Çay bahçesinde epeydir oturuyoruz. Sohbet koyulaştı. Bir ara konu, limana çekilmiş gemiye geldi. Akşam geçmiş, zaman bir hayli ilerlemişti.
Arkadaş, “Yarın tatil oturalım,” dedi.
“Dersimiz var kalkalım,” dedim.
Birer çay daha içip öyle kalkacaktık. Limanın kenarına çekilmiş gemiyi konuştuk. Arkadaş, “Bekçisi var ve motoru çalışmıyormuş, yakında onarılacak ve götürülecekmiş,” dedi.
Pencereden gemide bir ışık görüyordum. Gemi terk edilmiş olduğunu biliyordum onun için ışık bana gizemli geliyordu. Biraz önce bekçinin kaldığını öğrenince ışığın gizemi de ortadan kalktı.
Ev tepeye yakın olduğu için ışığı her akşam görüyordum. Şu durumda gemi karşımızda fakat ışığı görmüyorum. Işığa esrarengiz hava katmak istemiyorum ama tipik olan ışığı geceleri görmem.
Aradan iki yıl geçti. Bir gece baktım ve ışığı yine gördüm. Işık sarı, titrek ve sönecek gibi yanıyordu. Balıkçılar olta ile avlanırken yakıyorlar diye bir çözüm buldum. Aradan bir yıl daha geçti. Vilayetten ayrıldım. Belki on beş sene geçti ve gemi nerde ise batacak durumda, çürümeye yüz tutmuş.
Hava güzel bir yaz akşamı çay bahçesindeyiz. Gemiyi ve ışığın varlığını merak ediyorum. Arkadaşlara esrarengiz ışığın akıbetini soracaktım. Araya laf girdi ve bir şey söylemedim. Gemiyi almamışlar ve bekçisi de gitmiş. Kaderine terk edilen gemi batıp kaybolmak üzereydi.
Geminin yanından olta atmak, avlanmak çok balık alınır mı? diye sordum.
Arkadaşlarla geminin yanına kadar gittik ve avlandık. Epeyce balık tuttuk. Gemi çökmüş, yakında suya gömülür. Çünkü her tarafı çürümüş, kaybolmadı gitti. Gizemli ışığın nereden geleceğini, bekçi yoksa niçin yanacağını, düşündüm.
Bir gün sonra konuyu arkadaşa açtım. Yorum yaptık, somut bir bilgi elde edemedik. Akşamüzeri bıraktığım eve gidip komşulara soracaktım. Arkadaşla beraber gittik. Komşulara sorduk. Işıktan değil gemiden de haberleri yoktu. Mahallemizin bakkalına uğradım. Bakkal ağabeyi gemiden daha kötü çökmüş, çok hastalık çekmiş ve eğrilmiş.
Işık diye olayı büyütmeden kapattım. Yalnız ışık davasına mahalleye çıktım ve tanıdıkların ne kadar çöktükleri karşısında üzüldüm. Hayatın acımasızlığı net ortadaydı.
Gemi ve ışığı beynimden kaldırdım






















