Uzmanlarımız geç de olsa gerçeği görmüşler (1).
Bu yıl H1N1 virüsünün kılık değiştirdiğini dile getiriyorlar.
Uzmanlarımız farkında mı değil mi bilemem ama bu ifade aşının H3N2′ den sonra H1N1′ e karşı da koruyucu olamayacağının itirafıdır (2).
Bunlardan Ateş Kara “2009’da yeni çıktığında domuz gribi olarak siyah takım elbise giyiyorsa şimdi spor elbise ile karşımızda” diyor.
Sayın uzman farkında olmadan “grip aşısı rezaletini” de dile getirmiş oluyor.
70 seneye yakındır uygulanmakta olan grip aşısı işte bu ticari mantıkla hazırlanıyor.
Grip virüsü vücuda “diş görünümü” ile tanıtılıyor.
Virüs, bazen kıyafetini, bazen saçını, sakalını, bıyığını, bazen makyajını değiştirdiğinde bu tanıtım hiçbir işe yaramaz oluyor.
Doğrusu, grip virüsünün vücuda TC kimlik numarası gibi değişmeyen bir özelliğiyle tanıtılmasıdır ve bunun mümkün olduğu gayet de iyi biliniyor (3, 4).
Elbette aşı üreticileri de biliyor, hatta herkesten de iyi biliyorlar ama bilmezden, görmezden geliyorlar.
Dünya sağlık Örgütü’ nün (WHO) es kaza grip virüsünü doğru tahmin etmesi de işe yaramıyor çünkü virüs aşı üretimi sırasında da mutasyona uğruyor.
Gelelim neticeye
Her sene yüz milyonlarca doz aşı satmak varken gribe karşı hem daha etkili hem daha uzun süreli (ömür boyu da olabilir) koruma sağlayacak bir aşı “altın yumurtlayan bir tavuğun kesilmesidir”, ticari olarak enayiliktir.
“Faydası çok az da olsa bu aşıyı yaptırmak yaptırmamaktan iyidir” diyen uzmanlar oldukça da endüstrinin “cihanşümul” bir aşı için kılını kıpırdatması mümkün değildir.
Bunu böyle bilin.
***
Hürriyet’ in haberi:
Sabah Gazetesi’nden Gül Kireklo’nun haberine göre çocuk, genç, yaşlı herkes öksürükten, boğaz ağrısından ya da burun akıntısından yakınıyor ve grip bulaştığı kişinin yakasını bir türlü bırakmıyor. Enfeksiyon hastalıkları uzmanları, “Grip vakalarındaki artışın nedeni iklim değil virüs. Çünkü hava şartları virüsün bulaşma hızını arttırıyor” diyor. Uzmanlar bu yıl H1N1 virüsünün kılık değiştirdiğinin de altını çiziyor.
Hacettepe Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara: Şu anda dolaşımda İnfluenza H1N1 vakaları fazla. H1N1 kılık değiştirdi diyebiliriz. 2009’da yeni çıktığında domuz gribi olarak siyah takım elbise giyiyorsa şimdi spor elbise ile karşımızda.
İbni Sina Hastanesi Çocuk Doktoru Uzm. Dr. Musa Bostancıoğlu: İnfluenza, ‘pençesine almak’ anlamına gelen Fransızca kökenli bir kelime. Grip etkeni olan virüs, hastalandırdığı kişiyi pençesine alarak paçavraya çevirir. Bu yüzden de halk arasında ‘paçavra gribiyim’ denir. Grip etkeni olan en önemli virüs İnfluenza virüsüdür. Genetik yapısını oluşturan RNA molekülü 8 adet oynak yapıdan oluşur ve bu geçişler sırasında bir lego oyunu gibi değişik türlere ait genetik yapılar birbirine karışarak her yıl yeni virüs türleri ortaya çıkarır.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy: Önümüzdeki günlerde grip vakalarında daha da artış gözlenebilir. Yine H1N1 etkili. İnfluenza virüsleri diğer virüslerden farklı olarak kendi yapılarında değişiklik yapabiliyor. Geçen yıl bahardaki kılığından farklı bir kılığa büründü.
Kaynaklar:
