Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Perşembe, Aralık 18, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Gıdaların Işınlanması Sağlığa Zaralı mı?

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA Yazar Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA
07 Ekim 2019
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Gamma ile radyoaktif verildiğinde gammayı teşkil eden cobalt 60 ve cesium 37 gıdadaki meloküler yapıyı parçalar. Bu parçalanan moleküler parçalardan bir kısmı zararlı serbest radikallerin ortaya çıkmasına yol açar. Bu serbest radikaller de tam olarak yapısı çözülmemiş, toksin etkisi test edilmemiş kasa fişiradiolytic ürünler (products / URPs) oluştururlar.

Hiç şüphe yoktur ki bunların hepsi sağlık açısından zararlıdır. Çağın korkutucu ve çoğu kez ölümle neticelenen hastalıklarından biri olan kanser, kalıtım yoluyla da geçebilmekle birlikte daha çok gıdalar, beslenme biçimi, radyasyon benzeri çevresel etkiler ve diğer etkenler nedeniyle oluşurlar. X ışınları (ultraviyole | UV), ilaçlar, kimyasal kanserojenler yanında virüsler de normal bir hücrenin fonksiyonunu değiştirerek kansere neden olabilirler.

RADYASYON LOBİCİLİĞİ Mİ?

GDO’larda olduğu gibi gıdalara radyasyon verilmesi konusunda da ciddi bir lobicilik faaliyeti sürdürüldüğünü ve de birçok GDO taraftarının aynı şekilde radyasyon taraftarı olarak karşımıza çıktığını görüyoruz.

Radyasyona maruz bırakılmış ürünleri tüketen kimselerdeki radyasyon birikimi konusunda hemen hiçbir çalışma olmamasına karşın, risklerine dair çok sayıda makale ve değerlendirme var.

Can alıcı başka bir tehdidi ise, tıpkı GDO’da olduğu gibi, uygulama neticesinde çok daha güçlü bakteri ve mantarların ortaya çıkarak, ürünlerin daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalmasıdır. Ayrıca besin değerleri düşen radyasyonlu gıdalar, iç ve dış etkenlerle cilt dokularında oluşan hücrelere saldırarak, yapılarını bozan ve kansere yol açan folmaldehit, benzene, lipit peroxide gibi serbest radikalleri, sonrasında da yapıları tam olarak yine bilinmeyen radiolytic ürünleri oluştururlar.

Bu mevzular zor ve karmaşıklığı nedeniyle daha fazla biyoloji ve kimya bilgisi gerektiren işlemlerdir. Şöyle ki, gıdaların ışınlanması işleminde, gamma ile radyoaktif verildiğinde, gammayı teşkil eden cobalt 60 ve cesium 37, gıdadaki meloküler yapıyı parçalar. Bu parçalanan moleküllerden bir bölümü zararlı serbest radikallerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu serbest radikaller de tam olarak yapısı çözülmemiş, toksin etkisi test edilmemiş radiolytic ürünler (products / URPs) oluştururlar. Bunların hepsi sağlığa zararlıdır. Yukarıda belirtilse de tekrarlamakta yarar var:

X ışınları (ultraviyole | UV), ilaçlar, kimyasal kanserojenler yanında, virüsler de normal bir hücrenin fonksiyonunu değiştirerek kansere neden olabilirler.

IŞINLAMA/RADYASYON KANSER’E YOL AÇAR MI?
Müteveffa Ivann Illich’in tabiriyle ‘endüstriyalizm’ taraftarları ve köleleri, insanların bilinçaltına endüstrinin her türlü uygulamasının ‘kaçınılmaz’, ‘yararlı’, ‘ekonomik’, ‘güvenli’ olduğu tezini işlerler. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) uzmanlarından Dr Carl Blackburn gıdalara radyasyon verilmesini abartılı bir biçimde; ‘”Radyoaktif bir dünyada yaşıyoruz. Işınlama gıdaya radyoaktivite vermiyor, bakteri ve diğer mikroorganizmaları yok ediyor. Hastalıkları yok edebiliyor, olgunlaşmayı geciktiriyor, raf ömrünü uzatıyor, filizlenmeyi önlüyor. Ayrıca başka yerlere hastalıkların taşınmasını engelliyor” diyerek savunuyor.

İnsanlardan gizlenen gerçek amaçlar göz ardı edilirse, uygulama hem masum, hem de yararlı gibi gelebilir. Zaten taraftarların bütün tezleri d e birbirinin aynıdır. Gıda katkı maddeleri ile gıdalara radyasyon verilmesini savunanların aynı dili kullanmaları manidardır. Dahası uygulamalar hakkında verdikleri güvencelerin her defasında çürütülmüş olması, ayrıca yetersiz ve tutarsız tezlerinde ısrar etmeleri de şüphelerin artmasına yol açmaktadır.

Gıda Işınlama Yönetmeliği dikkatle incelendiğinde temkinli bir dil gözlenir. Buna karşın Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ve İstanbul Ticaret Odası’nın, İTO’da 2011 yılında düzenledikleri ortak bir tanıtım toplantısında, gıdaların radyasyona maruz bırakılmalarının hiçbir zararının olmadığından söz etmişlerdir. Bununla da yetinmeyen taraflar, ekonomik yararlarını dile getirmişlerdir. Oranı veya miktarı ne olursa olsun bir canlı mekanizmaya radyasyon verildiğinde zararlı olmayacağını iddia etmek aklın sınırlarını zorlamaktır.

Radyasyon verilen gıdalar konusunda ilk yapılan araştırmalardan biri Hindistan’da olup, sonuçları 1975 yılında American Journal of Clinical Nutritton dergisinde yayınlanmıştır. Araştırmada 15 yetersiz beslenmiş çocuk alınıp bir kısmını radyasyonlu gıdalarla, diğer kısmını da radyasyonsuz gıdalarla beslenmiştir.

Radyasyonlu gıdayla beslenmiş çocukların yüzde 80’ni polyploidy olarak adlandırılan kanser öncesi (pre-cancerous) kromozom bozukluğu (chromosomal disorder) göstermişlerdir.

1987 yılında Çin’de 70 öğrenci üzerinde yapılan aynı deneyde de radyasyonlu gıdalarla beslenen öğrencilerde oldukça yüksek oranda aynı kromozom bozukluğuna rastlanmış ve sonuçları da aynı yıl Chinese Medical Journal da yayınlanmıştır.

Türkiye’de Fatih Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü’nden Dr. Ergün Şakalar , Merve Aktaş ve Özlem Çırak’tan oluşan bilimsel araştırma ekibinin yürüttüğü projede ise ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Ekip et, et ürünleri ve baharatlarda yoğun olarak kullanılan ışınlama teknolojisinin zararlarını araştırdı.

Halk arasında meyve sinekleri olarak bilinen ve gen dizileri insanlarla benzerlik taşıyan drozofilanın besleneceği mamaları 25, 50 ve 100 kilo Gray (kGY) oranında ışınladı. Ardından 3 grup sineği bu mamalarla besledi. Başka bir grup sineğe ise ışınlanmamış mama verildi.

Bu araştırmada sineklerde önemli 3 belirgin fark tespit edildi.

– Birincisi rengi soluk sarımsı olan sinekler karardı.

– İkincisi sayılarında ciddi oranda azalma meydana geldi. Işınlanmış mamalarla beslenen sineklerin yüzde 70’e yakını öldü.

– Üçüncüsü ise üremelerinde gecikmelerin olduğu tespit edildi.

Öte yandan, hiç ışınlanmamış mamaları yiyen sineklerin sayısında ve renginde herhangi bir değişikliğe rastlanmadı.

TÜBİTAK destekli projenin başında bulunan Dr. Ergün Sakalar, ışınlamanın doğrudan gıdaların genetiğini değiştirdiğini belirterek şunları söyledi: “Bilim insanları zararlı etkisi olduğuna dair ikiye bölünmüş durumda. Ben kesinlikle zararlı olduğu kanısındayım. Gıdaların geninde meydana gelen bu moleküler değişikliğin kansere neden olma ihtimali söz konusu!”

Şakalar, “Işınlama, gıdaların raf ömrünün uzatılması amacıyla bakteri, küf, böcek ve parazit gibi canlıların yok edilmesi amacıyla kullanılıyor. Bunlar avantajlı kısmı. Ancak ışınlama canlıların DNA’sına zarar verebilir. Hatta 9 kGy ışınlama dozu gıdanın DNA’sında yüzde 99,7 oranında parçalanmaya sebep olabiliyor” dedi.

Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı ise ışınlamanın insan sağlığını etkilediği görüşünde. Prof Nazlı ise şunları söylüyor: “Gıdalarda ve onu tüketen insanlara zarar verebilir. Çünkü hücre çekirdeğine kadar girip direk DNA’ya etki edebiliyor.”

Dozlar belirlenirken bunun insan sağlığına etkisinin göz önüne alınmadığını belirten TÜBİTAK MAM Gıda Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gürbüz Güneş ise “Belirtilen limitler sadece gıdanın kalitesi açısından değerlendirilir” diyor.

Yukarıda da belirtildiği üzere, işlemin uygulayıcısına ekonomik yararı kuşkusuz oldukça fazla. Ancak uygulamanın, tüketenler için sağlıklı ve zararsız olduğu hiçbir şartta savunulamaz. Yönetmelikte bu ürünlerin ayrı mekânlarda depolanması zarureti, ürünün seyahati anında radyasyonlandığına dair izin belgesi koşulu, doz sınırlaması, maruz bırakılmış ürünün yazı ve sembolle uyarılması gibi uygulamaları, zararlı olduğunun en basit ve en belirgin delilleridir.

Bazı gelişmiş ülkelerin, tasarruf ampullerinin radyasyon yaydığı ve sağlığı tehdit ettiği için yasakladığı bir süreçte, gıdalara verilen radyasyonun, tüketenlerde risk oluşturmadığını iddia etmek veya bunun için aksi yönde delil istemek iyi niyetle bağdaşmaz.

Kaldı ki ‘Müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir.’ Yani uygulamanın zararsızlığını savunanlar, iddiaları ispatla mükellef taraftır. Diğer taraftan tüketicilerden katkı maddeleri, genetik değiştirme işlemleri, hibrit tohumlar ve radyasyon uygulaması gibi işlemlerin zararlı olduğunu ispat etmelerini istemek, ahlakî ve hukukî değildir. Öte yandan bu ürünleri tüketecek anne veya bebeklerin maruz kalacağı tehlikeler ise hiçbir ekonomik çıkarla izah edilemez ve savunulamaz.

Bir başka gerçek ise, radyasyona maruz bırakılmış gıdalarda küflenme olmaması veya böceklerin bu ürünleri yememesidir ki; bu bile tek başına gıdada canlılığın yok olduğunun en basit ispatıdır. Şayet bir ürüne sinek konmuyor, bir karınca veya kelebek ürüne tenezzül etmiyorsa, ‘akıllı’ bir insan bu ürünü yemez/yememelidir.

Radyasyon verilen gıdalar konusunda ilk yapılan araştırmalardan biri 1975 yılında Hindistan’da olup, araştırmanın sonuçları da American Journal of Clinical Nutritton dergisinde yayınlanmıştır. Bu araştırmada, 15 yetersiz beslenmiş çocuğun bir kısmına radyasyonlu gıda, kalanına da normal gıda verilerek beslendiğinde, radyasyonlu gıdayla beslenmiş çocukların yüzde 80’ni, polyploidy olarak adlandırılan kanser öncesi (pre-cancerous) kromozon bozukluğu (chromosomal disorder) görülmüştür.

Aynı deney 1987 yılında Çin’de 70 öğrenci üzerinde tekrarlandığında, radyasyonlu gıdalarla beslenen öğrencilerde oldukça yüksek oranda kanser öncesi kromozom bozukluğuna yol açtığı ispatlanmıştır. Bu çalışmanın sonuçları da aynı yıl Chinese Medical Journal’da yayınlanmıştır.”

Kaynak: http://www.yenisoz.com.tr/isinlama-sagliga-zararli-mi-haber-16217

Paylaş
Önceki Yazı

ABD’de İç Savaş

Sonraki Yazı

Mut’a Nikahına Karşı mısın, İnanayım mı?

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

Prof.Dr. A. Rasim KÜÇÜKUSTA

İlişkili Yazılar

Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Felç Riskini Artırıyor

08 Aralık 2024
5k
Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA

Günde 3 Bardak Süt Kemik Kırığı ve Ölüm Riskini Artırıyor

06 Aralık 2024
5k
Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor
Genel Eğitim

Antiniyotikler Meme Kanseri Riskini Artırıyor

30 Kasım 2024
5k
Grip Aşısı Rezaleti
Genel Eğitim

Grip Aşısı Rezaleti

29 Kasım 2024
5k
Sonraki Yazı

Mut'a Nikahına Karşı mısın, İnanayım mı?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020

Düz Dara Yâr Düz Dara

23 Mayıs 2020

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Kim Kırdı

Kim Kırdı

18 Aralık 2025
Korkuluk

Korkuluk

18 Aralık 2025
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap