Evden çıkmadığın belli, görünmüyorsun. Gününü nasıl geçiriyorsun? Havalar da soğuttu. Nasıl ısınıyorsun?
– Tiftik yününün sayesinde ısınıyorum.
Tiftik yünüyle ısınmak nasıl oluyor?
– Tiftik yününden çorap, boyun atkısı ve mont giyiyorum. Ayrıca tiftik battaniyesine sarınıyorum.
– Doğal gaz yakmıyor musun?
– Doğal gazı mutfakta kullanıyorum. Kombiyi yakmıyorum, onun için satmayı düşünüyorum.
– Yakıt olarak hiçbir şey kullanmıyor musun?
– Glikozu tercih ediyorum. Enerjimi ondan sağlıyorum. Daha başarılı yıkımı için, vitamin ve mineralleri de devreye sokuyorum.
– Glikoz şeker, hastalık yolunu açmaz mı?
– Enerjisi yetecek, kadar bulunduruyorum, Vücuduma minimum oranda gönderiyorum. Hücreler bulduklarına seviniyorlar. Parçalayıp enerjisini, biyokimyasal tepkimelerde ve ısınmada harcıyorlar.
– Kitap okumakla beynini yormuyor musun?
– Söylediğin doğru, gayet insani, fakat o düşünceni şu şekilde aştım.
– Duygusal olarak; duyu organlarıma en kalitelisinden filtre taktırdım. Örnek; okuduğumda gıcık alacağım konuları, filtre sistemin devreye almıyor ve beynim de yorulmuyor.
– Televizyon izlemiyor musun?
– TV kanallarına hiç bakmıyorum. Konuşanların kimi ısmarlama, kimi yalan ve kimi de bilmem ne. Filtrelerim devrede olduğu için beni ırgalamıyor. Yorulduğumda gerçek olarak, dağda, denizde kayanları, belgesel olarak izliyorum.
– En önemlisi filtrelerim. Boşuna düşünmemek ve geriye dönük kötü anıları önüme getirmemek gibi olaylar filtreden geçiriliyor. Beni söylenen ve bilinenler ilgilendirmiyor.
– Yağ ve proteinli besinler konusunda tavrın ne oluyor?
– Yağ için tereyağı ve zeytin yağının gerçeğini arıyorum.
-Bulabiliyor musun?
– Tereyağı satan yöresel pazara bir arkadaşla gittim. Gerçek mi değil mi? konusunda dertlenmiyorum. Çünkü filtrelerim devrede. Arabanın hava ve mazot fitresi gibi. Teknik bakımı için servise gittim. Teknik eleman, hava ve mazot filtresini değiştiriyorum, dedi. Filtrelerin önemini açıkladı. Ruhen ve bedenen sarsıldım. Motoru korumaya alan beyin, kendine niçin aynı etkiyi yapmaz. O günden sonra filtre sistemini kurdum O kadar memnunum ki sürekli rahat ve mutluyum.
Tereyağı konusuna döneyim. Kaşık gibi izleriyle, tereyağlarına bakıyorum. Filtre sistemim devreye girdi. Satıcıya; nerelisin. Beşikdüzü, dedi. Ben de oralıyım, gözün belki ısırır diyerek tatlı bir esinti yarattım. Rahmetli annelerimizin, yayıktan elde ettiği, yağdan var mı? diye sordum. Şu cümleyi de ekledim. Kilosu hiç önemli değil, elimdeki paraları gösterdim.
– Satıcı, “Yok” dedi. İşte yediğimiz hakiki tereyağı yerine, “YOK” yiyoruz. Filtrelerimi keşke çalıştırmasaydım. Satıcıyı işitmesem, kokusunu hissetmeseydim.
– Nişasta bazlı şeker ve GDO’lu ürünler gibi.
– Evden çıkmıyorum ve filtrelerim hiç değilse temiz kalıyor.
Hasan TANRIVERDİ























