ABD, birçok Müslüman ülkeye çeşitli bahaneler altında girmiştir. Bu ülkelerin çoğunda direnişle karşılaşmamış, hedef aldığı ülkelere girmeden önce iç kargaşalar ile kolay fethin zeminini hazırlamıştır. Fakat amaç güçlü Müslüman ülke istenmemesidir. Geriye iki ülke kalmıştır. Biri İran, diğeri ise Türkiye’dir!…Derin devletin yıkılması en zor ayağı siyaset ayağı olduğunu söyledikten sonra bu dediğimizde ne kadar haklı olduğumuzu tekrar görmüş bulunmaktayız.
MHP-CHP ittifaklı derin devlet yapılanması maşa ve as partisi ile birlikte Türkiye’nin vizyonunu içten sarsmayı planlıyorlar.
Buna isteyen inansın isteyen inanmasın. Sonuçta görünen köy kılavuz istemiyor…
Ama bazı şeyleri söylemekte fayda var; yakın zamanda bunları tartışmanın hiçbir manası kalmayabilir. Çünkü bizi bekliyen daha büyük bir tehlike var…
Öncelikle ergenekon operasyonu ile gelişen sürecin neticeye varması Haziran ayında gerçekleşecek seçimlerden sonra AKP’nin tekrar iktidar olmasıyla gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Çünkü R. Tayyip Erdoğan’a verilen telkinler artık bu işin kökten bitirileceği yönünde. Adı üstünde dönem “Ustalık Dönemi”.
Ayrıca yakın zaman içerisinde ülkede yeniden tartışmaya başlanan idam cezaları tartışması ile birlikte 70 küsür komutanın meydanlarda asıldığını da görebiliriz. Bu hayal değil olması beklenen bir durumdur.
Çünkü Ergenekon operasyonunun siyasi kanadını kırma planları da hazır bulunuyor…
Yukarıdaki yazımla birlikte, çoookk özet bir şekilde ergenekon operasyonunun yakın gelecekteki muhtemel gelişmesini ele almış bulunmaktayım. Kimisi buna hayal diyecek ama hayal demekle kalmasınlar, bir kenara da not etmeyi unutmasınlar lütfen…
***
DERİN MÜTTEFİKLER MERKEZİ “PENTAGON”
Ergenekon sürecinden daha mühim bir sıkıntı bizi bekliyor olacak.
Derin Müttefikler Topluluğu İran savaşının planlarını yapıyor, Pentagon’da İran’a karşı başlatılması beklenen ABD-İran savaşının stratejileri geliştiriliyor.
Bu stratejiler geliştirilirken, bu planda ABD stoklarında tarihi geçmek üzere olan milyonlarca dolarlık kimyasal silahların İran üzerinde kullanılması planı da yer alıyor.
Obama’yı ABD yönetiminden indirmeyi hedefleyen siyonist yapı, Bush dönemindeki gibi ABD’de tam hakimiyeti ele geçirmeyi planlıyor. Bu plandan sonra ise Haçlı Seferi, siyonist harekat ile birlikte katliama devam edecektir.
Gizli plan, öncelikle İslam ülkeleri arasında başı çekenlerden ve en kuvvetli ülkelerden biri olan İRAN üzerinde. İran meselesinden sonra ise icabına bakılması gereken diğer ve en güçlü ülke ise Türkiye olacak.
Ama Türkiye ile savaşı ABD değil, ABD’nin Türkiye’deki İran Harbi sevinci olacak…
KATLİAM’IN ADI İRAN DEVAMI TÜRKİYE
İşte olması beklenenler:
İran-ABD savaşı planları PENTAGON ve sırdaşları arasında sürerken, ahir zamanda kıyamet alametlerinin artışı bu meselelere daha da dikkat çekmeyi gerektiriyor.
Dünya’da çıkan isyanların hiçbiri boşuna değil. Boşuna olmadığı gibi İran’daki ABD ve eşrafının harbi de İran’da çıkacak büyük bir isyanın neticesi ile başlayacak.
İran’da oluşturulan derin devlet yapılanması, mezhep çatışmalarının fitilini ateşleyecek. Bu ateş tüm İran’ı, özellikle bir şehrini öyle bir kaplayacak ki; bu isyan tüm planların “start”ını almasına sebep olacak.
Siyonist harekatın da etkisi ile İran-ABD harbi gerçekleşecek. Bu savaş hem ABD açısından hem de İran açısından çok büyük kayıplara neden olacak. ABD bu savaşı kazanıp, zaferini kutlayacak ve…
***
BİR TÜRK SUBAYI ABD CONİSİNİ ÖLDÜRÜRSE?
ABD’nin İran zaferi kutlamaları İncirlik üstündeki ABD’liler tarafından da büyük bir çoşku ile kutlanacak. Bu coşku bölgede bulunan Türk askerini kızdıracak. Sarhoşlukları, dillerinin Türk askerine kadar ulaşmasına sebep olup Türk askerini daha da kızdırtacak. Olayın büyümesi ile bir Türk subayı silahını çekip bir ABD conisini öldürecek.
Ve işte beklenen savaşın ilk kıvılcımı bu olacak…
Bütün Asya’da, Avrupa’da, Irak bölgesindeki tüm ABD birlikleri Türkiye’ye yönelecek.
Öyle ya, ABD’nin bu bölgede konuşlanacak o kadar çok bölgesi var ki! Bu da bir o kadar dikkat çekici bir durum!
Bu savaş ile sizce ne olur dersiniz? İlk başta büyük bir direnme ile ABD askeri püskürtülecek, fakat ABD tüm güçlerini bölgeye çekerek tüm kimyasal silahlarını Türkiye’ye karşı kullanacak.
Çok karşı çıktıkları Nükleer Bombalar ise Şam bölgesi diye adı geçen İstanbul’a da atılacak olmasın? Yahut Hidrojen bombası?
Türkiye çok büyük kayıplar vererek nüfusunun yüzde 70’inden fazlasını kaybedecek…
Sonra ne mi olacak?
Allah Kerim. Mehdi ordusu tecelli edecek. Ve o güç burada yok olacak…
***
Bu bir masal değildir…
Haçlı seferinin ilerleyişini anlatmak için büyük bir örnek ve gerçekleşecekler için büyük bir ibret kaynağıdır.
ABD’nin okyanus ötesinden gelip bu bölgede bu kadar çok konaklama yerlerinin olması garip değil mi?
Ve bu bölgelerin nedense hep Müslüman ülkelerin bulunduğu bölgelerde olması?
ABD’lilerin bulunduğu Müslüman ülkelerde ABD’nin hakim olması çok garip değil mi?
***
Ve harunyahya.org sitesinden alıntılarla bazı dikkat çekici hadisler ve yorumları.
Şam Ve Mısır Meliklerinin Öldürülmesi
Ondan önce Şam ve Mısır melikleri (hükümdar, memleket sahibi) öldürülecektir…” (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
Bu hadiste Mehdi’nin gelişinden önce Şam ve Mısır yöneticilerinin öldürüleceklerine dikkat çekilmektedir.
(Bu durum Mısır’ın devrik lideri Mübarek’in idam edilmesi meselesini akıllara getiriyor.)
Bağdat’ın Alevlerle Yok Edilmesi
“Ahir zamanda Bağdat alevlerle yok edilir…” (Risalet-ül Huruc-ül Mehdi, Cilt 3, sf. 177)
2003 senesinde Irak Savaşı’nın ilk gününden itibaren Bağdat, en yoğun bombardımana tutulan şehirlerden biri olmuştur.
Şam, Irak, Arabistan’da Kargaşa
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “…Öyle bela ve musibetler olacak ki, hiçbir kimse, sığınabileceği bir makam bulamayacaktır. Bu belalar Şam’ın etrafında dolanacak, Irak’ın üzerine çökecek. Arabistan yarımadasının elini ve ayağını bağlayacaktır… Onlar belayı bir tarafta defetmeye çalışırlarken, diğer taraftan o yine ortaya çıkacaktır.” (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 38-39)
Irak’ın Yeniden Yapılanması
“… Irak’a saldırılmadıkça kıyamet kopmaz. Ve Irak’taki masum insanlar Şam’a doğru sığınma yerleri ararlar. Şam yeniden yapılanır, Irak da yeniden yapılanır.” (Kenzul Ummal, Kitab-ul kıyame kısm-ul efal, c.5, s. 254)
Hadiste Irak’ın yeniden inşa edileceğine dikkat çekilmektedir. Önce İran-Irak Savaşı, daha sonra Körfez Savaşı, son olarak da 2003’teki Irak Savaşı’nın ardından, Irak’ta pek çok şehir yerle bir olmuştur. Bu savaşın sonrasında yaşanan yağma olaylarının da etkisiyle büyük bir harabeye dönüşen Irak’ın yeniden inşa edilmesi mecburi hale gelmiştir.
Irak’ın Üçe Bölünmesi
“Irak halkı üç fırkaya ayrılır. Bir kısmı çapulculara katılır. Bir kısmı ailelerini geride bırakıp kaçarlar. Bir kısmı savaşır ve öldürülürler. Siz bunları gördüğünüz vakit kıyamete hazırlanın.” (Yusuf el-Makdisi, Fera İdu Fevaidi’l Fikr Fi’l İmam El-Mehdi El-Muntazar)
Hadiste haber verildiğine göre, halkın bir grubu “çapulculara” katılacaktır. Savaş sonrasında otorite boşluğundan faydalanarak, Irak’ta büyük yağmalama olayları yaşanmıştır. Hadiste bir kısım halkın ise, bulundukları yerden bir an önce kaçmaya yeltenecekleri, hatta geride bıraktıkları ailelerini dahi düşünemez durumda olacakları haber verilmiştir. Gazetelerde bu yönde yer alan haberler dikkat çekicidir. Halkın bir kısmının ise, savaşa katılacağı ve öldürüleceği bildirilmektedir. Irak Savaşı sırasında da bir kısım insanlar çeşitli bölgelerde yaşanan çatışmalara katılmış ve hayatlarını kaybetmişlerdir.
