CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını açıklamış. Aslında aday adayı olduğunu deklere etmiş.
Tabi açıklamasında, “İstanbul halkı kime inanıyorsa, kime güveniyorsa, kimin yönetmesini istiyorsa o aday olacak” diyerek de sanki CHP’nin tek belirleyecisi gibi konuşmuş. Yetmemiş, ardından eklemiş: “İstanbul’un sorunlarını hangi CHP’li çözeceksekse o aday olacak. Koşulsuz olarak geçmişte Kılıçdaroğlu’nun yanında nasıl durduysam, yine adayımızın yanında dururum” vurgusunu yaparak, aday olmasa bile partisinin adayı olacak kişiye de koşulsuz destek vereceğini söylemiş.
Tekin aday olsun,
CHP İstanbul’da kaybeder
Ben kendi düşüncemi bugünden söyleyeyim. Gürsel Tekin’in aday olacağı yerel seçimlerde tartışmasız AK Parti, özellikle Dr. Kadir Topbaş ile çok kolay bir seçim alır.
CHP’ye parti dışından oy katmayacak yerel adaylarla, partinin seçim kazanmasının mümkün olmadığını en çok partinin kurmaylarının görmesi gerekiyor. Örgütlerin ise bunu yaşayarak gördüklerini biliyorum.
2009 yerel seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu sadece İstanbul’da değil, Türkiye genelinde CHP’ye oy kattı. Partinin daha fazla oy almasına katkı sundu.
2011 seçimlerinde ise Gürsel Tekin’in liste başı olduğu İstanbul 1. Bölge’de partisine kattığı oy ortada duruyor.
Bugün için İstanbul’da CHP örgütleri arasında yapılacak ön seçim ya da kamuoyu yoklamalarında Gürsel Tekin’in adının ilk sırada çıkmasının da mümkün olmadığını açıkça görmek gerekiyor.
Tekin’in kullandığı dil sakat…
Ve Gürsel Tekin, aday gösterilmeyeceği ihtimalini de göz önünde bulundurarak, “Kılıçdaroğlu’nun yanında nasıl durduysam, yine adayımızın yanında dururum” cümlesiyle manevrasını bugünden yapıyor. Ve pazarlığa açık kapı bırakıyor.
Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in basın mensuplarına yönelik yaptığı açıklamada kullandığı dil ise, sorunludur.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili açıklama yaparken, “Koşulsuz olarak Kılıçdaroğlu’nun yanında nasıl durduysam…” demesi ise ilginçtir. ‘Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunda nasıl yanında durduysam…’ dememesi ise, nezaket ve parti temayülleri açısından başka bir sakatlığı ifade etmektedir.
CHP örgütleri Tekin’in
aday olmasını istemez!
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in iki kurultayda da İstanbul delegelerinin oylarını alamadığı açıkça ortada durmaktadır. Parti meclisine seçildiği, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği kurultayda İstanbul delegeleri tarafından üzeri çizilmiştir.
Son kurultayda ise ilk 100 kişilik ve ikinci 58 kişilik anahtar lis-tede olmasa da parti meclisine seçilme ihtimalinin olmadığı, aldığı oyla ortada duruyor.
Bugün için CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayının, örgütlerde “bununla kazanırız” umudu oluşturmadığı sürece kamuoyunda ‘CHP adayı kazanır umudunu’ oluşturması mümkün değildir.
Kazanabilme ihtimali olmayan adayın arkasından yüzbinlerce seçmeni yönlendiremezsiniz. Ve CHP’nin bugünkü oyuyla, İstanbul’da seçimleri kazanma ihtimalinin olmadığını, tüm seçim tabloları açıkça ortaya koymaktadır.
Büyükşehir adayı
ilçelere katkı sunmalı
CHP’nin Büyükşehir adayı sadece İstanbul’u değil, ilçelerde de seçimin kazanılmasına katkı sunacak bir isim olmak zorundadır. Aynen 2009 yılında İstanbul’da kazanılan 12 ilçe belediye başkanlığında Kılıçdaroğlu isminin seçimlerin kazanılmasında itici bir güç olduğu gibi.
Bugün İstanbul’da Tekin ismi bu itici gücü yaratacak bir isim değildir. Hatta İstanbul’da 12 ilçede iktidar olan CHP’nin, bu ilçeleri bile kaybetmesine yol açacak bir adaylık olur. Aksine CHP’nin Büyükşehir adayı, hem 12 ilçede CHP’nin iktidarını korumalı, başka ilçelerde de kazanmasına katkı sunacak bir isim olmalıdır.
Eleştirilerime rağmen Sarıgül
Megalomanlığın ve kendini beğenmişliğin en üst prim yaptığı, eleştirilerimin saklı olduğu Mustafa Sarıgül isminin dışında CHP’nin İstanbul’u kazanabilme ihtimali yoktur.
Ve Sarıgül’ü aday yapmış CHP’nin, AK Parti Dr. Kadir Topbaş’ı aday yapmaz ise seçimleri çok kolay kazanabilme ihtimali de vardır.
Gürsel Tekin’in erken hamlesinin mantığı, aday olacak kişiyle pazarlık payını artırabilmeye yönelik bir hamledir. Tekin’in ‘adaylık’ açıklaması koşulsuz destek girişimi değil, aksine bugünden İstanbul’un tüm ilçe belediye başkan adayları, il genel ve belediye meclis üyelikleriyle ilgili büyük bir pazarlığın adımıdır.
