bana.

Türkiye solunun birbirini düşman gören ve birbirine silahlı şiddet uygulayan yapısı nedeniyle, 1 Mayıs 77, devlete altın tepsi içinde sunulan bir ‘hediye’ gibidir diye düşünüyorum. Öyle ki, derin araçlar çok da zahmete girmemiş olabilirler.

Ancak bütün bunları yazıp söyleyen Berktay’a o bildik eski itici, saçma söylemlerle saldırmayı da doğru bulmuyorum.

Tartışmak iyidir; siyasetin kerteriz noktasının devlet olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin sicilini göz ardı etmemek ve kendimize de ayna tutmak kaydıyla!

Paylaş
Etiketler: 1 Mayıs 1977derin devletHalil Berktayprovakasyonsol içi şiddetTürkiye solu
Önceki Yazı

Süt Alerjisi

Sonraki Yazı

Savaş ve Yüce Divan

Hüseyin ŞENGÜL

Hüseyin ŞENGÜL

İlişkili Yazılar

Yeni Bir Anayasa (mı?)
Hüseyin ŞENGÜL

Yeni Bir Anayasa (mı?)

17 Eylül 2023
5k
Çivisi Çıkmış Dünya
Hüseyin ŞENGÜL

Çivisi Çıkmış Dünya

09 Temmuz 2023
5k
Prens ve Hayal Kırıklıkları
Hüseyin ŞENGÜL

Prens ve Hayal Kırıklıkları

11 Haziran 2023
5k
28 Mayıs Seçimi Üzerine
Hüseyin ŞENGÜL

28 Mayıs Seçimi Üzerine

01 Haziran 2023
5k
Sonraki Yazı

Savaş ve Yüce Divan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap