Karlar özelleştirildi, yani sahiplerini buldu, lakin zararları paylaşmaya sıra gelince kıyamet koptu.
Ben ekonomik çöküntü diyorum ama siz ne derseniz kabulümdür. Çünkü ekonomik çöküntünün olduğu yerde sosyal, siyasal hatta psikolojik çöküntü olur.
Şimdi yaşadığımız siyasal çalkantının sebebi hikmeti budur. Zaten fark etmişsinizdir; Bir siyasal çalkantı oldu mu hemen Türk parası değer kaybediyor.
Artık “dış güçler” ekonomik saldırı yapıyorlar o sebepten dolar yükseliyor. Enflasyon oluyor, gibi açıklamalar da kimseyi tatmin etmiyor. Borçlar ve kasadaki kalan paralar düşünüldüğünde(Merkez Bankası rezervleri) Türk Lirasının neden değer kaybettiğini açıklamak için başka neden aramaya gerek yoktur.
Ulusal pazarlarımızı çok uluslu yabancı şirketlere sattığımızdan, ekonomimizi kontrol etmek elimizde değil. Piyasadaki Türk parasının miktarını belirleyemeyen Merkez Bankası elin dolarını nasıl belirlesin! Bunların hepsini ulusal pazarlarımızı başkalarına devrederken düşünmemiz gerekirdi.
Şimdi ekonomi bizim elimizde olmadığından ne enflasyonu ne doları ne de borçları kontrol altında tutamıyoruz.
Devlet ayrı borçlanmış. Özel sektör ayrı borçlanmış. Bireyler tüketim ekonomisinin rüzgarına kapılmış borçlanmış. Üretim planlaması yok Hatta hiçbir planlama yok.
Planın olmadığı her yerde karmaşa olur. Öyle anlatıldığı gibi görünmeyen el gelip senin ekonomini planlamaz. Bunlar hikayedir. Rekabet dediğiniz şeye en çok tekeller karşıdır. Onlar piyasaya sürdükleri ürünün fiyatını belirlerler. Gerisi işbirlikçilerin serbest Pazar güzellemesidir.
Uzatmayalım. Sonunda plansızlıktan gelmiş bir büyük duvara toslamışız. Duvara toslayınca başlamışız, yabancıları suçlamaya… Sanki onlar kendiliğinden geldi de bizim ulusal pazarlarımıza el koydu.
Ne yazık ki durum budur. Bunun çaresi radikal kararlar alabilmekten geçer. Ancak içinde bulunduğumuz koşullar gerekli olan kararları almaya izin vermemektedir.
Belli bir süreliğine bazı fedakarlıklar halktan istenecektir. Lakin halkın iktidara güveni tükenmiştir. Dolayısı ile bu iktidarın işi çok zordur. Yaptığı eski hatalar bugün meyvelerini veriyor. Seçim iptal ederek kazanacağı bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Kontrollü düşme serbest düşmeye dönüştü. Hiçbir paraşüt bu meşruiyet düşüşünü durduramaz.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusal.com.tr
