Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ahmet YALÇINKAYA

Gezi ‘de Gezinmenin Faydaları

Ahmet YALÇINKAYA Yazar Ahmet YALÇINKAYA
25 Haziran 2013
Ahmet YALÇINKAYA
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Üç haftadan fazla bir süredir ülke gündemini meşgul eden gezi parkı eylemleri hakkında çok şey söylendi ve yazıldı. Eylemi savunanlar oldu, karşı çıkanlar oldu. Kimisi de orta yol izledi. Ancak, bu olaylardan ülkenin zarar gördüğü konusunda herkes hemfikirdi.

Evet, ülkemizin ekonomisi, psikolojisi, sosyolojisi ve en önemlisi de sinerjisi büyük zarara uğradı. Peki, Gezi Parkı eylemlerinin hiç mi yararı olmadı?

Gezi Parkı eylemleriyle birlikte bilinmeyen veya unutulan bir çok özellik ortaya çıktı ve bir çok maske düştü.

Batı medyasının, özellikle de Amerikan basınının öyle bazı safların zannettiği gibi tarafsız ve dürüst olmadığı görüldü. CNN, BBC ve payandaları, Türkiye ‘deki benzerlerini bile yaya bırakacak kadar yalan haber, ikiyüzlülük ve iftirada ön saflarda yer aldı. Öyle ki CNN, miting fotoğraflarını bile Gezi Parkı eylemleri olarak göstermeye kalkarak izleyicisini aptal yerine koydu, sorduğu sorulara verilen cevapları beğenmeyince yayını kesme küstahlığını gösterdi.

Daha önce çok seyrettiğimiz bir filmin ayn ı aktörlerle oynandığı görüldü. CHP, IP, TKP ve benzeri başrol oyuncuları burada da sahnedeydi. Tek fark, bu defa hassas bir konu, yani yeşilin AVM gibi kapitalist bir girişime kurban gideceği bahanesinin, gerçekten daha samimi duygularla bir kısım insanların Gezi ‘ye gelmelerine yol açmasıydı. Bu da sadece olayların başlangıcında masumiyetini koruyabildi, daha sonra filmin akışında kaybolup gitti.

Parkı koruma bahanesiyle oraya toplananların büyük çoğunluğunun öyle park gibi bir dertlerinin olmadığı, başbakana olan öfkelerini patlatacak bir ortam aradıkları görüldü. Aksi takdirde polis çekildiği halde taşkınlığa devam etmez, günlerce hem dokunabildikleri her şeye zarar verip hem de biraz insan olur başbakana ve ailesine küfretmezlerdi.

Gezi Parkı ‘nı ve birkaç ağacı bahane ederek bu tavrı sergileyenlerin, o kadar gündeme gelmesine rağmen Koç Üniversitesi için kesilen binlerce ağaca ve o kesimi yapabilmek için çevrilen dolaplara niçin kulaklarını tıkarlar az çok biliyoruz.

Utanmazlığın her boyutunun sergilendiği görüldü. Milletvekili sıfatlı provokatörlerden sanatçı olarak bilinen balonlara, gerçek çapulculardan devrim hayalperestlerine kadar çeşitli konuşkanların sosyal medya aracılığıyla yalan haberler yayarak, çalıntı ve ilgisiz fotoğraflar kullanarak, belki hiç akıllarında yokken bazı gençlerin öfkelerine yenilmelerini sağladılar. İftira mumlarının bu devirde yatsıya kadar da yanmadığı görüldü. Çünkü aynı sosyal medyada yalanların foyası da çabuk meydana çıkıyor.

Demokrasinin, her önüne gelenin kolayca ağzına alıp laçkalaştırmasına izin verilmemesi gereken bir sözcük ve kavram olduğu görüldü. Sn. Başbakanın demokratik olmadığını seviyesizce bağıranların esnekliğe ve içgüdüsel grup heyecanına kapıldıklarında Beşiktaş ‘ta yaptıkları gibi sadece başörtülü olduğu için bir kadına ve bebeğine saldırabilmeleri daha başka neler yapabilecekleri hakkında da fikir veriyordu.

Demokratik talep iddiasında bulunan bu insanların içinden, bu tip saldırıları kınayan kimse neden çıkmaz düşündünüz mü? Aslında onların, bir çok tasvip etmediğim yanlarına rağmen mevcut AKP hükümetinin demokratik yönetimine şükretmeleri gerekir. Daha yakın zamana kadar, bir gösteri için o parka gidebilirler miydi? Diyelim ki gittiler, geri dönme şansları olabilir miydi?

CHP ‘nin, sandıkta bir sonuca ulaşamayacağına kesin bir şekilde inandığı görüldü. Bu kadar terörize olmuş, marjinal grupların yönetimine geçmiş bir eylem platformunda CHP milletvekillerinin payanda gibi hareket etmeleri başka türlü açıklanabilir mi?

Allah ‘ın bu milleti sevdiğine inanıyorum. Değerli ozanımız Uğur Işılak ‘ın ifadesiyle “On günde ülkeyi bu hale getirenler on yıl ülkemizi yönetmiş olsalar halimiz ne olurdu?”.

Antikapitalist Islamcı olarak boy gösterenlerin hoca vasıflı da olsalar pek antiemperyalist ve antivandalist olmadıkları görüldü. Müslüman zenginin malı gözüne batarken geçmişte olduğu gibi tekrar dokuz kişinin pulunu bir kişiye vermeye kalkışanlara rahatlıkla destek olabildiler. İslam ‘ın anti’li, izm’li, mizm’li takıntılara ihtiyacı yoktur.

Ya başından beri ya da sonraki aşamalarda dış siyasi ve ekonomik güçlerin sözde eylemcilere tam destek verdiği görüldü. Zaten içerideki sosyal veya psikolojik uzantılardan birisi de sosyal medyada açıkça ifade etmişti: “Mesele sadece ağaç meselesi değil, sen hala anlamadın mı?” AIPAC ‘ın, Mi Minör tiyatro oyununun, Alman vakıflarının ve İsrail ‘in bu işle ne kadar ilgisi var diye biraz araştırma yapınca kolaylıkla ipuçları ortaya çıkıyor. “Revolution Business” bu konularda bize acaba bazı mesajlar veriyor olabilir mi?

Türkiye ‘nin artık eski Türkiye olmadığı, bir taraftan kırgınlığın ve öfkenin hemen sokağa taşınabileceği, bir taraftan da iletişimin çok hızlı sağlanabildiği görüldü. Bir zamanlar İstiklal Mahkemesi tecrübeleri yaşamış, kutsal kitabını toprağa gömmek zorunda kalmış, başbakanı idam edilmiş, değer verdiği bir aliminin mezarının yerini bile öğrenmesine izin verilmemiş, faili meçhul cinayetlere kurban gitmiş, aba altından sopa gösterilmiş bir millet için elbette bu durum çok olumlu bir gelişmedir.

Örnekler, bilgiler ve ipuçları çoğaltılabilir. Burada konuyu fazla uzatmayıp Sn. Başbakan çok zararımız var dese de, bu kadar çabuk göz açabilen ve maske düşüren sonucuyla,  Gezi ‘de gezinmenin bu ülkeye faydası da varmış diye düşünüyorum.

Paylaş
Etiketler: Eylemi savunanlarpsikolojisisosyolojisiülkemizin ekonomisi
Önceki Yazı

Mehmet Nurlu’nun ‘Kâbe’ Şiiri

Sonraki Yazı

Hz.Muhammed’e Yapılan Gizli Suikast

Ahmet YALÇINKAYA

Ahmet YALÇINKAYA

İlişkili Yazılar

Z Kuşağı Başına Buyruk mu?
Ahmet YALÇINKAYA

Z Kuşağı Başına Buyruk mu?

29 Temmuz 2025
5.1k
Ahmet YALÇINKAYA

Bu Masal Daha ne Kadar Dinlenecek?

18 Mayıs 2022
5k
Ahmet YALÇINKAYA

Pitman Salmışlar Çayıra

29 Aralık 2021
5k
Ahmet YALÇINKAYA

Ayı Çıkmışsa İninden…

18 Mart 2020
5k
Sonraki Yazı

İşsizlere Hangi Yardımlar Yapılıyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap