Türkiye enerjide % 75-78 bandında dışa bağımlı bir ülke.
İthalatımızın yaklaşık dörtte bir olan 60 milyar doları enerji gideri.
Enerji tüketimimiz son yıllarda düzenli olarak ortalama % 5 artış gösteriyor. Yani bir şeyler yapmaz isek bağımlılığımız artacak gibi gözüküyor.
Devletimiz; doğalgazda (ithalatın % 50 si) abarttığımızı düşünerek fren yapmış durumda.
Nükleer enerji konusunda farklı çalışmalar ve tartışmalar var, bu tartışmalara girmek istemiyorum, o ayrı bir konu.
Hidroelektrik enerjisinde mikro HES’lerin önü açılmayacak, diğer HES’lerde de kapasite en fazla % 40 arttırılabilecek gözüküyor ki bu enerji açığımızı kapatmaya yetmiyor.
Dolayısıyla tek çözüm yenilenebilir enerjide yaklaşımıyla hareket ediliyor ki bu doğru bir yaklaşım.
Yenilenebilir enerji kaynakları, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerjidir. Bu kaynaklar güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi, dalga enerjisi, jeotermal enerji, hidrolik enerjisi, biyokütle enerjisi ve hidrojen enerjisi olarak sıralanabilir.
Güneş ve rüzgar enerjisi dışındaki yenilenebilir enerji kaynakları önemli olsada potansiyel ve kapasite olarak sınırlı, dolayısıyla ülkemizin enerji açığının kapatılarak enerjide dışa bağımlılığın azaltılması için tek çözüm rüzgar ve güneş enerjisi diyebiliriz.
Ülkemizin rüzgar enerjisi potansiyeli toplam enerji tüketimimizin üçte biri, güneş enerjisi potansiyeli ise 1,5 katı civarında.
Türk Aynştaynı kabul edilen merhum Oktay SİNANOĞLU, “geleceğe bilişim ve genetiğe hakim olanlar yön verecekler” tespitinde bulunuyor. Buna bir de “enerjiyi eklememiz gerekir” diye düşünüyorum.
Devletimizin güneş yatırımlarında 10 yıl boyunca, üretilen kilowatt/saat başına 13,3 $/cent alım garantisi var, ayrıca güneş elektrik santrali tamamen yerel ürün kullanılarak yapılırsa üretime geçildikten 5 yıl sonrasına kadar bu destek miktarı % 50 artışla 20 $/cent’e kadar çıkabiliyor.
Yerel ürün desteğinden faydanılırsa 5, faydanılamazsa 7 yılda bu yatırımlar ortalama kendisini amorti edebiliyor.
Türkiye güneşlenme potansiyeli açısından zengin olan ülkelerin başında geliyor. Güneşlenme potansiyelimiz Dünya’da güneşlenmede bir numara olan Almanya’dan % 60 daha fazla.
Daha fazlasını yazmaktan ziyade konuşmamız lazım. Siz Ordu’da herhangi bir üst düzey yöneticiden güneş ile ilgili bir cümle duydunuz mu? Yönetici olmak böyle bişey demekki.
Bu benim enerji ile ilgili bu yılki beşinci yazım. Ne diyeyim, güneşiniz bol olsun…
