Doğal gaz zengini Katar, iki yılda, Suriye’deki teröristlere 3 milyar dolar verdi.
Bir milyar dolar da, Türkiye, kamplardakilerine masraf yaptığını açıkladı.Öte yandan, Suriye halkının ödediği bedel, Suriye Türkiye/Türkiye sınırındaki halkların ödedikleri bedeller, bu bedellerin dışındadır.
Bölgeye taşınan Amerikan ve Rus donanmalarının masrafları, buna dâhil değildir.
Suriye’yi istikrarsızlaştırmak için harcanan tüm bu kaynaklalar, sonuç itibari ile insanlığın ödediği bedeldir.
Suriye’de Haçlıların iç savaş çıkartmasının asıl sebebi; Katar’dan Adana’ya gelecek ve oradan Avrupa’ya gidecek doğal gaz boru hattı idi.
Fakat bu yolun üstünde Suriye, yani Esad vardı. Katar ile Erdoğan yolun üstünden Esad’ı kaldırmak istediler.
Abdulaziz bin Abdullah el-Suud Katar ve Suudilerin Adana’ya yakın bir yerde, gaz üssüne sahip olma fikrini Türkiye benimsedi dedi.2009
Suriye’deki iç savaşı, teröristler kaybedince, hem Katar, hem de Erdoğan kaybetmiş oldu.
Eğer teröristler galip gelmiş olsaydı, dünyanın en büyük doğal gaz boru hattı kurulacaktı.
Barış ve yasal yollardan, Suriye ve onun yöneticisi Esad ile anlaşarak yapsalardı, herkes kazanacaktı.
Katar ve Suudiler, Esad’ın gitmesini isteyince, RTE de onların yolundan gitti.
Amerika ve Avrupa bu işe sıcak baktı. Çünkü onun BOP projesine uygundur.
Böylece örtülü savaş başlatıldı.
NABUCCO borusunun içine Katar gazı doldurulacaktı. Tabi bu işte Rusya bypas edilmeliydi.
Akaba-Tuba ve Akdeniz kıyısındaki Arish Limanına giden bir doğal gaz hattı zaten var. Var ama bu hat Doğrudan Avrupa’ya hizmet edemiyor.
Eğer Esad’ı bertaraf edebilselerdi, Akaba-Amman-Alrihab- Şam-Hums-Halep-Kalas’a gelecek, oradan da Avrupa’ya bağlanacaktı. NABUCCO.
Stockholm’de, Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü raporuna göre, Katar’ın bedelini ödediği, Türkiye üzerinden Suriye’deki teröristlere 70 askeri kargonun gönderildiği yazıldı.
Bunlar El Kaide ve al – Nusrah’a ulaştırıldı.2012.
Gelelim bu gaz projesine neden yeterince destek vermediğine…
Bu gaz boru hattı, Amerika’dan ziyade Avrupa’yı ilgilendiriyordu. Çünkü ABD, Katar’dan Akdeniz kıyımsındaki Arish’e bağlanan boru hattından gazını alıyordu.
Amerika bu işi doğrudan AB ve Türkiye’nin üstlenmesini istedi.
Çünkü gelecek gaz, doğrudan Türkiye ve AB’ye gelecekti.
Almanya, Rusya ile olan enerji alışverişine zarar gelmesin diye, bu işten yan çizdi.
İngiltere genel çıkarları bakımından Suriye ile ilgileniyordu. Doğrudan gaz boru hattı ile ilgisi yoktu.
Fransa’nın enerji açığı vardı ama sonu belli olmayan bu enerji tedarik işine girmedi.
İhale RTE ile Katar’a kalmış oldu.
Onlar da sorunu barış yolu ile çözmek yerine, ABD’ye güvenerek, örtülü savaş yolu ile çözmeye kalkınca belirsizlik iyice artı.
Erdoğan’ın tüm ısrarlarına ve BOP Projesine uygun olmasına rağmen, ABD’nin askeri müdahaleden yana olmayışının sebebi budur.
Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olma işi…
AKP iktidarının yasal ve uluslararası hukuk içinde, enerji temin etmek yerine, örtülü savaşlar ile bedavaya enerji temin edeceğini sanması, mevcut enerji tedarik kaynaklarını da tehdit etmektedir.
Buna benzer bir enerji sorunu; Irak ile Türkiye arasında çıkmak üzeredir.
Kuzey Irak’tan yasal olmayan yollardan enerji alınmaktadır. Bu yol da Suriye’deki yola benzeyecektir.
