Yeni bir araştırmaya göre, güneş kremi kullanan gençlerin sayısı son on senede yüzde 12 azaldı.
Aynı dönemde solaryum kullanımında da bir azalma tespit edildi.
Hem solaryum hem güneş kremi kullanılmaması “malin melanom” dâhil deri kanserleri riskini artırıyor.
Preventing Chronic Disease isimli dergide yayınlanan araştırma, güneş kremi kullanan gençlerin oranı 2001’ de yüzde 67.7 iken bu oranın 2011’ de 56.7’ ye düştüğünü gösteriyor.
Solaryum kullanan beyaz genç kızların oranı 2009’ da yüzde 37; 2011’ de yüzde 37 olarak bulundu.
Bunca “reklâm” ve “beyin yıkama” faaliyetine rağmen güneş kremi kullanımının artması yerine tam tersine azalması gerçekten çok ilginç.
Dermatolog Dr. Jeanine Daly’ nin bu araştırma ile alâkalı görüşleri şöyle:
“Ultraviyole ışınların der kanseri yaptığı uyarılarına karşılık güneş kremi kullanımının azalması beni çok şaşırttı.
Undan, güneşin deri kanseri yaptığı mesajını gençlere iyi anlatamadığımız sonucunu çıkarıyorum.
En iyi kremler hem ultraviyole A ve ultraviyole B’ ye karşı koruyucu olanlardır.
İyi bir kremde “çinko” veya “titanyum dioksit” gibi fiziksel koruyucu ile kimyasal bir koruyucu bulunması gerekiyor.
Bu kremlerin 2 saatte bir ve yeteri kadar sürülmesi de çok önemlidir ama anlaşılan o ki bir günde bitirilmesi gereken 4-6 onsluk kremlerle bir yazı geçirenler var.
Gelelim neticeye
Güneş ışınlarından yaz-kış mutlaka istifade etmeliyiz ama yazın şu en sıcak günlerinde güneşin altında saatlerce yatarak “kavrulanları” doğrusu anlayamıyorum.
Güneş ışınlarına da güneş kremlerine de “ilaç” muamelesi yapılmalıdır.
Sağlıklı olmak için yeteri kadar güneş banyosu yapmak şarttır ama fazlasından da kesinlikle kaçınmalıdır.
Bir de güneş kremlerinin Deride D vitamini sentezini engelleyebilecekleri unutulmamalı.
KAYNAK
http://blog.radikal.com.tr/saglik-guzellik/prof-dr-ahmet-aydin-roportaji–tas-devri-mucizesi-22250
