Siyasetin anlamını çok iyi bilen ve hayatında yaşayan bir kişi olarak, partici/pırtıcı değilim. Ancak doğruların, güzellerin, iyilerin yanında oldum, olmaya devam ederim.
Millet vekili olmama en büyük engellerden biri olarak; 2007 yılında yazdığım “Ak süt içinde ak kılı gören” kalemle neden Ak Parti isimli bir eserim hâla depoda, piyasaya çıkmadı.
Şahsi menfaati, Nefs-i Enâniyeti, ince yağdanlık yalakalığını, şan/şöhret/şehveti, parayı/pulu/serveti iteleyen, var olanları dağıtan bir eğitimci, yazar ve şair, 82 esere imza atan bir nefer olarak, bu zihniyetteki insanların itibar görmediği, horlandığı ve meclise sokulmadığını da bilen bir kişiyim.
Hamdolsun, mezara girdiğim zaman bunların hesabını verecek durumda olduğuma inanıyorum.
Seçime gireceğimiz bu dönemde, varsa Millî İrâde, halkın vicdanı oy vererek, sandıklardan kendini yönetecekleri seçecek. Türkiye Büyük Millet meclisinde, vekil temsilcileri olacak. Hayırlı oluru inşaallah…
Partiler içerisinde özel bir yeri bulunan, on iki yıldan beri iktidar olan AK PARTİ’nin seçim beyannamesi, internet sitelerinde yer aldı.
Seçmene seslenen başbakan Davutoğlu: “Verdiğimiz sözler popülist bir anlayışla seçim süreçlerini geçiştirmek için verilmiş değildir.” Diyor. “Beyannameler; Ak Parti hükümetlerince adım adım takip edilen siyasetimizin kılavuz metinleridir” ilavesini yapıyor.
2002 den başlayarak, 2007, 2011 genel seçimleri ile geçen yıl 30 mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimler için hazırlanan seçim beyannameleri yan yana yer aldı.
Satır başları ile aynen şöyle:
AK PARTİ NE , DEDİ NELER YAPTI?
•OHAL kaldırıldı.
•Partilerin kapatılması zorlaştırıldı.
•DGM’ler kaldırıldı.
• Dil yasakları kaldırıldı. Farkı dillerde propaganda yapmanın önü açıldı.
•YAŞ kararlarına yargı yolu açıldı.
• Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkânı getirildi.
• 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasının yolu açıldı.
• AİHM’nin verdiği kararlar, yeniden yargılama sebebi sayıldı.
• Dernekler Kanunu yürürlüğe girdi, dernekleşmede engeller kaldırıldı.
• Bilgi Edinme Kanunu çıkarıldı
• İşkence ve kötü muamelenin önlenmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapıldı
•MGK’nın yapısı değiştirildi.
• Cumhurbaşkanının doğrudan halkın seçmesinin önü açıldı
• Memurlara toplu sözleşme hakkı tanı
•Türkiye’nin her tarafına yollar, tüneller, barajlar, hastaneler, okullar yapıldı, MARMARAY PROJESİ dünyanın en büyük projeleri arasına girdi.
• İktisadi ilerleme, Anadolu’ya da yatırımlar, paradan 6 sıfır atılması, Türkiye’de Toki Konutları, Sağlık Reformu, Kürt sorununda cesur adımlar, Kıbrıs sorununda ciddi adımlar, İsrail’e Mavi Marmara tavrı, ABD’nin ırak işgaline katılmaması, mısır ve Libya desteği, Afrika ülkelerine ekonomik açılım, engellilere evde bakım parası eğitimi için rehabilitasyon merkezlerine kaynak ayrılması,2006 ders müfredatı değişikliği, öğrencilere bedava kitap, okullarda süt dağıtımı, 2007 muhtırasına karşı dik durması, AB’nin ve BM’nin ikiyüzlü tavırlarına cesurca her ortamda vurgu, “One Minute” çıkışı, İMF borçlarının ödenmesi, Avrupa’daki iktisadi krizden daha az etkilenecek sağlam ekonomi modeli, halkın alım gücündeki artış, özel inşaat sektörünün patlama yapması, kapalı alan sigara yasağı, özel muayene soygunculuğuna müdahale, özel hastane hizmetinden ortalama halkın yararlanmasının sağlanması, köhnemiş SSK hastanelerinden sigortalıları kurtarma, hava yolu ulaşımının lüks olmaktan çıkması, üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldırması da benim tespit ettiklerim…Bunların sayıları uzar gider, görmemek, bilmemek, inkâr etmek en azından insafsızlık olur.
Bunlar satır başları ile yapılanlar, daha nicelerini saymak mümkün.
Her zaman söyledim ve yazdım: Hiçbir devirde, bu iktidar zamanı kadar Müslümanların rahat nefes aldığı bir devir yaşanmamıştır, ancak Müslümanlar gereği kadar faydalanamadılar.Tarikat ve cemaatler, birbirlerin tan etmek, hatta dil yarası ile bıçaklamak, pasta dilimlerini kapmak için neler yapmadılar ki? Hele bir cemaatin asrın hıyaneti ve gafleti ile din adına hâla inadını sürdürmesi Kıyamet alametlerinden biri olsa gerek..
Tarihe damgasını vuran, Eşref Edip Bey’in eserine ad olan “Kara Kitap”, Devr-i Sâbık, Millî Şef Dönemini unutmadık, unutmayız, unutturmayız.
CHP’nin Esfel-i Sâfilini, fikir ve ruh yapısını yazdık, biliriz, kandırmalara gerek yok.
Kıyamet’e kadarda değişmeyeceğine inananlardanım. Bu aziz milletin, seçmenin, insanımızın, hakka dayanan Akl-ı Selim herkesin kimi oy vereceğini de bilenlerdenim.
Yazımı yine anlayanlar için bir şiirimle bitireyim:
“BENDEYAR” MÜSEDDES ŞİİR
TARİHİ ELERKEN…
Yurt tutmuş atalarım, Diyar-ı Rum’a gitmiş,
Yıllardır çabalarım, kıraç toprakta bitmiş,
Seherde sâbalarım, bülbül olan işitmiş,
Harmanda yabalarım, emekle iş bitirmiş.
ERGENEKON DERLER YA, DAĞLARLA ÇEVRİLİ YER,
ATA YURDU YERLER YA, MAZİYİ ÖNÜNE SER.
Haykırmış Beyler Beyi, boylar göçe başlamış,
Demezler neyin neyi, kem sözleri taşlamış,
Çuvaldızla, iğneyi, sokmuş, nefsi haşlamış,
Küheylanlar bineği, molada yavaşlamış.
SÜRÜLERLE KOYUNLAR, ULUDAĞLARI AŞMIŞ,
TUZAKLARLA/OYUNLAR, YİĞİT ÖNÜNDEN KAÇMIŞ.
Tevhit ruhunda bayrak, tekbirle yürümüşler,
İman surunda sancak, gönülde bürümüşler,
Başlar secdede ancak, hak için sürünmüşler,
Âlem Tûran olacak, ülküde görünmüşler.
TUĞLAR SEMÂ’YA DOĞRU, YILDIZLAR SELAMLAMIŞ,
TANDAN BİR GÜNEŞ DOĞMUŞ, ASÂLET KELÂMLAMIŞ.
Geçerden bahçelerden, akçe asma dalında,
Kerâmet bohçalardan, arı çiçek balında,
Edebi lehçelerde, bir çağın eşkalinde,
Âdil dilekçelerde, Tarihin ahvalinde.
TARİH YAZDI, OKUDUK, OKUMAYANLAR GELSİN,
SEVDA/SEVGİ DOKUDUK, DOKUMAYANLAR BİLSİN.
Pilevne’den, Tuna’dan, ses gelir zaferlerden,
Bayburt’tan Ardahan’dan, şehadet kefenlerden,
Konya, Erzurum, Van’dan, akıncı seferlerden,
Can içinde cânandan, zikirle, fikirlerden.
BAYBURT’TA VEHHÂB GAZİ, PEYGAMBER SANCAKTARI,
BURSA’DA ORHANGAZİ, ADALET ANAHTARI.
Seferlikte dedem, ninemi hiç görmedim,
Nasıl edem, ne edem, hayatta hiç gülmedim,
Vatanda nere gidem, zevk-i sefa sürmedim,
Islandı kaşla, dîdem, Umud-u Aşk örmedim.
BİR DAYIM KAFKASYADA, BİR DAYIM FİZAN ÇÖLDE,
BİLİNEN AVRASYADA, SUNALAR KALDI GÖLDE.
Kalemim yorgun, mahzun, KEMÂLİ daim ağlar,
Fikirler şimdi mahkûm, duygular kara bağlar,
Mevlâ’dan bir tek arzum, yeniden altın çağlar,
“Bendeyâr” benim tarzım, şahittir Yüce Dağlar.
TARİHE KÜSME SAKIN, BOŞ KALEM YAZAR İSE,
GERÇEĞE DOĞRU AKIN, BİLEMEZ BAŞKA KİMSE.
