Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
GÜN BAŞLAR, HEYBE AÇILIR
Geceden sabaha dönüşen karanlıktan aydınlığa giren bir gün daha, ömür perdenize yazılırken, sabahın serin rüzgârıyla yeniden günaydın demek istiyorum sizlere dostlarım. Dostluk ne sadaka ne de söz ister, dostluk yürek cesaret ister, yüreği güzel dostlarım, Güneş gibi her sabah doğmalı dostluk dost dediğiniz gönüllerde. Ve derim ki Güneşin sancılı doğumuyla her sabah yeniden başlar hayat. Dostluk gibi, ilk sabah, ilk uyanış gibi sanki… Güneşin ilk ışıkları ile birlikte, doğanın söylemeye başladığı “diriliş” şarkısına kulak vermek gerekir…
Bende kulak verdim, çok şükür dedim ve başladım siz dostlarımla hemhal olmaya bakalım, kısmette neler var?.. Heybede neler var?.. Açalım bakalım gönül heybemize dünlerin güne getirdiklerine…
Aman ne göreyim!!! Heybeyi açınca gözlerime inanamıyorum. Ya rabbim!.. nedir bu diyen sözlerim benim kulaklarımı çınlatır, bilmem daha kimleri çınlatır…
Bakıyorum da şöyle, içerde birilerinin üstüne giydiği egolar var, birilerinin birilerinin üstüne bastığı acıtan ayakları var şu yalan dünyada hala… Yangın gibi yüreğe düşen… Yüzüne gülüp de arkasından kahkaha atanlar var.
Fakat herşeye rağmen ben demeye; söylemeye devam edeceğim bıkmadan usanmadan şu sözleri. Her ne kadar kalbi kötü egolarla dolu insanlar olsa da etrafta dolam dolam dolaşan, her ne kadar mahkeme etmeden mahkûm edenler olsa da yürekleri; Yunus Emre’nin torunlarından olduğum için diyeceğim diyeceğim, bıkmadan usanmadan son nefese değin…
İşte sen____ Ey!.. sen insanoğlu_____ düşün tüm bu senin için yaratılanları ki_____ Bugün sev / bugün üzme____ Bugün onlar ol!.. / bugün herkes ol!..
Kendini bir başkasıymış gibi gör, dinle, ölç, tart /kızmak değil susmak olsun en büyük öfke gösterin/ bugün kendin bile şaşır çevrende yarattığın sevgi halkasına.
Anlamaya çalış, duymaya çabala /ağlattığın insanları, kırdığın kalpleri, kanattığın yaraları/ hiç olmazsa bugün sar- sarmala!
Özür dile, affet/ hiç bir iyilik kötülük getirmez sahibine…
İçindeki kine bir dur de bugün____ biz de… biziz beraberiz de…
İnsana insan olduğu için saygı duy/ mesafeleri tek bir telefonla kaldır.
Maskesiz bir yüzle, kardeşçe, dostça ama gerçek sıcak bir öpücükle bitsin tüm tartışmalar…
Sevgiyi kötülüğe/ barışı savaşa esir etme!
Bu gördüğün beden bu hissedebildiğin yürek inan senden daha iyi bilir savaşı ve tam kalbinin ortasından vurmayı.
Tek bir kelimeyle aguyu akıtır içine. Şaşırır kalırsın tencerenin içinde pişmemiş aş gibi. Kimse gönlüne kaşık sallamaz bir daha. Ama senin hissettiğin o yürek içinde insana, doğaya, canlıya, cansıza her çarpan yüreğe, her çarpan kanata karşı sevgi dolu söylemez içinde kini. İşte sen sen ol da sallama bedeni, yanardağ gibi patlayıp salmasın dünyaya magmalarını…
Bırakın bu güzel Dünyamızda kardeşçe yaşayalım. Gülelim, hep el ele verelim. Barışa ve mutluluğa erişmek için çabalayalım. Yaşayamayacağımız üzüleceğimiz bir dünya yaratmayalım. Kardeşçe ve dostça paylaşalım umudumuzu, sevgimizi, sevincimizi ve hatta üzüntümüzü, her şeyimizi…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet dolsun, gecenden doğan sabahınız da, iyiliklere açılan ellerinize, sıcak bir selamımı taşıyan ak güvercin konsun… Hayat ağacınıza asılan yeni haftanın yeni gününde yürüdüğünüz yol açık olsun… Bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#