Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan Celal GÜZEL

Ergenekon da Darbe Teşebbüsleri de Gerçekti

Hasan Celal GÜZEL Yazar Hasan Celal GÜZEL
18 Mart 2014
Hasan Celal GÜZEL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geçen hafta, tutukluluk sürelerinin on yıldan beş yıla indirilmesiyle 2008’den beri süregelen Ergenekon ve Darbe dâvâlarında yargılamaları devam eden çok sayıda tutuklu tahliye edildi.

28 Şubat Darbe Dönemi‘nde haksız yere hapis yatırılan eski bir mahkûm olarak tutukluların hissiyatını çok iyi anlıyor ve tahliyelerini müspet karşılıyorum. Ayrıca, bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir.
Diğer taraftan, emniyet ve yargı içindeki yapılanmanın, bunun sonucunda uydurma delillerin kullanılması ihtimalinin bulunması da sanıkların masumiyetini ve bu dâvâların yanlışlığını göstermez. Olsa olsa Türk yargı sisteminin ve adalet mekanizmasının ne kadar yavaş işlediğini ifade eder.

***

Türkiye, 27 Mayıs‘tan itibaren yaklaşık yarım asır devam eden bir darbe sürecine girmiş; son olarak 28 Şubat Darbesi, günümüze kadar devam ettirilmek istenmiştir. AK Parti‘nin 2002 Kasımı’nda tek başına iktidara gelmesi, 2003 Martı’ndan itibaren TSK bünyesindeki darbecilerin yeniden örgütlenmesine ve Hükûmet’e karşı darbe hazırlıklarına başlamasına yol açmıştır. Ayrıca, TSK‘daki darbeci odaklara paralel olarak faaliyet gösteren Ergenekon Çetesi de darbe ortamı oluşturma çalışmalarını hızlandırmıştır.
2006’da Ergenekon Çetesi‘nin gerçekleştirdiği Danıştay Cinayeti ile düğmeye basılmış; 2007’de darbeci faaliyetler yoğunlaştırılmış; bir taraftan hukuka takla attırılarak Cumhurbaşkanı seçimi engellenirken bir taraftan da TSK ve militan örgütler kullanılarak ‘Cumhuriyet Mitingleri’ adı altında sokak hareketlerine girişilmiştir. Bütün bu melânetlerden netice alamayan darbeci güçler, 27 Nisan 2007‘de Hükûmete muhtıra vermiştir.
Ancak Başbakan Erdoğan, buna karşı dik durmuş ve gidilen erken seçim neticesinde daha da güçlenerek darbecilerin ve çetecilerin karşısına dikilmiştir.

***
CHP jakobenizminin iddia ettiği gibi, Ergenekon ve Darbe teşebbüsleri aslâ hayâl ve devletteki bir yapılanmanın uydurması değildir. 2008 Temmuzu’nda bu konuda soruşturmaların başlatılması ve dâvâların açılması, Türkiye‘de ilk defa olarak millî iradeye kumpas kuran darbecilerin adalet önüne çıkarılmasını sağlamış ve Darbeler Dönemi‘nin kapanmasında önemli rol oynamıştır.
Lâkin Ergenekon ve Darbe dâvâlarının soruşturulmasında ve yargılanmasında önemli usûl hatâları yapılmış; iddianameler gereksiz yere uzun tutulmuş; dâvâ konuları birbirine karıştırılmış ve yargılama çok uzatılmıştır. Bu arada, emniyet ve yargıdaki yapılanmalar yüzünden âdil yargılamanın uygulanmadığı iddiaları vardır.
Diğer taraftan, bazı tutuklamalar konusunda kamu vicdanı tatmin edilememiş; meselâ dünya çapında bir bilim adamı yıllarca tutuklu kalmıştır. 27 Nisan Muhtırası‘nı yazdığını itiraf eden eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt serbestçe dolaşırken, diğer bir eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un terör örgütünün başı suçlamasıyla uzun süre tutuklu kalması da vicdanları kanatmıştır.

***Yapılan bütün bu hatâlara ve yargıdaki illegal yapılanmanın ortaya çıkmasına rağmen, Ergenekon ve Darbe iddiaları aslâ hayal değildir. Maksatlı bir yapılaşmanın adaleti yanlış yönlendirdiği iddia ediliyorsa, usulûne göre gereği yapılır; iddianameler, deliller ve yargılamalar tekrar gözden geçirilebilir. Kasten yanlış yapanlardan hesap sorulabilir.
Ancak, şu hususu yeniden belirtelim ki, son 11 yılda yaşananlar, antidemokratik dayatmalar, bizzat darbecilerin itirafları ortada iken, her ne sebeple olursa olsun çetecileri ve darbecileri yokmuş gibi kabul etmek, ‘derin devlet’i ve‘darbecileri’ yeniden diriltmek olur. Bu gaflet, ‘ileri demokrasi’ yolunda hızla ilerleyen Türkiye‘ye zarar verir.

Geçen hafta, tutukluluk sürelerinin on yıldan beş yıla indirilmesiyle 2008’den beri süregelen Ergenekon ve Darbe dâvâlarında yargılamaları devam eden çok sayıda tutuklu tahliye edildi.

28 Şubat Darbe Dönemi‘nde haksız yere hapis yatırılan eski bir mahkûm olarak tutukluların hissiyatını çok iyi anlıyor ve tahliyelerini müspet karşılıyorum. Ayrıca, bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir.
Diğer taraftan, emniyet ve yargı içindeki yapılanmanın, bunun sonucunda uydurma delillerin kullanılması ihtimalinin bulunması da sanıkların masumiyetini ve bu dâvâların yanlışlığını göstermez. Olsa olsa Türk yargı sisteminin ve adalet mekanizmasının ne kadar yavaş işlediğini ifade eder.

***

Türkiye, 27 Mayıs‘tan itibaren yaklaşık yarım asır devam eden bir darbe sürecine girmiş; son olarak 28 Şubat Darbesi, günümüze kadar devam ettirilmek istenmiştir. AK Parti‘nin 2002 Kasımı’nda tek başına iktidara gelmesi, 2003 Martı’ndan itibaren TSK bünyesindeki darbecilerin yeniden örgütlenmesine ve Hükûmet’e karşı darbe hazırlıklarına başlamasına yol açmıştır. Ayrıca, TSK‘daki darbeci odaklara paralel olarak faaliyet gösteren Ergenekon Çetesi de darbe ortamı oluşturma çalışmalarını hızlandırmıştır.
2006’da Ergenekon Çetesi‘nin gerçekleştirdiği Danıştay Cinayeti ile düğmeye basılmış; 2007’de darbeci faaliyetler yoğunlaştırılmış; bir taraftan hukuka takla attırılarak Cumhurbaşkanı seçimi engellenirken bir taraftan da TSK ve militan örgütler kullanılarak ‘Cumhuriyet Mitingleri’ adı altında sokak hareketlerine girişilmiştir. Bütün bu melânetlerden netice alamayan darbeci güçler, 27 Nisan 2007‘de Hükûmete muhtıra vermiştir.
Ancak Başbakan Erdoğan, buna karşı dik durmuş ve gidilen erken seçim neticesinde daha da güçlenerek darbecilerin ve çetecilerin karşısına dikilmiştir.

***
CHP jakobenizminin iddia ettiği gibi, Ergenekon ve Darbe teşebbüsleri aslâ hayâl ve devletteki bir yapılanmanın uydurması değildir. 2008 Temmuzu’nda bu konuda soruşturmaların başlatılması ve dâvâların açılması, Türkiye‘de ilk defa olarak millî iradeye kumpas kuran darbecilerin adalet önüne çıkarılmasını sağlamış ve Darbeler Dönemi‘nin kapanmasında önemli rol oynamıştır.
Lâkin Ergenekon ve Darbe dâvâlarının soruşturulmasında ve yargılanmasında önemli usûl hatâları yapılmış; iddianameler gereksiz yere uzun tutulmuş; dâvâ konuları birbirine karıştırılmış ve yargılama çok uzatılmıştır. Bu arada, emniyet ve yargıdaki yapılanmalar yüzünden âdil yargılamanın uygulanmadığı iddiaları vardır.
Diğer taraftan, bazı tutuklamalar konusunda kamu vicdanı tatmin edilememiş; meselâ dünya çapında bir bilim adamı yıllarca tutuklu kalmıştır. 27 Nisan Muhtırası‘nı yazdığını itiraf eden eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt serbestçe dolaşırken, diğer bir eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un terör örgütünün başı suçlamasıyla uzun süre tutuklu kalması da vicdanları kanatmıştır.

***Yapılan bütün bu hatâlara ve yargıdaki illegal yapılanmanın ortaya çıkmasına rağmen, Ergenekon ve Darbe iddiaları aslâ hayal değildir. Maksatlı bir yapılaşmanın adaleti yanlış yönlendirdiği iddia ediliyorsa, usulûne göre gereği yapılır; iddianameler, deliller ve yargılamalar tekrar gözden geçirilebilir. Kasten yanlış yapanlardan hesap sorulabilir.
Ancak, şu hususu yeniden belirtelim ki, son 11 yılda yaşananlar, antidemokratik dayatmalar, bizzat darbecilerin itirafları ortada iken, her ne sebeple olursa olsun çetecileri ve darbecileri yokmuş gibi kabul etmek, ‘derin devlet’i ve‘darbecileri’ yeniden diriltmek olur. Bu gaflet, ‘ileri demokrasi’ yolunda hızla ilerleyen Türkiye‘ye zarar verir.

Geçen hafta, tutukluluk sürelerinin on yıldan beş yıla indirilmesiyle 2008’den beri süregelen Ergenekon ve Darbe dâvâlarında yargılamaları devam eden çok sayıda tutuklu tahliye edildi.

28 Şubat Darbe Dönemi‘nde haksız yere hapis yatırılan eski bir mahkûm olarak tutukluların hissiyatını çok iyi anlıyor ve tahliyelerini müspet karşılıyorum. Ayrıca, bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir.
Diğer taraftan, emniyet ve yargı içindeki yapılanmanın, bunun sonucunda uydurma delillerin kullanılması ihtimalinin bulunması da sanıkların masumiyetini ve bu dâvâların yanlışlığını göstermez. Olsa olsa Türk yargı sisteminin ve adalet mekanizmasının ne kadar yavaş işlediğini ifade eder.

***

Türkiye, 27 Mayıs‘tan itibaren yaklaşık yarım asır devam eden bir darbe sürecine girmiş; son olarak 28 Şubat Darbesi, günümüze kadar devam ettirilmek istenmiştir. AK Parti‘nin 2002 Kasımı’nda tek başına iktidara gelmesi, 2003 Martı’ndan itibaren TSK bünyesindeki darbecilerin yeniden örgütlenmesine ve Hükûmet’e karşı darbe hazırlıklarına başlamasına yol açmıştır. Ayrıca, TSK‘daki darbeci odaklara paralel olarak faaliyet gösteren Ergenekon Çetesi de darbe ortamı oluşturma çalışmalarını hızlandırmıştır.
2006’da Ergenekon Çetesi‘nin gerçekleştirdiği Danıştay Cinayeti ile düğmeye basılmış; 2007’de darbeci faaliyetler yoğunlaştırılmış; bir taraftan hukuka takla attırılarak Cumhurbaşkanı seçimi engellenirken bir taraftan da TSK ve militan örgütler kullanılarak ‘Cumhuriyet Mitingleri’ adı altında sokak hareketlerine girişilmiştir. Bütün bu melânetlerden netice alamayan darbeci güçler, 27 Nisan 2007‘de Hükûmete muhtıra vermiştir.
Ancak Başbakan Erdoğan, buna karşı dik durmuş ve gidilen erken seçim neticesinde daha da güçlenerek darbecilerin ve çetecilerin karşısına dikilmiştir.

***
CHP jakobenizminin iddia ettiği gibi, Ergenekon ve Darbe teşebbüsleri aslâ hayâl ve devletteki bir yapılanmanın uydurması değildir. 2008 Temmuzu’nda bu konuda soruşturmaların başlatılması ve dâvâların açılması, Türkiye‘de ilk defa olarak millî iradeye kumpas kuran darbecilerin adalet önüne çıkarılmasını sağlamış ve Darbeler Dönemi‘nin kapanmasında önemli rol oynamıştır.
Lâkin Ergenekon ve Darbe dâvâlarının soruşturulmasında ve yargılanmasında önemli usûl hatâları yapılmış; iddianameler gereksiz yere uzun tutulmuş; dâvâ konuları birbirine karıştırılmış ve yargılama çok uzatılmıştır. Bu arada, emniyet ve yargıdaki yapılanmalar yüzünden âdil yargılamanın uygulanmadığı iddiaları vardır.
Diğer taraftan, bazı tutuklamalar konusunda kamu vicdanı tatmin edilememiş; meselâ dünya çapında bir bilim adamı yıllarca tutuklu kalmıştır. 27 Nisan Muhtırası‘nı yazdığını itiraf eden eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt serbestçe dolaşırken, diğer bir eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un terör örgütünün başı suçlamasıyla uzun süre tutuklu kalması da vicdanları kanatmıştır.

***Yapılan bütün bu hatâlara ve yargıdaki illegal yapılanmanın ortaya çıkmasına rağmen, Ergenekon ve Darbe iddiaları aslâ hayal değildir. Maksatlı bir yapılaşmanın adaleti yanlış yönlendirdiği iddia ediliyorsa, usulûne göre gereği yapılır; iddianameler, deliller ve yargılamalar tekrar gözden geçirilebilir. Kasten yanlış yapanlardan hesap sorulabilir.
Ancak, şu hususu yeniden belirtelim ki, son 11 yılda yaşananlar, antidemokratik dayatmalar, bizzat darbecilerin itirafları ortada iken, her ne sebeple olursa olsun çetecileri ve darbecileri yokmuş gibi kabul etmek, ‘derin devlet’i ve‘darbecileri’ yeniden diriltmek olur. Bu gaflet, ‘ileri demokrasi’ yolunda hızla ilerleyen Türkiye‘ye zarar verir.

Geçen hafta, tutukluluk sürelerinin on yıldan beş yıla indirilmesiyle 2008’den beri süregelen Ergenekon ve Darbe dâvâlarında yargılamaları devam eden çok sayıda tutuklu tahliye edildi.

28 Şubat Darbe Dönemi‘nde haksız yere hapis yatırılan eski bir mahkûm olarak tutukluların hissiyatını çok iyi anlıyor ve tahliyelerini müspet karşılıyorum. Ayrıca, bu tahliyelerin tutukluları aklamayacağını ve yargılamanın da devam edeceğini biliyorum. Ancak, benim de bu sütunlarda yıllardır savunduğum gibi tutukluluk sürelerinin infaza dönüştürülmesinin yanlışlığı, Ergenekon ve Darbe dâvâları sanıklarının suçsuzluğuna karine teşkil etmeyecektir.
Diğer taraftan, emniyet ve yargı içindeki yapılanmanın, bunun sonucunda uydurma delillerin kullanılması ihtimalinin bulunması da sanıkların masumiyetini ve bu dâvâların yanlışlığını göstermez. Olsa olsa Türk yargı sisteminin ve adalet mekanizmasının ne kadar yavaş işlediğini ifade eder.

***

Türkiye, 27 Mayıs‘tan itibaren yaklaşık yarım asır devam eden bir darbe sürecine girmiş; son olarak 28 Şubat Darbesi, günümüze kadar devam ettirilmek istenmiştir. AK Parti‘nin 2002 Kasımı’nda tek başına iktidara gelmesi, 2003 Martı’ndan itibaren TSK bünyesindeki darbecilerin yeniden örgütlenmesine ve Hükûmet’e karşı darbe hazırlıklarına başlamasına yol açmıştır. Ayrıca, TSK‘daki darbeci odaklara paralel olarak faaliyet gösteren Ergenekon Çetesi de darbe ortamı oluşturma çalışmalarını hızlandırmıştır.
2006’da Ergenekon Çetesi‘nin gerçekleştirdiği Danıştay Cinayeti ile düğmeye basılmış; 2007’de darbeci faaliyetler yoğunlaştırılmış; bir taraftan hukuka takla attırılarak Cumhurbaşkanı seçimi engellenirken bir taraftan da TSK ve militan örgütler kullanılarak ‘Cumhuriyet Mitingleri’ adı altında sokak hareketlerine girişilmiştir. Bütün bu melânetlerden netice alamayan darbeci güçler, 27 Nisan 2007‘de Hükûmete muhtıra vermiştir.
Ancak Başbakan Erdoğan, buna karşı dik durmuş ve gidilen erken seçim neticesinde daha da güçlenerek darbecilerin ve çetecilerin karşısına dikilmiştir.

***
CHP jakobenizminin iddia ettiği gibi, Ergenekon ve Darbe teşebbüsleri aslâ hayâl ve devletteki bir yapılanmanın uydurması değildir. 2008 Temmuzu’nda bu konuda soruşturmaların başlatılması ve dâvâların açılması, Türkiye‘de ilk defa olarak millî iradeye kumpas kuran darbecilerin adalet önüne çıkarılmasını sağlamış ve Darbeler Dönemi‘nin kapanmasında önemli rol oynamıştır.
Lâkin Ergenekon ve Darbe dâvâlarının soruşturulmasında ve yargılanmasında önemli usûl hatâları yapılmış; iddianameler gereksiz yere uzun tutulmuş; dâvâ konuları birbirine karıştırılmış ve yargılama çok uzatılmıştır. Bu arada, emniyet ve yargıdaki yapılanmalar yüzünden âdil yargılamanın uygulanmadığı iddiaları vardır.
Diğer taraftan, bazı tutuklamalar konusunda kamu vicdanı tatmin edilememiş; meselâ dünya çapında bir bilim adamı yıllarca tutuklu kalmıştır. 27 Nisan Muhtırası‘nı yazdığını itiraf eden eski Genelkurmay Başkanı Büyükanıt serbestçe dolaşırken, diğer bir eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ‘un terör örgütünün başı suçlamasıyla uzun süre tutuklu kalması da vicdanları kanatmıştır.

***Yapılan bütün bu hatâlara ve yargıdaki illegal yapılanmanın ortaya çıkmasına rağmen, Ergenekon ve Darbe iddiaları aslâ hayal değildir. Maksatlı bir yapılaşmanın adaleti yanlış yönlendirdiği iddia ediliyorsa, usulûne göre gereği yapılır; iddianameler, deliller ve yargılamalar tekrar gözden geçirilebilir. Kasten yanlış yapanlardan hesap sorulabilir.
Ancak, şu hususu yeniden belirtelim ki, son 11 yılda yaşananlar, antidemokratik dayatmalar, bizzat darbecilerin itirafları ortada iken, her ne sebeple olursa olsun çetecileri ve darbecileri yokmuş gibi kabul etmek, ‘derin devlet’i ve‘darbecileri’ yeniden diriltmek olur. Bu gaflet, ‘ileri demokrasi’ yolunda hızla ilerleyen Türkiye‘ye zarar verir.

Paylaş
Etiketler: 'darbecileri'darbederin devlet'iergenekon
Önceki Yazı

Tekellerin Milli-Devletle Savaşında İstihbarat!

Sonraki Yazı

O Beni Bırakmıyor

Hasan Celal GÜZEL

Hasan Celal GÜZEL

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

İlişkili Yazılar

Hasan Celal GÜZEL

Geleceğin Süper Gücü: ‘Yeni Türkiye’ (II)

04 Eylül 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Geleceğin Süper Gücü: ‘Yeni Türkiye’ (I)

01 Eylül 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Türkiye’nin Lideri: Recep Tayyip Erdoğan

30 Temmuz 2016
5k
Hasan Celal GÜZEL

Akit Gazetesi ve Demokrasi

27 Temmuz 2016
5k
Sonraki Yazı

O Beni Bırakmıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap