Öncelikle gecesini gündüzüne katarak, zor şartlar altında canlarını tehlikeye atarak, görevlerini yapmaya çalışan, doğru haberleri anında okuyucularına ve izleyicilerine ulaştıran, hiç bir ayrım yapmadan özverili çalışan gazetecilerimizin günü kutlar başarılar dilerim.
Kolay değildir gazeteci olmak, haber peşinde koşmak. Bir haberi yazmak, zamanında topluma iletmek için canlarını hiçe saymak. Bana göre magazincilerle karıştırılmamalıdır. Magazin haberleri de başlı başına bir branştır. özellikle masa başında gazetecilik yaptığını düşünenler. İnsanların haklarına saygılı, doğru, dürüst, tarafsız ve cesur haber yapılması önemlidir. Basın hayatımızın vazgeçilmezdir. Haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracıdır. Basın demokrasinin yaşanmasını ve gelişmesini sağlayan doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, objektiflik, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri ilkesi edinen kurumların başında gelmelidir.
Gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa’nın 1961 yılında yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri yayımlamama kararı almaları üzerine, gazeteciler 10 Ocak 1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Sendika binası önünde toplanarak Vilayet’e kadar bir yürüyüş yaptılar. Patronlarını boykot eden gazeteciler Sendika’nın öncülüğünde, BASIN adıyla kendi gazetelerini 11–12–13 Ocak 1961 tarihlerinde yayımladılar.
1961 yılından itibaren 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10 Ocak, “Bayram” olmaktan çıkarıldı ve “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başladı.
Son dönemler de Türk basını önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Ülkelerin gelişmesinde mutlaka basının büyük rolü büyüktür. Gazetecilerin yazılı ve görsel basının katkıları yalnızca kendi alanlarında basın sektöründe değildir. Çağın getirdiği gelişimler, Demokrasi ve beraberinde ülkenin gelişiminde etkili olmaktadır. Ne kadar basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti kapsamında aksaklıklar yaşansa da zamanla ortadan kalkacaktır.
Basın deyince, gazeteler, televizyonlar, radyolar, dergiler, yazılı haber bültenleri ve internet aklımıza gelir. Bu basın organları olmasaydı hiç kimse ülkenin dört bir köşesinde neler oluyor. Ne yaşanıyor anında öğrenemezdi. Yalnıza ülkemizde değil dünyanın ücra köşelerindeki olayları bile anında öğreniyor bilgi sahibi olabiliyoruz. Ekonomiden, teknolojiye, kültürden bilime her branşta bütün bilgileri anında haber alıyoruz. Doğru, ilkeli ve objektif görev anlayışıyla, kamuoyunu ülke ve dünya gerçekleriyle buluşturan basın, farklı görüşlerin seslendirilmesine de imkân sağlayarak, toplumu düşünmeye, araştırmaya ve doğru sonuçlara ulaşmaya yönlendirmektedir.
Mutlaka Toplumun sağlıklı ve zamanında haber alabilmesi, olaylara farklı açılardan bakabilmesi için basın özgürlüğünün ve ifade hürriyetinin korunması şarttır. Bugün ülkemizde her türlü fikir özgürce tartışılmaktadır. Basın bu düşüncelerin kamuoyuna aktarılması konusunda önemli görev yapmaktadır. Basının, görevini yaparken hukukun evrensel standartlarından sapmadan kişi haklarına saygıyı ihmal etmeden, ülke birlik ve beraberliğini koruyarak, Doğru haber verme, tarafsızlık, özel hayata saygı, basın ve basın çalışanları için yol gösterici değerler olması gerekmektedir. Türk basını edebiyat, kültür-sanat, bilim ve teknoloji, sanayi, ekonomi, sağlık, eğitim, aile ve ülke birlik beraberliği haberlerine daha çok ilgi göstermeli bu alanlardaki başarılar basınımızın da katkılarıyla teşvik edilmelidir. Günümüzde Basın organlarının insanlara olayları haber verirken bilgilendirdiği, öğrettiği algı yarattığı ve fikir ürettirmesi açısından bakıldığında eğitim görevini üstlenmiş olduğu aşikârdır. Gelişmeler ve etkinlikler kamuoyuna zamanında, doğru olarak detaylı biçimde sunulmalıdır. Siyasal gelişmeler ve gündem, diğer alanlardaki başarıların göz ardı edilmesine yol açmamalıdır. Yalan, Taraflı habercilikten kaçınılmalı çocukların basını takip ettiği unutulmamalıdır.
Dünya’da ve ülkemizde yaşanan olaylardan basın-yayın organları aracılığıyla çok kısa bir süre sonra haberdar oluyor, bilgi alıyoruz. Basın organlarının yayın yapma ve halka bağımsızca haber verme k için yaşadıkları sıkıntıları, hiç kimse görmezden gelemez. Görevi başında hayatını kaybeden gazetecilerimize Allahtan rahmet, yakınlarına da sabır diliyorum. NEVİN KILIÇ
