Türkiye’nin başında püsküllü bir çok bela olduğundan Kıbrıs gibi hayati bir konu bile gündem dışında kalabiliyor…
Türkiye’nin başında püsküllü bir çok bela olduğundan Kıbrıs gibi hayati bir konu bile gündem dışında kalabiliyor.
Türkiye’nin güneyine Kürt devleti inşa etmekte olanlar bunun ekine Kıbrıs’ı da bağlıyor ki Türkiye’nin Akdenizle ilişkisi kesilsin. Bu kadar vahim durum! Bir zamanlar “Türk gölü” denilen Akdeniz’den koparılmak üzereyiz. Ege’de adaları aldıkları yüzsüzlükle alma çabası devam ediyor. İki sorun da Yunanistan ortaklığıyla sürdürülüyor. Yunan adaları turizme açıyor, askeri üs olarak tahkim ediyor hükümet seyirci!
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ( KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs müzakerelerinde federasyonu hedefleyen sürecin çöktüğünü belirterek, “Federasyonda ısrar etmek Kıbrıs Türk halkına hakarettir, halkla alay etmektir. Görüş babam görüş. 500 yıl müzakere edin, bir şey olmaz. Federasyon yaratmak mümkün değil. Hayal görmeyin, beklenti yaratmayın, çünkü halk belirsizlikten bunaldı. BM, sağladığı zeminle müzakereleri maskaralık haline getirdi” dedi.
Ertuğruloğlu, geçen gün Bakanlıktaki basın toplantısında, Kıbrıs Türk halkına yıllardır yaşatılan belirsizliğin ortadan kaldırılması için siyaset yaptıklarını söyledi. Bakan Ertuğruloğlu, bir süredir Kıbrıs konusunda sürdürülen görüşmelerin bir neticeye varamaması halinde, Kıbrıs Türk halkının önünde ne gibi seçenekler olduğu konusunu gündeme taşıdığını ifade etti ki bu çok önemli. Hükümet politikasını da belirlemeli.
Açıklamalı.
“Bugün aylar öncesinde sıraladığı seçenekler arasında yer alan ‘özerk cumhuriyet’ konusunun, sanki ilk defa dile getirilmiş ve tek bir seçenek olarak ortaya atılmış gibi çarpıtıldığını” kaydetti.
“RUMLARLA YENİ ORTAKLIK KIBRIS TÜRK HALKININ TEK SEÇENEĞİ DEĞİL”
Rumlarla yeni bir ortaklığın Kıbrıs Türk halkının tek seçeneği olmadığını her zaman dile 
getirdiğine değinen Ertuğruloğlu, şunları söyledi:
“Benim tercihim KKTC’nin tanınmasıdır. Gerek KKTC’de gerekse yabancı ülkelerde bu konuyu her gündeme getirdiğimde bunun yanlış algılanmaması gerektiğini, bu söylediklerimin hükümetin bir çalışması sonucu ortaya çıkan değerlendirmeler olmadığını, bunların tamamen benim kişisel görüşüm olduğunu hep söyledim. Bugün gündeme getirilen eleştirilerden bir tanesi, kendi kişisel görüşlerimi sanki Kıbrıs Türk halkını bağlayıcıymış gibi satmaya çalıştığım yönünde görüşler var. Tümüyle reddederim.”
“Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türkünün beynine kurşun sıkıyor” gündem olmuştu.
O günlerde bana Kıbrıs’tan bir mektup geldi:
Mektubu sona aynen ekliyorum. Kıbrıslı Yörükler kimliğimizi çocuklarımıza, gençlerimize aktarmak istiyorlar. Çünkü kuşaklarımız ağır saldırı altında. Eğitim, burs, yaz kampı, bilgi görgü arttırma ve benzeri isimler altında beyin yıkama, kimlik aşısı yapılmakta. Rum tarafına eğitime gönderilen çocuklara okullarda formlar doldurtuluyor. Irkçı bir yaklaşımla hazırlanan formlar etnik kimliğiniz diyerek çocuğu korkutuyor. Utandırmaya çalışıyor. Rodos’ta da yaptıkları gibi Türk olmaktan utanma, alt sınıf muamelesi yapma sinsice işlenen psikolojik / siyasi çalışmalar.
Uyanın!
