Osmanlı yıkılırken Tanzimatçı aydın ve devlet erkanı Amerikan Mandasından yanaydı.
Örgütsüz ve kolaycılıktan yana olan aydınların, ABD Mandacılığı işlerine geliyordu. Bağımsızlık için mücadeleye gerek yoktu. Amerika gelip bizi koruyacak kollayacaktı. Payitaht aynen kalacaktı. Düzen eski düzen olacaktı!
Şimdi de Neo-Tanzimatçılarımız var. Amerika’nın müdahil olmadığı hiçbir antlaşmayı, hiçbir eylemi olumlu karşılamıyorlar.
Astana’da üç devlet bir araya gelerek bölge istikrarını sağlamak için antlaşma yaptılar.
Amerika bu olayının dışında kaldı diye mandacılar karalar bağladı.
Osmanlıda da, şimdi de, mandacıların temel özelliği kendilerine ve Türk halkına hiç güvenmemeleridir. Bu milletten bir şey olmaz derler. Oysa bu milletten çok şey olacağını tarih bize söylüyor.
Arap meselesi çıktığında tüm Arapları suçlayan bir dil kullanırlar. Araplar bizi arkadan vurdular diye söze başlarlar. Araplarla ilgili bildikleri tek şey budur. Oysa bizi arkadan vuran İngiliz emperyalizmidir. Vahabizm’dir.
Suriye ve Suriyeli düşmanlığı veya Arap düşmanlığı Suriye ile Türkiye’nin işbirliğini engellemek içindir. ABD siyasetidir.
Şimdi Arap düşmanlığı yapmak, Türkiye ile Arapların arasını bozmak kimin işine gelir? Elbette emperyalizmin işine gelir.
Rusya ile ilişkilerin iyileşmesi Amerika’dan çok içimizdeki Amerikancıları rahatsız ediyor.
“Ruslar bizim tarihi düşmanımızdır. Rus’tan bize dost olmaz. Bizden Kars, Ardahan ve Boğazları istedi.” İyi güzel de Amerika da şimdi bizden, Güney Doğumuzu istiyor.
Bizden Kars Ardahan ve Boğazları isteyen Ruslardan aldığımız silahlarla Kurtuluş Savaşı’nda savaştık. Amerika ile nerede kime karşı savaştık. K.Kore’de, Somali’de Libya’da… Hangisi daha insaniydi?
“Efendim İran bize dost olamaz. Bize rejim ihraç etmek istiyor. İran’ın stratejik çıkarları Türkiye’nin stratejik çıkarlarına karşı.” Aslında İran’ın bölge stratejisi Amerika’ya karşı diyemediği için böyle söylüyor. Ya da yazıyor. Nasıl da mezhepçilerle aynı çizgiye düşüyorlar. ABD’nin Şii Sünni düşmanlık stratejisidir.
Kendine güveni olmayanın hiç kimseye güveni olmaz. Türk’e güveni olmayanın Arap’a da güveni olmaz. Aslında Arap düşmanlığı Amerikan aşkından fışkırır.
Amerikan ve Batı aşkının yerine, Ülke aşkını yerleştirdiğimizde hem kendimize güvenimiz hem dostlarımıza güvenimiz artar.
Amerika’nın müdahil olmadı her konu ve olayı Türkiye’nin çıkarına değilmiş gibi yorumlayanların hepsi ABD kara sevdası içindedirler.
Türk-Amerikan savaşını en son kavrayacak olanlar da bu kara sevdalılardır.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusal.com.tr
