Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Sabahattin TALU

Faili Meçhullerde Madalyonun Öteki Yüzü

Sabahattin TALU Yazar Sabahattin TALU
21 Ocak 2011
Sabahattin TALU
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Faili meçhuller konusu bugünlerde yeniden gündeme geldi.

Bu konuda yazmış olduğum “Faili Meçhul Sakızı” başlıklı yazımın hemen sonrasında, geçmişte bölgede görev yapmış rütbeli-rütbesiz birçok kişiden e-mailler aldım.

Bu e-maillerin ortak noktası genellikle şu idi;

“Bölgede 25 yıldır artarak devam eden resmen bir savaş var. Özellikle 1990-1993 yılları arasında PKK neredeyse tüm bölgede hakimiyet kurmuş durumda. Hemen hemen her gün çatışma, karakol baskınları ve şehitler. Gündüzleri Devlet var, geceleri ise tamamen örgüt. Bazı il ve çoğu ilçelerde eli silahlı teröristler faaliyet gösteriyorlar, Devlet’e kurşun atıyorlar. Bölgede tam bir kaos yaşanıyor. Örgütün ‘kurtarılmış bölge’ dediği birçok yerleşim birimi, örgütün dağ kadrolarındaki teröristler ve halkın içindeki silahlı milis kadroları tarafından ele geçirilmiş. Nerdeyse örgüt bir canavara dönüşmüş ve Devlet ise adeta sinmiş bir kuzu gibi savunmada. Artık bölge tamamen elden çıkıyor gibi”.

İkinci ortak nokta ise şu;

“Bazı insanlar, sanki orada böyle vahim bir durum hiç yokmuş, olmamış ve Devlet orada keyfinden önüne geleni asmış-kesmiş-öldürmüş gibi bir durum yaratıyor. Evet, 25 yılı aşkın bir süredir orada resmen bir savaş var, kimsenin elinde çiçek yok. Doğru değildir, insanlık dışıdır, ancak ne yazık ki olmuştur ve bazı faili meçhuller yaşanmıştır, belki de mecbur kalınmıştır. Ama hiç öyle denildiği gibi bu keyfi olmamıştır. Ayrıca faile gidenler de hiç öyle melek de değillerdir. Neredeyse hepsi, birçok kez uyarılmalarına rağmen örgüte malzeme ve istihbarat sağlamış, sağlamaya devam etmiş ve eylemlerde bizzat yer alarak askerlerin şehit edilmesinde önemli rol oynamışlardır. Hem bu sayı böyle abartıldığı gibi de değildir. Devletin durumu ciddiye aldığı dönem, yumruğunu masaya vurduğu dönem 1994 yılı ikinci yarısıdır. Zaten örgüt yandaşları da faili meçhuller dönemini bu dönem olarak gösterirler. Yani onlara göre 1.5 yıl içerisinde 20 bin faili meçhul cinayet işlenmiştir. Akıl var, yakın var, bu tamamen büyük bir abartı ve tamamen bir yalandır. Bu yalanın söylenmesi/söyleyenler değil, buna inanılması/inananlar ve birer cani gibi gösterilmemiz bizi üzüyor, kahrediyor. Bizler kanımızla, canımızla, gece-gündüz, kar-kış demeden son derece zor şartlarda mücadele ettik, şehit ve gazi olduk, yine oluruz. Bizler taşın altına, değil elimizi, canımızı, bedenimizi, ruhumuzu koyduk, yine koyarız. Ama, bize yapılan bu haksızlık, bu iftira, hatta neredeyse düşmanlık her gün bizi üzüntüden öldürüyor”.

Evet, savaş gerçekten çok kötü bir şey, ama ne yazık ki oluyor, olabiliyor. Bu, sadece bizde ve sadece bugün değil, tüm dünyada ve geçmişte oldu ve maalesef dünya döndüğü sürece de olacak. Anlaşılacağı üzere, savaşın da kendine özgü farklı bir psikolojisi ve gerçeği var. Bu bir sportif müsabaka değil, bu bir mücadele. Ne yazık ki savaşların bazen kanunları olmayabiliyor, çünkü burada çiçek verilmiyor, kan akıyor, can veriliyor.

Bir tarafta Devlet var, diğer tarafta eli silahlı bir örgüt. Devlet’in hukuku, kanunu var, örgütün yok, ama savaş halindeler, can pazarındalar. Gerçekten çok zor bir durum olsa gerek.

Geçmiş dönemde bölgede görev yapmış bir üst rütbeli komutan; “1992-93 yıllarında örgüt dağda 10 bin kişiydi. Ancak köy ve kasabadaki silahlı milisleri 10 binleri aşmıştı. Çoğu, gündüz köylüydü, gece terörist. Dağı besleyen, eylemleri yapan ve yaptıran da bunlardı. Dağdaki 10 bin ile savaşır, yenersiniz, ama şehirdekini, köydekini bilemez ve göremezsiniz, çünkü kimsenin alnında yazmıyor. Birçok faaliyetin, silahlı eylemin altından hep bunlar çıkarlar, ama içimizde yaşarlar. Milisler, dağ kadrosundan daha tehlikelidirler. Çünkü, sanki halktanmış gibi içinizde yaşar, arkanızdan vururlar. Asıl tehlike işte bu milislerdir. Çünkü milisler, örgütün gözüdür, kulağıdır, tetik çeken parmağıdır” şeklinde bir açıklamada bulunmuştu.

Bütün bu olup bitenleri birleştirip bir değerlendirme yaptığınızda çıkan sonuç şu gibi görünüyor.

Bölgede gerçekten son derece kanlı yaşanan/yaşanmış bir savaş var ve oldu.

Terör ve terörist sadece dağda, kırsalda değil, içimizdeydi.

Bir dönem (1992-93) bölgede hakim olan-olmaya çalışan güç örgüttü ve Devlet sadece savunmada kalmıştı.

Bu bir savaştı ve gerçekti ve maalesef faili meçhul bazı cinayetler de ne yazık ki yaşandı. Belki de mevcut vahim durum nedeniyle yaşanmak zorunda kalındı, ama “her önüne geleni” anlamında keyfiyet asla yoktu.

Sayı ise bu kadar abartıldığı gibi 20 bin falan da değildi, olamazdı da. Çünkü, yaklaşık 30 yıldır süren bu savaşta toplam can kaybı 35 bin civarındayken, Devletin işi ciddiye aldığı o 1-1.5 yıllık dönem içerisinde 20 bin kişinin faili meçhul cinayete kurban gitmiş olması mümkün olmayıp, akla ve mantığa yatkın değildi, olamazdı da.

Faili meçhule gidenler, öyle denildiği veya gösterilmeye çalışıldığı gibi mazlum, saf, temiz, sade vatandaş, melek de değillerdi.

Ancak bütün bunlara, o son derece zor şartlara, her türlü vahim mevcut durumlara rağmen, her ne şekil ve şartta olursa olsun, işlenmiş olan veya işlendiği iddia edilen faili meçhul cinayetleri haklı göstermek, gerekçe göstererek haklılık kazandırmaya çalışmak, insanlık adına kabul edilir bir durum asla değildir, olamaz da.

Ve ancak, ancak ve ancak, burada özellikle anlatılmak istenen, vurgu yapılan, altı çizilen; yaşananların çok daha doğru ve net anlaşılabilmesi adına, sadece “meçhul”un değil, biraz da gündeme dair şartları ortaya koyup “malum” gerçeklerin, sadece “madalyonun görünen yüzü” değil, az da olsa, biraz da olsa, azıcık da olsa, öteki “gerçek yüzü”nün ortaya konulmasıdır.

Paylaş
Etiketler: faili meçhullergüneydoğuterörterörle mücadele
Önceki Yazı

Kelkit Vadisi’nde Çam Ağaçları Çatırdıyor

Sonraki Yazı

RTÜK’e Şikâyetim Var!

Sabahattin TALU

Sabahattin TALU

İlişkili Yazılar

Sabahattin TALU

Euro, TL karşısında Rekor Kırdı

09 Mart 2018
5k
Sabahattin TALU

Demokrasi Getirmek!

07 Şubat 2012
5k
Sabahattin TALU

Sıra Suriye’de mi?

14 Ocak 2012
5k
Sabahattin TALU

Düşmanımın Düşmanı Dostumdur!

30 Aralık 2011
5k
Sonraki Yazı

RTÜK’e Şikâyetim Var!

Yorumlar 1

  1. Ahmet AY says:
    15 yıl önce

    Bu yazıda insanlık vicdanı adına tek bir satır bulamadım…
    Neymiş?
    1-1,5 yılda 20 bin kişi faili meçhule gitmemişmiş. Bunu hukuka aykırılığa değil de bölgede faailiyette olan faili meçhul cinayetlere imza atan katillerin beceriksizliğine bağlıyor sayın yazar.
    Evet sayın ESİNOĞLU, sizinkiler becerikli olsalardı bu 20 bin faili meçhul doğruydu ama dedim ya beceriksizler sadece 17 bin kişiyi öldürdüler.
    Zaten onlar da ifade ettiğiniz gibi “keyfi olarak asmamış-kesmemiş-biçmemiş” bu eli kanlı katillerinizin elinde binlerce insanı faili meçhulle yok etmenin gerekçeleri vardı! biliyorum. Çünkü bu eli kanlı katillerinize her faili meçhule binbeşyüz dolar ödeniyordu o yıllardaki kutsal! derin devletiniz tarafından.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap