GS’yi Top Sevmemiş! Alex’e Haksızlık Yapılmış, Başkana Yetki Verilmemiş…

Önceki akşam Galatasaray'ın    Braga ile karşılaştığı maçta,    fıtık olmak işten bile değildi.
Saha kenarında Fatih Terim'in maçı okumaktan uzak, hakemlerle  kapışması ise, insanı çileden çıkarırdı ki, çıkardı da…
Bir iki pozisyonun dışında doldur boşalt… Bragalı oyuncular havadan gelen topların büyük çoğunluğunu aldılar.
İkinci yarıda sağdan oynaması gereken GS, (çünkü Braga'nın en zayıf olduğu yer orasıydı) ısrarla soldan gelmeye çalıştı.
Mağlup olan takımın top çevirme hastalığını ise anlamak mümkün değildi.
 

 

Ligin en fazla gol atan ama en çok gol yiyen takımlarındın biri olan Galatasaray'da, kolay gol yeme    durumunu ben görüyorum, teknik adamların görmemesini ise       anlayamıyorum.
 

Önceki akşamda yaşananlar karşısında Galatasaraylılar isyan edip durdu.
Hele spikerin sürekli 'bu akşam top bizi sevmiyor' sözüne ise ben isyan ettim. Ne demek top bizi sevmiyor, top bizi nasıl sevsin? Bragalıları seven top, neden bizi sevmedi ki?
Asıl olan şuydu. Sevgi karşılıklı olduğunda anlamlıydı. Ve Galatasaray önceki akşam oynadığı futbol ile    galibiyeti zaten hak etmemişti.
 

İlk 10 dakikada oynadığı oyunu sürdürebilse ve bir gol bulabilseydi    maçın sonucu farklı olabilirdi. Ve Bargalı oyuncular galibiyeti Galatasaray'dan daha çok hak etmişlerdi. Topu sevmenin karşılığı olarak da top onları sevmiş ve Galatasaray'ın kale çerçevesinin içine iki defa girmişti.
Seversen sevilirsin.. Asıl olan da bu değil mi?

  Alex üzerinden Yıldırım'ı ve
Kocaman'ı dövmek
Fenerbahçe'de Alex gönderilmiş kıyamet kopuyor. Fenerli olanlar da Fenerli olmayanlar da bu konuda fikir yürüterek, Alex'e haksızlık yapıldığını iddia ediyorlar.
Galatarasay alt yapısında yetişen Hakan Galatasaray'dan nasıl gönderildi? Jübile bile yapılmadı…
Sizce bu kadar konuşuldu mu?
Bence, kurumlardır esas olan… Fenerbahçe’yi Fenerbahçe yapan    Alex değil ki…
Fenerbahçe yoluna devam ettikçe ne Alexler gelecek ve gidecek… Aynen    bundan önce olduğu gibi.
Bence Alex üzerinden estirilen fırtına Aziz Yıldırım'ı ve Aykut Kocaman'ı dövmek için fırsat yarattığı için bu kadar kıyamet.
Aykut Kocaman, Fenerbahçe için antrenör olmanın dışında neyi ifade    ediyor? Kocaman, Fener için küçük bir adam mı? Bence Alex üzerinden koparılan fırtına ve yapılanlar kocaman bir ayıptır.

Hizmet yapmak için ne
yapılacaksa yapılmalı
Önceki gün Beylikdüzü'nde Belediye Meclisi'nde CHP ve MHP'li meclis üyeleri Belediye Başkanı Yusuf Uzun'a    borçlanma ve arsa satma yetkisi    vermemişler. Böylelikle muhalefet    meclis üyeleri Beylikdüzü'nün çıkarlarını korumuşlar.
Adama sormazlar mı? Beylikdüzü'nde nasıl hizmet yapılacak?
Türkiye'nin değişik yerlerinde bulunan CHP ve MHP’li belediye başkanları meclisten borçlanma ve arsa satma yetkisi istemiyorlar mı?
Hemen yanıbaşımızda Büyükçekmece, Çatalca, Silivri, Avcılar, Bakırköy Belediye Başkanları meclisten borçlanma ve satılacak arsaları varsa satma yetkisi istemediler mi?
Silivri Belediyesi arsa satarak borçlarını ödemiyor mu?
CHP'li Büyükçekmece Belediyesi birçok arsasını borç ödemek ve hizmetlerini devamlılığını sürdürebilmek için satıyor. Aynen AK Partili Esenyurt Belediyesi gibi… Dün MHP'li olan Gürpınar Belediyesi'nin yaptığı gibi…
CHP'li Avcılar Belediye Başkanı    meclisten borçlanma yetkisi almıyor mu?
Silivri'de, Çatalca'da AK Partili    yönetimlerin iktidar olduğu dönemlerde meclisten borçlanma ve arsa satma yetkileri çıkmadı mı? Birinde arsa satışı olmamıştır, birinde belki borçlanma    yetkisi istenmemiştir. Bu önemli değil.
Anlatmak istediğim şu: Silivri'de AK Parti iktidar iken arsa satışı ve borçlanma için defalarca meclisten yetki almış. Aynı yetkiyi isteyince bu sefer  AK Partili meclis üyeleri 'yetki vermeyiz kentimizin geleceğini borçlandırıyorsunuz' diye ayağa kalkabiliyorlar.
Dün karşı çıkanlar ise, iktidar olduklarında hizmet için bu sefer aynı yetkileri istiyorlar.
****
Beylikdüzü'nde CHP iktidar olsa, meclisten borçlanma yetkisi istemeyecek mi? Belediyeye ait arsaları satarak ya da kat karşılığı vererek elde ettiği kaynakla borçlarını ve yurttaşlarına söz verdiği hizmetleri gerçekleştirmeyecek mi?
'Sattırmam, yaptırmam' muhalefet anlayışını doğru bulmuyorum. Kim    iktidar ya da kim muhalefet olursa olsun. Benim karşı olduğum, iktidar olunca farklı, muhalefet olunca farklı tavır    alanların iki yüzlülüğüdür.
****
Hem diyeceksiniz ki, 'temizlik ihalesi alan firma işçilerine iki aydır maaş ödeyememiş, ödeyin ama borçlanarak, satarak değil, tasarrufla yapın. Bunu da tasarrufla yapın.'
Belediyenin borcu 100 trilyon ise bu iş tasarrufla çözülür mü? Sorusuna ise, 'kaynak yaratacaksınız, tasarruf edilmesi gerekiyorsa da bunu yapacaksınız.' diye yanıt vereceksiniz.

Uzun'a önerim: Tasarruf yapın ve
millete gidin
Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, yarın kalksa dese ki, 'muhalefet meclis üyelerinin önerisini hayata geçiriyorum. Tasarruf politikası    gereği şu kadar personeli işten    çıkarıyorum. Filanca yerleri kapatıyorum. Çöpleri her gün değil haftada bir    toplayacağım. Parkları her gün değil    haftada bir sulayacağım. Yolların bakımını yılda bir kez yapacağım. Yeni yatırım yapmayacağım. Çünkü borç ödeyeceğim.' Sizce böyle yapılırsa kentte neler olur? Muhalefet ne der?
İktidar olunca farklı, muhalefet    olunca farklı zihniyet ortaya koyanları sevmiyorum. Muhalefet olduğunda    doğru dediğinizi, iktidar olunca    yapacaksınız ki söylediklerinizin bir anlamı olsun. İktidarı kaybettikten    sonra bu sefer muhalefetin aynen sizin yaptıklarınızı yaptığında ise feryadı figan etmeyeceksiniz. Kısacası tutarlı olacaksınız.

Son söz: Yol haritası olmayan    günlük politikanın labirentlerinde   yol almaya çalışan hatta yollarını    kaybedenlerin, ne ülkeye ne de kentlere faydası olur. Aynen bugün ülkemizde yaşandığı gibi. Ya yarın yetki verilirse sormayacak mıyız? Dün değil de neden bugün?