Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Asuman S. ATASAYAR

İnsan Kimliğimle Yazıyorum

Asuman SOYDAN ATASAYAR Yazar Asuman SOYDAN ATASAYAR
03 Mart 2011
Asuman S. ATASAYAR
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

 

      İNSAN KİMLİĞİMLE YAZIYORUM

 

     Ruhumuzun resmidir Sanat ve Edebiyat… Soyuttan somuta geçiş yaparak giriyor insan hayatına İlahi bir lütuf olarak… İnsan, sanata ve edebiyata adım attığında hayran kalıyor kendi ruh resmini seyretmeye. Onunla öyle bir ünsiyet kuruyor ki, bir süre sonra onsuz hayat olmazmış gibi geliyor, sahibine. Kaynağının nereden geldiği belli olmayan bir pınara benziyor o. Harika bir dünyanın içine çekiyor insanı. Onunla hemhâl oldukça, ne yalnızlık duygunuz kalıyor ne derdiniz ne de bir sorununuz. Hayat meşgalesi küçülüyor, gaile tüy hafifliğinde omzunuzda zevke dönüşüveriyor…
     İşin başındayken ruhunuza kasvet veren olaylar, kişiler, şehirler ve bunun gibi ne varsa, bu güzel uğraşlar sonunda öyle küçülüyor ki; uçaktan yeryüzünü seyreder gibi seyrediyor insan kendi sorunlarını.

     Yazarken, çizerken, düşünürken zamanla kuralları öğreniyorsunuz. Neyi nereye, nasıl koyacağınızın tekniğini alıyorsunuz. Teknik ressam gibi teknik şair, teknik yazar olabiliyorsunuz. Zaman içinde çalışmalarınızdan kendi ruhunuzun resmi flûlaşıyor. Yerine başka resimler girebiliyor… Kendinizden öyle bir uzaklaşıyorsunuz ki, tüm sorunları evrensel veya toplumsal boyutta düşünerek başkalarının sorunlarının içinde bulabiliyorsunuz kendinizi. Ve sizinle bağlantısı olmayanların bile sorunlarını, düşünce ve hislerini çalışmalarınıza dökmeye başlıyorsunuz. 



     Her eser, sahibinin kendi yaşam aynası olmayacilir. Okuduğunuz bir yazı kahramanının, bir arkadaşınızın, akrabanızın yerine kendinizi koyarak; derdi derdiniz oluveriyor ve siz onu resmetmiş olabiliyorsunuz kâğıda… Veya çok önce yaşamış ve geçirmiş olduğunuz bir olayı hayal edebiliyorsunuz. Eskimiş ve güncelliğini çoktan kaybetmiş olsa da bir başkasının yaşamından yola çıkarak onu yeniden hatırlayabiliyorsunuz. Ve resmetmek istiyorsunuz. Hayal ve ruh âleminizin şekli, yorumu değişerek kişisellikten toplumsallığa doğru yürüyor.

Hislerini resmetmek için yazar,
Yazarken de düşünür insan…
Düşündükçe büyür muhayyele ve ufuk.
Bakar asumandan yeryüzüne o zaman…

     Başkalarını yansıtırken, sosyal tepkilerinizi ve kendi bakış açınız doğrultusunda anlatabilirsiniz bunları. Başka türlü olması mümkün değil zaten… Başkasının penceresinden bakmaya çalışmak, onu anlayıp anlatabilmek için ne kadar uğraşsanız da işin içine kendi görüşleriniz mutlaka girecektir. Bazen net, bazen flû olarak…


     Siz kendinizi rahatlatmak, sosyal sorunlara parmak basmak açısından bakarak içinizden gelen sorunları yazarsınız ama okuyucu tarafından farklı algılanabilme riski vardır bunun her zaman…özellikle şiirde..
     “Parası olandan para çekmek, yoksa emeğini yemek gerek” zihniyetiyle gerçekleşen bir olay dikkatimi çekmişti. Maalesef çok yaşadığımız bir olay olması hasebiyle etkilenmiştim ve kendim yaşamışım gibi bir şiir döktürmüştüm. İlk kıtasında:

Çıkarsız sevgilere yüreklerde yer mi yok?
Ya cepten ya bedenden bekleniyor menfaat
Almadan vermede ki lezzeti gönlüne sok!
İnsansan insanlıktan, yoktur büyük mükâfat… demiştim.

     Bu şiirdeki “beden” kelimesi cinsel taciz ve tecavüzü çağrıştırmış bazılarına… Oysa ben emeğin sömürülmesi manasında yazmıştım…
Paylaştığım şiir sitelerinde tanıştığımız iki arkadaşımın mail ve telefonla durumumu merak ettiklerini öğrenince şaşırmıştım. Hele çok yakın bir arkadaşım:  “kim seni böyle örseledi? ! ” diye merak ederek sorunca; bu tür çalışmaların riskli boyutunu anlamıştım, Türkçe’mizin esnekliğine hayran kalarak… Yarayı kendi içinde hissedemeyen kişi, kelimeyle veya fırça ile resmedemez hiçbir ruhu… Başkasının yarasını anlatırken, şiir dilinin estetiği açısından olayın kahramanı siz olursunuz zaten.

 

     Şair bir albaya şiirlerinin konusunu sorduğumda, “ne yazacağız kardeşim? Aşk, sevgi şiiri yazınca koskoca adam hem de evli barklı diyorlar. Ben de ne yapayım, yazı yazma isteği içimde kaynadıkça ona buna ver yansın ediyorum, taşlama yazıyorum genellikle” demişti.

     “Hem aşktır her işin temeli” diyoruz, hem “sevgi toplumuyuz” diyoruz. Mevlanalar,Yunuslar yetiştirdiğimiz için övünüyoruz. Dünya sevgi üzerine kurulmuştur diyoruz hem de korkuyoruz bu varlıktan nedense?.. Her sevgi sözünün ardında gayri meşruluk veya belden aşağılık düşünmeye alışmış bir toplum muyuz? Diye düşünmekten hicap duyuyorum… Halbuki sevgi ve aşk şiirlerinin yazılma oranı arttıkça toplumumuzdaki kaoslar azalacaktır. Taşlamaların, haşlamaların artması bizi kine, ihtirasa, intikama sürükler. Bunu bilincin artmasını, yayılmasını diliyorum…

     Şiirlerin konusu bizi çeşitli siyasi görüşlere yamama riski taşıyor ayrıca.

     Kadın sorunlarını ele alan şiirimi okuyan bir gruptan devrimci yürüyüşlerine ve derneklerine davet ediliyorum “devrimci, emekçi kardeşim! ”diye hitap ediliyorum.
    Bir satır ilahi, mistik duygu içerse şiir; yağmur gibi yorum yağıyor. Ve tarikatçıların sitelerinde yayınlanıyorum. Guruplarına davet ediliyorum.

 

    Evrensel düşünüp, kucaklayıcı olmalı görevimiz. Kula kul hakkını hatırlatmak amacı taşıyarak, demokratik bir çerçeveden sadece insan kimliğimle bakmaya çalışıyorum, onu beceriyorum ve onu resmediyorum elimden, dilimden geldiğince… Hiçbir grup veya siyasi görüş mensubu olmadan, salt bir insan olarak yaşayamaz mıyız? İnsan ve sosyal sorunların konusuna göre bir görüşe mensup olmadan düşünüp yazamaz mıyız?
     Kadın sorunları birilerinin tekelinde, milli duygularımız başkasının, dini inancımız bir başkasının v.s. Hepsini birlikte yaşayıp hissetmek, ele almak bir vatan evladı  için mümkünsüz mü?

     Edebiyatın edep kökünden geldiğini bilerek, ayrımcılığın en büyük edepsizlik olduğuna inanarak hareket etmeliyiz. Ben değil biz olmayı bilmek; bir bayrak altında birlikte çözüm aramak olmalı hedefimiz… Kucaklayıcı ve toparlayıcı olmak birinci vazifemiz olduğunu düşünerek, kısacık ömrümüzü insanca değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.

 

NE SÖYLENİR BİLMEM Kİ!

 Çıkarsız sevgilere yüreklerde yer mi yok?

Ya cepten ya bedenden bekleniyor menfaat

Almadan vermede ki lezzeti gönlüne sok!

İnsansan insanlıktan, yoktur büyük mükâfat

 

Doğru yolu görene, eksik önem verilir

Eğri büğrü yollarda yürümesi kolay mı?

Menfaatin peşinde, sevgi yere serilir

Ah alarak yürümek, övünecek olay mı?

 

Hangi lügate kaçmış güven denen kelime?

Kim, nerede, ne zaman, ne fayda edinecek? 

Çeker güvensiz yollar, bir öte bir beriye

Sarsıntının hesabı ne ile ödenecek?

 

Sahte kimlikler ile çıkarının kârı ne?

İnsan doğarsın ama, insan kalmak önemli

Ne söylenir bilmem ki! Yeter mi ki söz hece?

Sebep olduğun bunca güzel gören göz nemli

 

Elde ettiğin çıkar, mezarını deşmeden

Kâr zarar hesabında sonucunu hesap et!

En âli değerlerden ehven hale düşmeden

Maskenin ardındaki kimliğinden hicap et!

 

Asuman Soydan Atasayar.

Paylaş
Etiketler: toplumyaşam
Önceki Yazı

Balyoz ve Medya (II)

Sonraki Yazı

Konvansiyonel Silahlar ve Füze Kalkanı

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

İlişkili Yazılar

Fikirlerin Capcanlı
Anma

Fikirlerin Capcanlı

11 Kasım 2025
5k
Pikaplı Radyomuz Vardı
Anı / Günce

Pikaplı Radyomuz Vardı

17 Ekim 2025
5k
Ömürdeki Sonbahar
Asuman S. ATASAYAR

Ömürdeki Sonbahar

15 Ekim 2025
5k
Ceyhan Denince
Asuman S. ATASAYAR

Ceyhan Denince

27 Eylül 2025
5k
Sonraki Yazı

Konvansiyonel Silahlar ve Füze Kalkanı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap