“Enerji Kan Gibi” başlıklı dünkü yazımda, ülkemiz elektrik enerjisi kurulu gücünün 70 bin MW’a ulaştığını, her yıl tüketimimizin yüzde 5 arttığını ve dışa bağımlılık oranımızın yüzde 75 olup artma eğiliminde olduğunu, enerji ithalatının toplam ithalatın yaklaşık dörtte biri olduğunu belirtmiştim.
Ayrıca; doğalgazda azda olsa azalma olacağını, hidrolikte kısa vade az miktarda artma olsa da uzun vadede çok değişmeyeceğini, kömürde de hidrolikle benzer bir durumun söz konusu olacağını belirtmiştim.
Dolayısıyla, ülkemizin enerji açığının kapatılarak dışa bağımlılığının azaltılması için iki çözüm gözükmektedir: nükleer enerji ve yenilenebilir enerji. Yazımda nükleer enerji yorum dışı tutulacaktır.
Özetle ülkemizin enerji ihtiyacı için hayati derecede önemli olan yenilenebilir enerjidir. Başlıca yenilenebilir enerjiler;güneş, rüzgâr, jeotermal, hidrolik, biyokütle ve hidrojen’dir.
Yazımda öne çıkarmaya çalıştığım konu elektrik üretimi olup; ülkemizde üzerinde yoğunlaşılan alan güneş ve rüzgardır.
Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, 21 Haziran Dünya Güneş Günü münasebetiyle yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin güneşten elektrik enerjisi üretim potansiyelinin en az 500 bin megavat olduğunu ve bunun ülkemizin yenilebilir enerji kaynakları içinde erişilebilir en yüksek potansiyeli oluşturduğunu” belirtmiştir.
Enerji üretiminde ikinci sırada 87 bin MW kapasitesiyle rüzgar enerjisi gelmektedir.
Bu alanda 312 bin MW ile 500 bin MW saat/yıl arasında farklı rakamlar zikredilse de gerçek olan güneş enerjisinin tek başına ülkemizin enerji ihtiyacını karşılayabilecek potansiyelde olduğudur.
Türkiye, yıllık yaklaşık 2 bin 460 saat güneşlenme süresi ile güneş enerjisi açısından zengin bir ülke olarak Almanya’dan yüzde 60 daha fazla güneş ışınımına ve yıllık ortalama günde 7,2 saat güneşlenme süresine sahiptir.
Almanya’nın toplam güneşten enerji üretimi kurulu gücü 40 bin MW olup, 22 bini ısıtma amaçlıdır.
Güneşten elektrik üretiminde kurulu güç Dünya da 177 bin ülkemizde ise 84 megavattır.
Türkiye Güneşten ısı enerjisi üretiminde 11 bin MW kurulu gücüyle Dünya dördüncüsüdür. Aynı çalışmanın elektrik enerjisi üretilmesinde de tekrar edilmesinin önünde bir engel yoktur.
Hücre ve güneş takip sistemi dışında, tüm sistem bileşenlerini üretimi ülkemizde yapılabilmektedir. 100’ü aşkın EPC (Bir güneş enerjisi tesisinin kurulumundaki Mühendislik, Tedarik ve İnşaat süreçlerinin tümü) firması ve halihazırda üretim yapabilen 17 fotovoltaik modül üreticimiz bulunmaktadır.
Türkiye’de yıllık 1,6 milyon metrekareyi aşan güneş kolektörü üretimi ile; 90’dan fazla üretici, 800’ü aşkın satıcı ve 3000’i aşan montajcı güneşten ısı enerjisi üretimine hizmet vermektedir.
Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi’ne göre 2023’te;
· Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretimindeki payının en az % 30 olması,
· Tüm hidrolik potansiyelin (34.000 MW) kullanılması,
· Rüzgâr enerjisinde 20.000 MW, güneş enerjisinde asgari 5000 MW, Jeotermal enerjide asgari 1000 MW, biyokütle enerjisinde asgari 1000 MW kurulu güce ulaşılması hedeflenmektedir.
