AKP Grup Başkanvekili ve Giresun Milletvekili Nurettin Canikli, “son on yılda fındıkta gizli bir el var” diyor.
Demek ki bunca yıldır fındık üreticisinimağdur eden o “gizli el” imiş! Bu süre içinde kendi partisi iktidar olduğuna göre “gizli el” kimdir? Kimlerle işbirliği içindedir? Bu sorulara yanıt bulmak Canikli’nin ve de partisinin görevidir.
Sorumluluğu “gizli el” üzerine atarak kendisini kurtarması olanaklı değildir.
“Gizli bir el” ne yazık ki yerelde de, genelde de pek çok konuda kendisini hissettirmektedir.
Demokratik, katılımcı ve de şeffaf olamadığımız için hep “gizli bir el” ya da gizli eller var olabiliyor.
AKP iktidarı Aksu-Seka Kâğıt Fabrikasını 2003 yılında 3,5 milyon dolara sattı. Alan ise Erbakan ailesine yakın bir şirket olan MİLDA idi.
MİLDA, satış sözleşmesi gereğince 5 yıl fabrikayı işletmek ile yükümlü idi. Öyle de yapmaya çalıştı. İşletiyor(muş) gibi yaptı. 2008 Yılında taahhüt süresi sona erdi.
Aynı yıl, MİLDA yetkilileri Giresun Belediyesine imar değişikliği için müracaat etti. O alan konut için imara açılırsa ne iyi olacaktı!
Sudan ucuz fiyatla alınan fabrikanın ederi zaten hurdalarla kazanılmıştı. Şimdi arazisinin imara açılması tam da kebap olurdu.
Dönemin Belediye Başkanı Hurşit Yüksel’in olumlu yaklaşmasına rağmen iş olmadı. Belediye Meclisi MİLDA’ nın talebini reddetti.
2011 Genel seçimleri öncesinde, AKP’den yeniden aday olan Nurettin Canikli, “28 günde 28 proje” vaatlerini açıklarken “Çotanak arena” dan da söz etti.
“Çotanak arena” için Seka Aksu Kâğıt Fabrikası arazisi konuşulmaya başlandı. Ama diğer projeler gibi bu projede söz de kaldı!
Bahse konu olan yer daha sonra rahmetli Erbakan’ın çocukları arasında yaşanan miras kavgasına yansıdı. Zeynep Erbakan, Erbakan’ın mirasından ve eşit paylaşımından söz etti. Kendisine haksızlık yapıldığını söyledi.
Oysa Zeynep Erbakan’ın bilemediği bir konu vardı.
Babası çoktaannn MİLDA ve diğer ortaklıklarını devretmişti. MİLDA, (Acaba milli görüşün damadının kısaltması mı? Damat Mehmet Altınöz’e geçmişti. ( Elif Erbakan’ın eşi)
Hissedarları Adnan Simit, Beşir Darçın, Ali Vural ve Osman Akgün olmuştu. Kamuoyu Beşir Darçın adını “Erbakan’ın gizli kasası” olarak anımsayacaktır.
Adnan Simit adını da o dönemi takip edenler anımsarlar. Bosna için toplanan yardım paralarının akıbeti konusunda adı Beşir Darçın ile birlikte gündeme gelmişti. Adnan Simit, MİLDA Yönetim Kurulu Başkanlığını yapana isimdir de…
Bu kişiler girişimde bulunmalarına rağmen 2008 yılında Seka arazisi üzerinde imar değişikliğini dönemin belediye meclisine onaylatamadılar. Dönemin CHP’li meclis üyeleri ile kimi AKP’li meclis üyeleri karşı oy kullandılar.
“Çotanak Arena” da yapılamadı.
Giresun Üniversitesine de verilmedi…
Ulusal basında CHP’li Giresun Belediye Başkanının, MİLDA arazisi için Erbakan ailesi ile görüştüğü (kim aracılık etti acaba?)ve çeşitli projeler sunduğu haberleri de yer aldı!
Ortada çok değerli bir arsa var. Ve burasının imara açılması gerekiyordu. Son günlerde MİLDA’ nın bu arsayı devrettiği haberi gündeme düştü.
Bir konu daha tartışılmaya başlandı.
Seka arazisini alan yeni sahipleri Giresun Belediyesi ile anlaşmaya çalışıyorlarmış. İstenilen imar düzenlemeleri karşılığında, araziyi %50 ye %50 paylaşma konusu görüşülüyormuş!
Acaba kim bu kamuoyundan sır gibi saklanan yeni sahipler?
Yine kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklar…
“Gizli bir el” benzeri iş kotarma çalışmaları…
İş olsun bitsin kamuoyunun ondan sonra haberi olsun yaklaşımları…
Bu noktalar kafa kurcalayacak cinsten…
Kafamız kurcalanınca biraz araştırma yapalım dedik. Ortaya ilginç bilgiler döküldü. Ordu nüfusuna Kayıtlı ama daha önce Giresun’da da ailecek iş yapmış olan bir isim öne çıktı.
Daha sonra İstanbul’a taşınan bu aileye orada Allah yürü ya kulum demiş!
Onlarda yürümüşler…
Aile siyasete ve ticarete atılmış.
Siyasette de başarılı olmuşlar. Siyaset sayesinde kurdukları ORBERK İnşaat ve ORTAŞ Emlak ve ortak oldukları pek çok konut yapı kooperatifi aracılığı ile büyük servet ve mal varlığına sahip olmuşlar.
İmar işlerinden hapse girip çıkmışlar. İsimleri gazetelere geçmiş.
Ailenin lider ismi son yerel seçimlerde CHP’den aday adayı olmuş. Ama CHP, adı geçmişte yolsuzluklara karışmış olan bu ismi aday göstermemiş!
O da tutmuş MHP’ye destek vererek yeğenini kendisini ünlü yapan ilçenin belediye meclisine sokmuş.
21 Temmuz 2003 tarihli Radikal Gazetesi, bahsedilen kişinin siyaset-ticaret ilişkileri ile elde ettiği “haksız kazancın 50 milyon dolar” (o dönemin kur hesabı ile 70 trilyon)olduğunu yazmaktadır.
Bu isimlerin kurmuş olduğu şirket, MİLDA arazisini satın almış.
Ve Seka arazisinin yeni sahiplerinin Giresun Belediyesi ile %50, %50 anlaştığı bilgileri geliyor…
Bilgi doğru ise, arazi üzerinde imar düzenlemesi yapılacak ve orada bir ‘mega kent’ oluşacak. İstanbul’da ki ilk büyük projenin adı da “mega kent” idi…
Mega kent… Büyük rant!
Fifty fifty…
