Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nuray KAYACAN

Fakiri Çok Fakir, Zengini Çok Zengin Kent

Nuray KAYACAN Yazar Nuray KAYACAN
08 Nisan 2012
Nuray KAYACAN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sahabe kabirlerinin sayısı bakımından Mekke ve Medine'den sonra beşinci sırada Diyarbekir şehri yer almaktayken, gel de sorma: Karpuz mu, ne alaka!Diyarbakır’da eski yerleşimler insanların uzak durduğu çekindiği yerler… Banliyö dediğimiz varlıklı halkın kendini rahat hissettiği ve fiyatları İstanbul’daki lüks konut fiyatlarıyla paralel olan evlerde, havuzlu lüks sitelerde 1500 lira gibi kiralara yaşayan steril bir kesim varken, varoşlarda yaşam mücadelesine tehlike sarmalı eşliğinde devam eden büyük bir kitle de mevcut.

Bu kadar zengin nasıl olunuyor, diyoruz. Öğreniyoruz ki toprak zengini insanlar. Feodal sistem kâğıt üzerinde işlevselliğini ne denli yitirse de bu topraklarda canlı kanlı karşınızda beliriyor. Devlet tarım destek fonundan buralara su gibi para akıtıyor ve ne yazık ki bu fonları kullanıp toprak ağaları bir tohum bile atmadan geniş arazilerinin diş buğdayı ile trilyonlara varan gelirleri ile zevk-ü sefa sürüyor. Bu yardımlar denetlenmeli, zengini beter zengin etmek için değil fakirlikten beli bükülen mazlum halka istihdam sunmak için değerlendirilmeli. Denetim yok bu topraklarda. Maddi, manevi, ideolojik, siyasi her cenahta her birey istediği gibi hareket etmekte. Burası apayrı kaotik bir toplum sanki. 

Tehlike Çanları Çalmakta…

Meryem Ana Kilisesi’ne gidiyoruz. Mekân eski Diyarbakır’ın olduğu bölgede. Normal şartlar altında bir şehrin en eski bölgeleri turistin de öncelikli hedefi olduğundan en değerli ve tercih edilesi yeridir. Peşinen söyleyeyim, Diyarbakır için bu kaide geçerli değil. Kilise, cami, eski tevkif evi ve daha birçok tarihi binanın olduğu bölge oldukça tehlikeli. Sokak aralarında gezerken çantanızı yanınıza alamıyorsunuz. Çantasıyla gezen bir bayana rastlamadım gerçekten de. Bizi gezdiren Mehmet Bey uyarıyor. Fotoğraf çekerken öyle öne doğru uzatmayın cihazı. Kadrajı nasıl ayarlayacağım sorusu anlamını yitiriyor. 

Meryem Ana Kilisesi

3. Yüzyıldan kalma kilisenin, Bizans devrinden kalma mihrabı, Roma biçimi kapısı ilginç. Kilisede bazı azizlerin türbesi bulunmakta. Şehrin en güzel Süryani Kadim Yakubi mezhebi kilisesi. Diğer bir kilisede Keldani Kilisesi. İçerde dikkatimi en fazla çeken çocuklara yönelik faaliyetlerin yürütülmesi… Bahçeye oturtulan çocuk parkı da onlara hitap edecek güzellikte. Hıristiyanlığı anlatan çeşit çeşit Türkçe ve Kürtçe kitapları, İncil’i, Hıristiyanlık hakkında yanlış bildiğiniz her ne varsa bu kitaplarda bulabilirsiniz diyerek hepsinden ücretsiz veriyorlar. Kilisenin karşısında yer alan faaliyetleri gerçekleştirdikleri binayı geziyoruz. Genç rahip vaaz vermekte… İçeri girip dinliyorum. Dinlerini nasıl anlattıklarını, neler söylediklerini dinliyorum. Öncelikle gencecik bir insanın anadili gibi Türkçe öğrenip, bizim bile tehlikeli diye gitmeye çekindiğimiz topraklara nasıl bir din algısı, azmi ve adanmışlığıyla geldiğine hayret ediyorum. Takdir ediyorum… 

Rahibin Vaazı: Ne Olursan ol Yine gel!

Sonrasında vaazdan izlenimlerime gelince: Rabbe iman eksenli, kulluk bilinci harmanlı gel ne olursan ol yine gel özetinde suya sabuna dokunmadan, incitmeden kırmadan telkinler silsilesi. Bir an sanki bizim dini anlatıyor diyorum: “Sadece bir tek İlah var” diyor. “İnsanı işlediği günah cennetten kovdurdu. Günahlarımız yüzünden eza çekiyoruz” diyor. Sonrasında başlıyor İsa-Mesih muhabbetine. Ama genel olarak Hıristiyanlık iyiliği salık veren, öyle yormadan, sorumluluk dayamadan, günah çıkarma garantili, cennet sertifikalı bir din olarak lanse ediliyor. Siz hele bir ilk adımınızı atın, gerisi nasılsa gelir diyerek usul usul yaklaşılıyor.

Feodal Yapının Tezahürü Genç Nüfus!

Batılı bakış açısının ‘ben bu çocuğa ne verebilirim’ yaklaşımı feodal yapının süregeldiği şark medeniyetinde, ‘bu çocuk bana ne verebilir’e dönüyor. Doğudaki kalabalık ailelerin nedeni bu bakış açısı. Bizde gücü nitelik, burada nicelik belirliyor. Etraf 13- 17 yaş aralığında çocuklarla dolu. Sürekli bir şey talep etmekteler. Hepsi rızık peşinde… Sokak aralarında camları kırılmış ve çizilmiş çalıntı araçlar var… 

Onlar Bizden Biz Onlarda Korkmaktayız, Ama Neden?

Avlulu bir eve dalıyor, resim çekmek istediğimi söylüyorum. Alt tarafı birkaç adım atacağım ve evlerin ortak alanı olan avlunun remini çekeceğim ama örtülü olmama, bayan olmama rağmen ev ahalisi bayanlar panikliyor. Birilerini çağırıyorlar, amacımı sorguluyorlar. Kürtçe konuşuyorlar onları anlamıyorum, onlar da beni. Bu insanların korkusu özetliyor durumu. Güven sorununu, toplumsal buhranı özetliyor. Bir yandan da şehrin diğer bölgelerinde çantanızla gezebiliyorsunuz, güzel apartmanlarda rahat bir hayat sürebiliyorsunuz. Onlar mütemadiyen bizi yanlış anlatmayın, Diyarbakır “o kadar da değil” diyor. Biz o kadarıyla ilgiliyiz. Senin derdinin olmayışı, dertlinin derdini yok mu saymakta? Dedim ya uçlarda bir yaşam var bu diyarda. Nemsiz havasından mütevellit gece gündüz sıcaklık farkı toplum yaşantısına da sirayet etmiş durumda.

Karpuz Ne Alaka!

Şehrin sembolü karpuz ama ne alaka! Nebiler, Sahabeler ve Evliyalar bilinçli veya bilinçsiz olarak görmezden gelinerek farklı ve maksatlı argümanlarla özelikle karpuz ile tanıtılması yaman bir çelişki, eksiklik yahut bal gibi kasıt var bu durumda. Böyle köklü bir şehre yapılan bu haksızlık değilse nedir? Kavşakların göbeğinde koca bir karpuz heykeli arz-ı endam eylemekte. Diyarbakır’ı karpuz mu simgelemektedir? Şehirde tebliğ ve irşad için kalan 541 sahabeden birçoğu Bin Bekir aşiretinden olduğu için halkın sahabeye gösterdiği büyük teveccühe binaen Amed, şehri Diyar’ı Bekir olarak isimlendirilmiş.

Fetih sırasında Peygamberimiz (S.A.V)’in dava arkadaşları olan 27 sahabe bir yerde, 13 sahabe ise şehrin farklı bir yerinde şehid olmuş, şehirde metfun olan 541 Sahabe dışında 6 peygamberin kabri, 3 peygamberin de makamının bulunduğu ifade edilmekte. Sahabe kabirlerinin sayısı bakımından Mekke ve Medine'den sonra beşinci sırada Diyarbekir şehri yer almaktayken, gel de sorma: Karpuz mu, ne alaka!!!

Paylaş
Etiketler: Çok FakirÇok ZenginZengin Kent
Önceki Yazı

Mekânın Cennet Olsun

Sonraki Yazı

Didim Sezona Hazırlanıyor…

Nuray KAYACAN

Nuray KAYACAN

İlişkili Yazılar

Nuray KAYACAN

Skandal

11 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Sıkıldık Gayri

10 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Türban Çıkmazı

08 Temmuz 2012
5k
Nuray KAYACAN

Ne Hale Geldik?

03 Temmuz 2012
5k
Sonraki Yazı

Didim Sezona Hazırlanıyor...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap