Sokak derinleştikçe, AKP içindeki çatlak derinleşiyor.
AKP içinde, iki ayrı gurubun çatıştığını, Yalçın Akdoğan’ın şu cümlesinden çıkarmak çok kolay. “Çaktırmadan çakmayı maharet sananlar, sırtımıza basarak imaj üretmeye soyunanlar, böyle anlarda, daha iyi tebarüz ediyorlar.”
Akdoğan gizli düşmanlarının tespitini yapıyor.
Bir iki köşe yazarı, bir iki içerden konuşmalarla, ortaya çıkar bu ayrılıklar.
Hayatta biraz böyledir.
Gerçek muhalefet güçlendikçe, karşıdan saldırılar arttıkça, “içerden; “geri çekilelim, hayır geri çekilmeyelim yeniden taarruz edelim” seçenekleri ortaya çıkar.
Erdoğan kendini kurtarmanın tek yolu olarak; daha fazla saldırmayı strateji olarak benimsiyor.
Parti içinde, kendini, öteden beri destekleyenlerin bir kısmı ise, “sen kalırsan” tüm iktidar daha büyük riske giriyor. Diyorlar.
Şimdi iktidarın içinde öyle çatlaklar var ki; iktidarın içindeki iktidar kanadı, düşmanla bile ittifak yapmayı, içerdeki muhalefetle ittifak yapmaya yeğliyor.
Yani Erdoğan kendine muhalefet olarak gerçek muhatap arıyor.
CHP ve MHP halkın direnişine sahip çıkmayınca, Erdoğan direnişçilerin içinden muhatap çıkarmaya razı.
Çünkü AKP içinden gelen muhalefet öyle ki, saldırıyı sürdürmede çekinceleri var.
Dışarıdan, yani ABD ve AB’den Erdoğan’a gelen destek azalınca, AKP içinden Erdoğan’a gelen destek azaldı.
Suriye’ye terör ihracatı, AKP içinde ki birliği zayıflattı.
Erdoğan iktidarını inşa ederken, büyük sermayenin faiz lobisinden de destek aldı. (Faiz lobisi sözü de saçma, çünkü bankacılık demek faiz demektir. Parayı ucuza alır pahalıya satar)
Piyasa ekonomisini canhıraş savunan Erdoğan’ın kendisi değil mi?
Ülkenin varlıklarını faiz lobisine satmıştı vs.
Peki, bundan sonra ne olur?
Erdoğan örgütünün saflarını sıkı tutmak ve dışarıya doğru güçlü görünmek için, eskiden olduğundan daha fazla saldırgan olmak zorundadır.
Böyle yapmazsa, önce kendi içinden darbe yer.
Dolayısı ile direnişçilerinde en az Erdoğan kadar kararlı olmaları gerekir.
Özetle, direniş yükseldikçe, Erdoğan saldırganlaşmak zorunda, o saldırdıkça, direniş büyüyor. AKP içindeki çatlak da büyüyor.
Birbirini besleyen zıt kuvvetlere dönüşüyor.
Erdoğan mitingleri çoğalttıkça, karşı mitingler çoğalacaktır.
Halk hareketini durdurmak için iktidar kanadında, akla gelmez yalanlar, akla gelmez provokasyonlar, propaganda da yoğunlaşmalar olacaktır.
Zaten medya iktidarın yanında, halka karşı savaş halindedir. Erdoğan’ın konuşmalarını 13 kanal aynı anda vermektedir.
Bu kanalların sahipleri de, Erdoğan’ın şikayet ettiği faiz lobisine aittir.
Hiç kimse merak etmesin, faiz lobisi Erdoğan’ın yanındadır. Zaten halkın yanında olması, işin tabiatına aykırıdır.
