Yavaş ve temkinli yürüyordu. Parka yöneldi ve deniz tarafına geçti. Emekliydi, bu saatte dışarıda olduğu için, sinirlendi. Psikolojim bozuldu, dedi.
Yanından geçen iki şapkalı adam, o zaman evden çıkmayacaktın, dediler. Onlara baktı ve cevap vermeyi uygun bulmadı. Kendi duyacağı şekilde, sizin de psikolojiniz bozuk, dengesizler. Benim dengesizliğim yeni başlamış, sizler herhalde uzun zamandır rahatsızsınız, dedi.
Gölgede dalgaları izlemek istiyordu. Güneş etkin olmaya başlamıştı. Garson, öğretmene işaret etti, çay ocağına gelir misin? dedi.
Ocağın yanındaki masaya çöktü. Çayını yudumlarken garsonun sorularına cevap verdi. Üç kişinin oturanları rahatsız ettiğini gördü. Hemen telefonuyla karakolu aradı ve durumu ihbar etti. Karakoldan polisler geldi ve onları karga tulumba götürdüler. Garson insanların paralarını gasp ediyorlar. Polislerin almalarına bakma, biraz sonra buradadırlar, dedi.
Garsonun dediği yabana atılacak gibi değildi. Öğretmen, yabancıyı göz göre göre soyacaklar, dedi. Garson şikâyet ediyoruz, ama ettiğimizle kalıyoruz, dedi.
Öğretmen, birkaç gün parka gitmedi. Çünkü soyguncularla karşılaşmak istemiyordu. İnsan evladı olsalar böyle bir şey yaparlar mıydı? Çay ocağından, parkı gözetimi altına almıştı. Havuz başında oturan beyefendi, dikkatini çekti.
Beyefendi çay içiyor ve havuzun balıklarıyla ilgileniyordu. Garson geldi ve beyefendiye, olanlara karışma hemen gitmelisin. Biraz sonra üçlü eşkıya yanına gelir, dedi. Çay ocağından emekli de bakıyordu. Üçlü eşkıyalar, beyefendiye ters bakarak, meyve suyu söyle, dediler. Beyefendi de meyve suyunu ısmarlayamayacağını, söyledi. Bu defa üçlü eşkıya, sökül paraları diyerek, bıçak çektiler.
Beyefendi, cebinden çıkarttığı parayı verdi. Eşkıya üç genç, parayı aldığı gibi kaçtılar. Beyefendi telefonunu çıkarttı ve bir yeri aradı. Kaçanlar bir saat içerisinde yakalandılar. Suçları para gasp etmekti. Fakat gasp ettikleri paraları sahte çıktı. Sahtecilikten hemen tutuklandılar.
Beyefendi garsona bunlar gibi başka kişiler varsa söyle, dedi. Garson, gözüne kestirdiklerini soyuyorlar. Olaylar çok rahatsız ediciydi. Kimse şikâyet edip başına iş almak istemiyor, dedi.
Öğretmen bundan sonra rahatlıkla parka geleceğim, dedi.
Garson yakalananların kim olduklarını, söyledi. Öğretmenin, ağzı açık kaldı. Çünkü tanıdığı ailelerin çocuklarıydı. Demek ki aileler çocuklarına, sahip çıkmıyordu.
Aileleri çocuklarının başka yerde yargılanmasını istediler. Kabul edildi, ama cezadan kurtaramadılar. Böylece parkın sorunu çözülmüş oldu.
Hasan TANRIVERDİ























