Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nazimi AÇIKGÖZ (Prof.Dr.)

GDO’lar Sağlık Açısından Gerçekten Riskli mi?

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ Yazar Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ
18 Mart 2012
Nazimi AÇIKGÖZ (Prof.Dr.)
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

2011 verilerine göre transgenik (GDO’lu) ürünler 160 milyon hektarlık alanla dünya ekim alanlarının %12’sini kaplıyor (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim). Hatta ticarete yansıyan tohum pazarının %36’sı biyotek tohum.

Her yıl sürekli olarak artış gösteren bu gelişmeye rağmen GDO’ya karşı kampanyalarda da bir artış gözlenmektedir. Söz konusu karşı görüşler “hayatın patentlenemeyeceği”, “kral kelebeğinin yok olacağı”, “tohumun her yıl değiştirilmesi” olayı, “transgenik tohumluğu uluslar arası firmaların tekelinde olması”, “gen kaçması”, “alerji”, “antibiyotiklerin kullanımı” şeklinde sıralanabilir. Bunları başlıca dört gurupta toplamak mümkün: “Sağlık”; “Ekolojik ve Çevre”; “Ekonomik ve Politik” ve “Sosyal”.

Bu dört kavramın her birinin ayrı ayrı yeteri detayda irdelenmesi için bu yazıda yalnız sağlık konusu ele alınacaktır. Transgenik çeşitlerin tescil edilme aşamalarında gerek sağlık ve gerekse çevre risk değerlendirme aşamalarını başarı ile geçmiş olmaları gerektiğini herkesin anlayacağını bekleyemeyiz. Nitekim, biyoloji ile az buçuk ilişkisi olanlar GDO konusunda tereddüt yaşamazken; diğerlerinin “..sonunda ne olacağı çok net değil, o nedenle herkes biyologlar kadar iyimser olamıyor, sağlık konusunda da pek çok riskler henüz tam olarak anlaşılır değil” savları devam ediyor. İşte “GDO’ya hayır”ın can alıcı noktası da burada.

Olayın daha iyi anlaşılması için geliştirilen sap kurduna dayanıklı transgenik mısıra bir göz atalım. Yabancı gen bir toprak bakterisi olan Bacillus thuringiensis’den (Bt) transfer edilmiştir. Bu bakteri 1900’lerden beri zararlılarla savaşımda kullanılan doğal bir böcek öldürücüdür ve hala organik tarımda kullanılmaktadır. Doğada her an izlenebilen bu organizmaya ait gen parçaları, her hangi bir yerde rastlanabilir. Bu bakterinin bir geninin (Cry1) ürettiği enzim, kelebekgiller ve birkaç familya böceğin larvalarında toksik etki göstermektedir. Bu nedenle mısıra aktarılarak genle sap kurdu zarar etkisinin (Şekil!) önlenmesi sağlanmıştır. Üretilen enzim kelebek yumurtasından çıkan larvayı öldürmekte ve bitki zarar görmeden gelişmesini devam ettirmektedir.

Bugünün bilgi birikimi ve teknolojisi ile ticari olarak kullanılan GDO’lu mısır, soya, kanola ve pamuk tescil edildikleri ülkede risk analizlerini geçerek kullanıma sunulmuş, milyonlarca tonluk üretimi ve dolayısı ile tüketimi gerçekleştirilmiştir. Aynı analizler bu ürünlerin ana ithalatçı AB’de de yapılmakta ve söz konusu GDO’ların bir kısıtlama olmadan kullanılmasına izin verilmektedir. Diğer taraftan GDO tohumluğun ekimi ile ilgili uluslar arası koşullarla risk değerlendirmesi, risk yönetimi ve risk iletişim sistemleri ile tüm olası sorunlar ele alınmıştır. Bunların arasında zararlılarla ilgili üremenin devamını sağlayacak tarlanın, belirli oranda transgenik olmayan çeşidin ekilme (refüj) zorunluluğu, transgeniklerle ilgili uygulamalardan doğacak zararların karşılanması, ilgili kuruluşların tazminatta ne oranda ve nasıl devreye gireceği konuları da bulunmaktadır.

Şimdi bu ürünün sağlığa olası zararlarına, daha doğrusu GDO karşıtlarının savlarına bir göz atalım. Başta alerji olmak üzere, antibiyotiklere dayanıklılık, kanser, zehirlenmeler, organ hasarı, yabancı DNA’nın yenmesi, insan üzerindeki genetik etkilerinin çok sonra, hatta birkaç kuşak sonra ortaya çıkabileceği beklentisi gibi iddiaları irdelemeye çalışalım.

Bt bakterisinin enzimi larvaların sindirim sistemini tahrip eden bir toksin salgılar. Hâlbuki aynı enzim sıcak kanlı organizmalarda 1-2 saniye içinde parçalanma özelliğindedir. Bu nedenle insan sağlığı için zararlı olması söz konusu değildir. Analiz yöntemlerinin bugün ulaştığı ileri düzey itibarıyla GDO’larda oluşabilecek zehir etkili kimyasallar kolaylıkla belirlenebilir. Arpad Pusztaria’nın GDO’larla ilgili deneylerinde genetik yapısı değiştirilmiş patateslerin fareler için toksik olduğunu, bağışıklık sisteminde bozuduğu, viral enfeksiyonlara neden olduğu gibi birçok etkileri dile getirilmiş, buna karşı genetiği değiştirilmemiş patateslerle beslenen farelerin sağlıklı bulunmuştu. 1998 yılında yapılan bu deneyler tartışmalara yol açmış, hatta Pusztaria’nın söz konusu deneyleri hiç yapmadığı da konu edilmişti. Aradan geçen 14 yıllık süre içinde bu iddiaları kanıtlayacak/destekleyecek hiçbir bilimsel çalışmanın ortaya çıkmaması, Pusztarria’nın iddialarının pek güvenilir olmadığını göstermiyor mu?

Antibiyotiğe dayanıklılık genlerinin, insan ve hayvan bünyesine geçmesiyle insan bünyesinde antibiyotiğe dayanıklılık oluşur mu? Bir genin gen teknolojisiyle bir başka organizmaya aktarılmasında, bakterilerin genomunda bulunan ve GDO geliştirilme aşamasında markör olarak kullanılan, belirli antibiyotiklere dayanıklılık, gen aktarımının gerçekleştiğini görmek için kullanılmaktadır. Bu aşamada söz konusu dayanıklılık genini taşıyan küçük genom parçacıklarından (plazmid) yararlanılmaktadır. Antibiyotiğe dayanıklılığın insana geçme endişesi ancak plazmitdeki dayanıklılık geninin barsak florasındaki Escherichia coli bakterisi tarafından alınıp genomuna bağlanması ve bu genin proteininin sentezlenmesi durumunda söz konusu olabilir. Gıda ile alınan DNA mide asidi ve enzimlerle yapı taşlarına parçalanır. 300-1500 nukleotidlik bir DNA parçasının zarar görmeksizin bu işlemi aşması mümkün değildir. Bunun yanı sıra bağırsak florasındaki bakterinin de bu parçayı kendi genomuna ekleyebilmesi için bu DNA parçasına benzer bir sekansa sahip olması gerekir. Dayanıklılık geninin çalışabilmesi için de bu geni çalıştıracak olan promoter sekansının bulunması şarttır. Görüldüğü gibi bu risk pratik olarak söz konusu olamaz. Aslında bazı firmaların geliştirdiği transgenik mısır çeşitlerinin geliştirilmesi aşamasında markör olarak insanlara da kullanılan antibiyotikler kullanılmıştı. Penisilin grubundan olan bu “ampisilin” sadece prokaryotik (bakteriler) canlılarda aktif olacak şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle söz konusu antibiyotik ökaryotik (hayvan, bitki, insan gibi) canlılarda kullanılmamaktadır. ABD’de de konu ile yetkili Gıda ve İlaç Kontrol Kuruluşu transgenik bitki geliştirilme sürecinde markör olarak insanlarda kullanılmayan antibiyotik türlerinin kullanımını önermiş ve 2002 yılından sonra GDO çeşit geliştirme çalışmalarında antibiyotik kullanımı kullanılmamaktadır. Bu nedenle insan sağlığı açısından GDO’lu bitki tüketenlerin antibiyotik tedavisinde herhangi bir olumsuz etki gözlenmeyecektir. Zaten kuruluşlar antibiyotikler yerine yeşil floresans protein ve mannoz gibi maddeleri kullanmaya başlamışlardır.

Günümüzde bazı kişilerde yumurta, yerfıstığı ve kivi gibi bazı yaygın yiyeceklere karşı alerjiler oluşabilir. Hatta gıda olarak alerjiye neden olan sekiz “büyük” arasında buğday, mısır gibi ana besin maddeleri de yer almaktadır. İnsanlara yabancı bir proteini taşıdıklarından, transgenik bitkilerin tüketilmesi durumunda; insanların bağışıklık sistemlerinin alerjik reaksiyon gösterebileceği de akla gelen konulardandır. Ancak, insan bünyesine zaten günlük gıdalarla milyarlarca yabancı gen alınmaktadır. Vücuda alınan her yabancı madde alerjik reaksiyona neden olabilir. Transgenik ürünler geliştirilirken, aktarılan genin bu tip alerjenik reaksiyona sahip proteinleri üretip üretmeyeceği araştırılır, alerji oluşturma potansiyeli bulunmadığından emin olunduktan sonra tescil edilir. Transgenik ürünler klasik eşdeğerlerine göre çok daha fazla risk analizine tutulduklarından, alerji oluşturma olasılıkları klasik ürünlerden çok daha düşüktür. Şu anda pazardaki GDO’lu ürünlerden hiç biri alerjik değildir.

GDO konusunda bir de “bilinmeyen risk” endişesi var. Yani GDO’ların insan üzerindeki genetik etkilerinin çok sonra, hatta birkaç kuşak sonra ortaya çıkabileceği dile getiriliyor. Biyoloji ve biyokimya temekleri olmayanların kolayca kabullenebileceği bu konu bilimsel dayanaktan yoksun. Yeni yabancı bir genle kazandırılan özellikler, bitki içerisinde üretilen proteinler ve diğer organik moleküller sayesinde ortaya çıkmaktadır. Yeni bitki doğadakinden pek de farklı olmayan moleküller içerir. İnsanlığın doğuşundan beri her gün çok sayıda DNA ve protein tüketmiş ve insan kromozomuna her hangi bir bitki geninin monte olacağı beklenemez. Çünkü yediğimiz her ürün ağızda mekanik ve kimyasal olarak parçalanmaya başlar, mide özsuyunda enzim ve asitlerle daha da ufak parçalara ayrılan bu besin maddeleri kana karışır ve diğer organlar tarafından metabolizmaya alınır.

ABD Ulusal Bilim Akademisi ve AB ülkelerinden bilim adamlarının yaptığı son yayınlar, EFSA (AB gıda Güvenliği Yetkili Birimi) de, GD gıdaların “en az geleneksel gıdalar kadar ya da onlardan daha güvenli” olduğu belirtilmiştir. GDO gıdaların güvenliği konusunda gerçek anlamda bir bilimsel ihtilaf yoktur. Gazeteci, yazar ve çevre eylemcisi Mark Lynas “On yıllık GDO araştırmalarımda sağlıkla ilgili tek bir soruna rastlamadım” itirafı bir çok müphem soruyu da aydınlatmaktadır.
Nazimi Açıkgöz (http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim)

Paylaş
Etiketler: biyotekbiyoteknolojigdogdo ve sağlıkMısırtarımsal biyoteknolojiTransgenik
Önceki Yazı

Şeytanın Günahı Neydi?

Sonraki Yazı

Taze Meyveden Şaşmayın

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ

Prof.Dr. Nazimi AÇIKGÖZ

1964 yılında Ankara Üniversitesi'nden mezun olan Nazimi Açıkgöz, 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesi'nde doktora derecesini aldı. 1972-1973 yılları arasında TÜBİTAK'ta çalıştıktan sonra Ege Üniversitesi'ne katıldı ve 2009 yılında emekli oluncaya kadar orada çalıştı. Çeltik ıslah çalışmaları CENTO, NATO, IAEA ve TÜBİTAK tarafından desteklendi ve sonunda bir çeltik çeşidi “TOAG92” tescil edildi. Tarımda bilgisayar kullanımı üzerine çalışmaları tohum veritabanı yönetim sistemi ile biyoistatistik üzerine yoğunlaşmış ve TARIST (Agrostatistics) paketi geliştirilmiştir. Bu uygulama hala bu alandaki tek Türk yazılımıdır. 1996-2016 yılları arasında, aylık elektronik haber dergisi “agbiyotek” in de (http://agbiyotek.com/) yöneticiliğini yapmıştır. 1998-2004 yılları arasında yöneticiliğini yaptığı Ege Üniversitesi'nde “Tohum Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi”nin kurucularından biridir. Düzenlediği bilimsel etkinliklerden bazıları:  CENTO'nun desteğiyle Güncel Pirinç Yetiştirme Tekniği ve Yeni Çeşitlerin Yetiştirilmesi (1978 - İZMİR)  Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu 1994-İZMİR,  ITAFE'03 - Uluslararası Tarım, Gıda ve Çevre Bilişim Teknolojileri Kongresi 7-10 Ekim 2003, İzmir  Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar sempozyumu 14-15 / 12/06 İzmir (www.enerjibitkileri06.ege.edu.tr) 2005-2007 yılları arasında FAO, GEF, UNDP, UNEP, UNESCO, Dünya Bankası ve DSÖ tarafından yürütülen "Uluslararası Tarımda Bilim ve Teknolojik Gelişmeler" projesinde yazar olarak yer aldı. (http://www.agassessment.org/) Serbest yazar olarak tohum ve tohum teknolojisi, tohum stratejisi, agrobiyoteknoloji, iklim değişikliği ve tarım ile ilgili pek çok portalda yayın yapıyor:  http://blog.milliyet.com.tr/gidakrizivebilim  https://nazimiacikgoz.wordpress.com  https://geneticliteracyproject.org/  https://nacikgoz.blogactiv.eu/ Ayrıca IPCC İklim Değişikliği ve Arazi Özel Raporunda (2019) İnceleme Editörü olarak görev almıştır (https://www.ipcc.ch/srccl/). Halen haftalık bir e-dergi yayınlamaktadır: "Haftalık Bitki Islahı" (https://paper.li/e-1578347400#/)

İlişkili Yazılar

Transgenik Buğday da Çiftçinin Hizmetine Sunuluyor
Bilim & Teknoloji

Transgenik Buğday da Çiftçinin Hizmetine Sunuluyor

25 Haziran 2021
5k
Ekonomi & Finans

AB Tarımının Geleceği İçin Nasıl Hazırlanıyor

27 Mayıs 2021
5.3k
Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı
Ekonomi & Finans

Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı

22 Nisan 2021
5k
Gelecekte Gıda Tüketimleri Ne Yönde Değişecek
Ekonomi & Finans

Gelecekte Gıda Tüketimleri Ne Yönde Değişecek

13 Nisan 2021
5k
Sonraki Yazı

Taze Meyveden Şaşmayın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap