Mustafa GÖKTAŞ
ANALİZ
Paldır küldür gözaltına almalar… Ardından sorgulamalar… Ve ardından doktor kontrolleri.. Ve sonrasında Adliye merasimleri.. Ve ya tutuklanıyorlar, ya da serbest kalıyorlar…
İşin enteresan tarafı ilgisi alakası olamayacak kişiler birbiri ile ilintili çıkıyor ya da öyle gösteriliyor. ERGENEKON duruşmaları devam ediyor. Birinci dalga, ikinci dalga, üçüncü, dördüncü derken en son 10.uncu dalga dendi bu günlere gelindi. En son dalga, sanki millet ile dalga geçer gibiydi. Neden mi?
SUSURLUK sürecini hatırlayacaksınız. O dönemde adı geçen özel harekatçı İbrahim Şahin ve arkadaşları meselesi.. Kayıp silahlar işi… İşte bu son dalgada nasıl olmuş ise, daha önce içeri girmiş yatmış çıkmış, başından elli çeşit iş geçmiş olan ŞAHİN’ in evinden krokiler çıkmış ve suikast listeleri çıkmış.. Sizce Devletin en önemli birimlerinden birinde çalışmış olan, istihbarat ve emniyeti bilen, özel hareket gibi bir birimin başında bulunan adam böyle garip bir şekilde evinde kroki bulunduracak, suikast listeleri barındıracak kadar kafayı yemiş midir? Şaştım… Ne yalan söyleyim, garipsedim. Tuhaf buldum. İnandırıcı gelmedi. Ama baktım ki günlerce Ankara’nın değişik yerlerinde kazılar yapılıyor ve Hatay’da bile kazılar yapılıyor bekledim.
Gölbaşı hariç hiçbir yerde bir şey çıkmadı. Orada çıkan silah ve mühimmat ise şaşırtıcı… Muhterem basın yazıyor. Faili meçhulleri bunlar yapmıştır…Ölüm kuyuları açılıyor, ceset aranıyor…Susurluğun kayıp silahları aranıyor…Ekranlara acayip tipler çıkıp yorum üstüne yorum yapıyorlar ve aklımız karışıyor.Vallahi çözemedim. 45 yaşındayım.İktisat okudum. Hayatımın her alanında, mücadele, yorulma, toplumla iç içe olma, sosyal hayat ve siyaset adamları oldu.Sanat ve sporu yaşadım.Böyle bir şey ne duydum, ne gördüm, ne yaşadım…Şaşkınım.Bir bakıyorsunuz sabah kalkmışsınız, sağcısı solcusu, liberali, muhafazakârı, ulusalcısı, laik’i, Atatürk’ çüsü, milliyetçisi, komünisti aynı soruşturma kapsamında gözaltında. Hayret bir vaka…Yaşanılanlar ibretlik, hayretlik, ürkütücü ve korkutucu.Anayasa ve hukuk kuralları içinde cereyan etmesi gerektiğini, ancak öyle olmadığını söylüyor Eski Yargıtay başsavcısı Vural Savaş.İçeriye alınanlar bir göz atın.Halen alınanlara bir bakın.Suçlamalar ortada. Duruşmalar devam ediyor.Şüpheli deniyor alınıyor, tutuklanıp cezaevine konuyor.Ve aylarca soruşturma, inceleme sürüyor o şüpheliler içerde tutuluyor.Ve manevi çöküntü, bunalım, aile bireylerindeki çöküş başlıyor.İnsan hakları açısından bakarsanız korkunç bir işkence ve zulüm..İçerdeki emekli generalin birinin ayağı kaydı düştü ciddi sağlık sorunları yaşıyor, bir diğeri psikolojik olarak çökmüş vaziyet de…Ve Cumhuriyet tarihinde ilk defa böylesine üst rütbeli insanlar gözaltına alınıp tutuklama talebiyle yargı önüne çıkartılıyor.Şaşılacak şeyler oluyor.
Türk Baroları açıklama üstüne açıklama yapıyor, hukuki olmadığını yanlış davranışlar olduğunu beyan ediyorlar, onları dikkate alan yok.Enteresan işler.Memleketin resmen iç huzuru kaçmış durumda.Telefon dinlemeler.Şüpheli diye gözaltına alıp içeri atmalar ve yargı huzuruna çıkana kadar hapiste tutulmalar..Birbiri ile bağlantılı olup olmadığını bilmediğimiz ve yargı süreci içinde ortaya çıkacak olan meselelerde tüm içeri alınan ve aynı dava içinde yargılananları aynı kefeye koyarak ağır bir itham ve suçlama var ortada.Ve suçlu olup olmadığını bilmeden aylarca, yıllarca insanı hapsetmek insan hakları ihlali mi değil mi, onu insan hakları mahkemeleri karara bağlayacaklardır.Çünkü şu anda tutuklu ve tutuklu yakınları oraya müracaata hazırlanıyorlar.Dava devam ediyor, insanlar gözaltına alınıyor, bir bakıyorsunuz tomarla silahlar topraklara gömülü olarak çıkıyor.Gelin şaşmayın.Şimdi ERGENEKON davasında ilk başta tutuklanan insanlar ile bu silahların ve olayların ne ilgisi var, merak ediyorum, benim gibi kamuoyu merak ediyor…Susurluğun kayıp silahı ise niye şimdi çıkıyor ve neden bu dava ile ilintili oldu?Ve İbrahim Şahin gibi uzman, terörü, istihbaratı, emniyeti bilen biri bu silahların bulunduğu yerin krokisini neden evinde saklasın kafama takıldı?Yani bir işler dönüyor ama benim aklım basmıyor.Anlamakta güçlük çekiyorum.Elbette yargıya intikal etmiş ve sonucunu bekleyeceğiz.Amacımız yargıyı etkilemek de değil.Ama mantık dışı işler oluyor.Evvelki gün emekli Albay Sarızeybek yine bomba gibi iddialar ortaya atıyor.Ve o da olan bitene anlam veremediğini beyan ediyor.Bu gün gözaltına alınan adliyeye sevk edilen iki general serbest bırakılıyor.Dalan yurt dışında geleceğim diyor gözaltında olan oğlu serbest bırakılıyor.Eski YÖK başkanı Gürüz serbest kalıyor.Yani gerçekten tuhaf işler oluyor.Herkes endişe içinde…Endişeli.Merakla bekliyor.
Diğer taraftan AB-D BOP ile BİP ile yoluna devam ediyor.Büyük Ortadoğu projesi, büyük İsrail projesi…İsrail’in Gazze’deki olayları ortada…İnsan hakları savunucusu AB-D ne yapıyor?Nerede?Niye ses yok?Ne oluyor, ne bitiyor, ne dönüyor?Bebek katili ve terörist başı APO, İmralı’da yellense 10 doktor kontrolünden geçerken ve onun sağlığına gösterilen ihtimam bizim devletimize yıllarca görev yapmış general emeklilerine gösterilmiyor.Olacak iş değil ama oluyor.Mutlaka yanlışın üstüne gidilmeli, yasal olmayan iş yapanlarla mücadele edilmeli ama bunlar yapılırken hukukun içinde kalınmalı, hukuk dışı olmamalı.Bu yaşananlardan dolayı, Devlete hizmet eden insanlar sıra ne zaman bana gelecek endişesi ile bekler oldular.Bu sizce iyi bir şey mi?Bir gün gelir bu devlet kendisine hulus kalp ile hizmet edecek memuru bulamaz.Amaç ne?Devleti imha etmek, yok etmek mi?Bu şu sıralar kimin, hangi güçlerin, hangi devletlerin işine gelir?Oyuna gelmeyelim.Aman dikkat!Saygıdeğer savcılarda, hâkimler de, polislerde, askerlerde, devletin tüm kurum ve kuruluşları da çok dikkat etsinler.Bana göre Dış güçlerce ülkemiz üzerinde büyük oyunlar oynanıyor.
Mustafa GÖKTAŞ
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER)
GENEL BAŞKANI
Not:
Bu yazı www.haberanaliz.net, www.bilgiagi.net, www.haberserbeti.com, www.beautifuljournalist.com, www.havadis.tv, www.hadisehaber.com, www.medyarazi.com sitelerinde yayınlanmaktadır.
