105 yıl önce bu gün 23 Nisan 1920’de açılmış bulunan, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından yarınlarımızın güvencesi olan, çocuklarımıza armağan edilmiştir. Bu güne gelişimize baktığımızda, görmüş olduğumuz gerçek şu ki; 105 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu küllerinden kalan bir yurt parçasını düşmanlardan kurtararak, cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün azim ve kararlığına borçluyuz. Bu azim ve kararlığın içersin de yer alan silah arkadaşlarına, kahraman ordumuza ve o günün kadın ve erkek savaşçılarına borçluyuz. Hepsini minnet ve şükranla anıyorum. Bunun içindir ki, 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir başka anlamı ve işlevi her daim karşımıza çıkmaktadır.
Bu günün ebediyete kadar taşınması için, çocuklarımıza bu şuuru vermenin gayreti içerisinde olmalıyız. Aynı zamanda, çocuklarımıza kendilerine emanet edilen değerleri ve emanetlerin büyüklüğünü de anlatmalıyız. Çünkü cumhuriyetimizin temel değerlerine ve milletimizin bütünlüğüne yönelik saldırılar bugün olduğu gibi, yarın da devam edebilir. Bu itibarla, gelecek nesillerin uyanık olmaları gerekmektedir. Ülkemize yapılacak düşmanca saldırılara karşı, topyekûn korunması için hazırlıklı olunması gerekir. Bu düşünce mutlaka çocuklarımıza anlatılmalıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, gençlerimize ve çocuklarımıza yüklendiği sorumluluğu, öğretmeliyiz. Başta 23 Nisan 1920 günü olmak üzere, diğer milli bayramlarımızın da önemini binaen kutlanması yönünde, Türk Milleti olarak, öncelikli görevimiz olduğunu unutmamalıyız.
Bakın geçmişten günümüze gelinceye kadar, tarihin akışı içerisinde meydana gelen birçok olumlu veya olumsuz olaylar yaşanmıştır. Bu olayları yaratanlar sözüm ona, kendilerini devlet adamı saydırmışlardır. Bu açıdan baktığımızda, tarihimizin birçok alanında etkili olan binlerce devlet adamı yer almıştır. Bunlardan bazıları devlet kurulmuş, bazıları ise devleti yıkmıştır. İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te 16. Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi devlet adamları ve halk kahramanları, bıraktıkları eserler ve bu eserlere sahip çıkanlar tarafından sonsuza kadar yaşatma gayreti içinde olmalıdırlar.
Öncelikle bilinmesi gereken bir gerçek daha vardır ki, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü farklı kılan ve tarihin sayfalarına altın harflerle yazdıran, ulusun bekasını ön planda tutmasıdır. Bu nedenle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği bütün eserini sonsuza kadar yaşatma hususundaki kararlılığı, çocuklarımıza anlatılmalı, öğretilmeli ve kavratılmalıdır. Anlatmalıyız ki, kendileriyle birlikte, gelecek kuşaklar da uyanık olabilsinler. Yaşadığı vatan toprağını koruma ve kollama konusunda, üstüne düşen vazifesini ve ödevlerini yerine getirebilsinler. Bu duygularla bütün çocuklarımızın 23 Nisan Bayramını kutluyor, emekli bir öğretmenleri olarak, hepsine sevgilerimi sunuyorum.























