Bize ortaokul birinci sınıfta müzik evrenseldir ve gelişmeye açık bir bilim dalı olduğu anlatılmıştı.
Müziğin Türkiyedeki alt dallarından olan Türk Halk Müziği ise gelişmeye kapalı müzik türüdür. Uzun zamandır izlemediğim Kral Tv’de hep aynı melodi ve aynı tarzda söylenen şarkılarda ve sanatçılarda pek bir değişiklik olmadığını fark ettim dün ve de pek bir şey kaybetmemiş olduğumu gördüm.
Zamana ayak uydurması gereken Türk Halk Müziği zamanın gerisinde kalmış dinleyici kitlesinin kırkların altına inmemesi genç kitlelere ulaşamaması da bundan kaynaklanır.
Hep aynı şarkıcıların ( Belkıs Akkale, Seher Dilovan, Songül Karlı, Sabahat Akkiraz, İzzet Altınmeşe, Nuray Hafiftaş, Bedia Akartürk) belli bir tarzın dışına çıkmaması ve kendilerini yenilememesi nedeniyle müzik türü olarak zamana ayak uyduramamıştır.
Türk müziğimizin gelişen müzik türlerinden bir tanesi pop rock müzik onun yan dalı elektronik rock gibi dallardır. Pop müziğinin mega starı Tarkan yaptığı müziği geliştirmek ve yaptığı müziği yurt dışında duyurmak için birçok kez konser vermiş ve salonlar dolmuş ve taşmıştır. Ancak bu durum Türk Halk Müziği için geçerli değildir.
Yukarıda saydığım sanatçılar sahneye çıktığında assolist olarak arkasından mutlaka bir pop müzik sanatçısı çıktığını fark etmişinizdir. Nitekim Kral Tv de aynı sistemi uyguladı.
Bu sanatçılarımız herbiri kendi muziğinde usta olabilirler ancak müziği geliştirmedikçe ve de yeni uretim yapmadıkça usta olmanın bir anlamı yoktur.
Biz Avrupa müziklerinden saymaya kalksak en az beş şarkıcı ezberden sayabiliriz. Beonce, Kyle Minoge, Shakira, Led Zeppelin, Celine Dion… Ancak bizim Halk Müziği sanatçılarımızı yurt dışında bu sanatçıları tanıyor musunuz diye sorsak kim o diye cevap alabiliceğimiz aşikar değil midir?
Dünyanın tek ortak dili müziktir ve müzik türü olarak Türk Halk Müziğinin de gelişmesi zamana ayak uydurması gerekmektedir.
Gelişemeyen müzikler toplumu bir adım öteye taşıyamamaktadır.
