Evet, Biz Kurtaracağız

Atalarımızın dünyanın en önemli noktasında canını dişine takarak yokluk ve yoksulluk içersinde verdikleri kurtuluş mücadelesi sonunda büyük bir zafer kazanarak bizlere emanet ettikleri Cennet vatan Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi içine düştüğü ya da düşürüldüğü bu vahim durumdan salyalı ağızlara bön bön bakarak kara kara düşünmek yerine eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli İsmet İnönü’nün dediği gibi, şerefsizlerin gösterdiği cesareti şerefli insanlar göstermeli ki ülke ve insanlar bir an evvel huzura ve güven ortamına kavuş.

Evet, saygıdeğer okurlar, PKK terör çetesi yıllar yılı ardı arkası bir türlü kesilmeden hem içeriden hem de dışarıdan vururken, siyasi aktörleri de meclisten vurmaya devam ediyor.

Ülkeyi ve insanları zorda bırakanların karşısında üç kuruşluk kişisel menfaatleri uğruna eli kolu bağlı vahim sonlarını bekleyen zavallılar, taşın altına ellerini kollarını değil gövdesini koymak için canını dişine takan idealistlere karşı dün olduğu gibi bugün ve hala bu memleketi sen mi kurtaracaksın der dururlarsa, sonumuz ne olur hiç düşündünüz mü?

Hayır düşünmediniz! Sadece kendinizi ve bir avuç yandaşınızı düşündünüz!Bu nedenle bir adım ileriye gitmek yerine bin adım geri geldik. Ülkeyi ve insanları düşünmüş olsaydınız,gelişmiş ülkeler sıralamasında zirvede biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve aziz Türk milleti olurdu.Bizlerde öyle yazmak yerine böyle yazardık

Ancak Zararın neresinden dönülürse kardır diye atalarımızın özdeyişinden hareketle bu dakikadan itibaren lütfen iyi düşünün! Ve bu cennet vatan ülkeyi ve insanları kişisel menfaatleri uğruna basiretsiz sevk ve idarecilere peşkeş çekenlere karşı bilgisi görgüsü ve yaşadığı hayat tecrübeleri ışığında ülkenin ve insanların birlik ve beraberliklerini perçinleyici duygu ve düşüncelerini eğilmeden bükülmeden ok gibi söyleyen iyi ve doğru konuşan, dik yazan ve çizenlere karşı bu ülkeyi ve insanları sen mi kurtaracaksın demek yerine evet kardeşim futbolu bile tek başına değil, 11 kişi birbirlerini iyi anlayarak oynadıkları sürece sürekli kazandıklarına, siyasette olduğu gibi kişiselleştirdikleri müddetçe de kaybettiklerine göre biz Türk milleti olarak bencil değil takım oyunu oynayarak sürekli kazanan doğru takımı örnek alarak hem kendimiz ve bütün insanımız hem de ülkemiz kazansa olmaz mı?

Evet, saygıdeğer okurlar, doğru ve cesur yazı yazan, bulunduğu toplumda, kendisine söz sırası geldiğinde ok gibi konuşan (bugüne kadar tutulmadılar ama inşallah bundan böyle tutulacaklar) sorumluluk sahibi herkese, genellikle senden doğrusu kalmadı mı, bu memleketi sen mi kurtaracaksın gibi, akıl sahibi tek canlı olan insana hiç mi hiç yakışmayan bu cümleyi kim ne hakla söylüyor, niçin söylüyor anlamak mümkün değil !

Ülke genelindeki sayıları azımsanamayacak kadar çok olmasına karşın, kendilerine zaman zamanda olsa bu memleketi sen mi kurtaracaksın diyen bir avuç bencil şerefsiz kişilere oranla, sesleri fazla çıkmayan şerefli insanlar, medeni cesaretlerini toplayamadıkları müddetçe alenen hakaret içeren, bu memleketi sen mi kurtaracaksın sözünü daha sık duymaya ve dolayısıyla ezilmeye devam edecekler.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucusu, Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşı eski Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli İsmet İnönü “Şereflilerde şerefsizler kadar cesur olmazlarsa o ülke batar” demişti. Evet, saygıdeğer okurlar, hem şerefliyim onurlu ve gururluyum diye orda burada ahkâm keseceksin, hem de kuyruğunu şeyinin altına kıvırıp, sessizce üstüne oturacaksın. Hepimizin çok iyi bildiği bir gerçek var.O da hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Bu nedenle hiç kimse bir diğerine bu memleketi sen mi kurtaracaksın deme hakkına lüksüne sahip değil!

Hepimiz aklımızı başımıza alıp ülke ve insanların toplu çıkarı söz konusu olduğu her durum ve ahvalde taşın altına elimizi değil, gövdemizi koymak zorundayız. Bu ve benzeri olumsuzluklardan ülkeyi ve insanlarımızı başka türlü kurtarma şansımız yok. Bu işin tek çıkış yolu var, Bu ülkeyi ve insanları sen mi kurtaracaksın ben mi kurtaracağım diye sen ben kavgası etmek değil, iyi günde de, kötü günde canı gönülden biz diyerek topluca hareket etmektir. Dün olduğu gibi bugün ve hala insanları uyuşturan, tembelliğe, hazırcılığa iten zihniyetten bir an evvel sıyrılıp aklımızı başımıza alarak, Üsküdar’da sabah olmadan biz ülke ve insanlar olarak çoktan ulaşmış olmamız gereken medeni ve çağdaş ve kalkınmış ülkeler seviyesine ulaşmalıyız. Atalarımızın bizlere canları ve kanları pahasına kurtuluş mücadelesi vererek kazanıp emanet ettikleri cennet vatan ülkemizi sen mi ya da siz mi kurtaracaksınız diyen bir avuç şerefsize karşı topyekûn olarak hep bir ağızdan “Evet Biz Kurtaracağız” diyor, saygılar sunuyorum.